Mevsimsel alerjik rinit, genellikle polenlerin yoğun olduğu ilkbahar ve sonbahar aylarında görülür. Hapşırma, burun akıntısı, gözlerde sulanma ve kaşıntı en yaygın belirtileridir. Polen yoğunluğu bölgesel iklim koşullarına bağlı olarak değişir.
Bahar aylarında çimen ve ağaç polenleri, sonbaharda ise yabani ot polenleri alerjik rinit ataklarını tetikler. Belirtiler, polen maruziyeti azaldığında genellikle hafifler.
Tedavide antihistaminikler, burun spreyleri ve alerjenlerden korunma yöntemleri kullanılır. Şiddetli vakalarda immünoterapi ile bağışıklık sistemi polenlere karşı duyarsızlaştırılabilir.
Önleyici olarak polen yoğunluğunun yüksek olduğu günlerde dışarı çıkmamak, pencereleri kapalı tutmak ve eve dönüşte kıyafetleri değiştirmek faydalı olur.
Polenin Tanımı ve Önemi
Polen, bitkilerin üreme sürecinde kritik bir role sahiptir. Erkek üreme hücreleri olarak, bitkilerin çoğalmasını sağlar. İlkbahar aylarında, bitkiler bu küçük tanecikleri havaya salar. Rüzgârın da etkisiyle, bu tanecikler yüzlerce kilometre uzağa taşınabilir.
Taşındıkları yerlerde döllenmeye yardımcı olarak bitkilerin yayılımını destekler. Bu süreç, doğanın döngüsü içinde hayati bir işlev görür. Polenler aynı zamanda alerjik reaksiyonlara sebep olan ilk alerjenler arasında yer alır. Bu nedenle, polenlerin yayılımı alerjik rinit gibi hastalıklar üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir.
- Polen kaynakları arasında çayır, tahıl, ağaç ve yabani otlar bulunur.
- Ağaç polenleri genellikle Şubat-Nisan,
- Çayır polenleri Mayıs-Temmuz,
- Yabani ot polenleri ise Ağustos-Ekim aylarında yayılır.
Sabah saatleri, polen düzeyinin en yoğun olduğu zamandır. Hava koşulları polen düzeylerini etkiler; nemli ve rutubetli havalarda azalma, kuru ve güneşli havalarda ise bir artış gözlemlenir. Küresel ısınmanın etkisiyle, alerjik hastalıkların artışında polenler önemli bir faktördür. Bu bilgiler, mevsimsel alerjik rinitin anlaşılması ve yönetilmesi için temel teşkil eder.
Bahar Alerjisinin Oluşum Süreci
Atopi olarak adlandırılan alerjik yatkınlık, bahar aylarında daha belirgin hale gelir. Alerjik kişilerde, havadaki polenlerin soluma yoluyla buruna yerleşmesi sonucu mevsimsel yakınmalar başlar. Bu durum, vücudun polen gibi alerjenlere karşı biyokimyasal bir tepki geliştirerek histamin üretmesine yol açar. Üretilen histamin, alerjik belirtilerin ve hastalıkların tetiklenmesinde önemli bir role sahiptir. İşte bu süreç şu şekilde işler:
- Alerjik yatkınlığı olan bireylerde polenler buruna yerleşir.
- Vücut, algılanan tehdide karşı histamin üretir.
- Histaminin etkisiyle alerjik belirtiler ortaya çıkar.
Havadaki polen miktarı, kişinin yaşadığı semptomların şiddetinde önemli bir faktördür. Polen seviyesinin yüksek olduğu dönemlerde şikayetler artarken, polenlerin az olduğu zamanlarda belirtiler hafifler. Bu nedenle, polen düzeyleri kişinin yaşadığı rahatsızlığın derecesini doğrudan etkiler. Dolayısıyla bahar alerjisinin oluşumu ve şiddeti, çevresel koşullarla yakından ilişkilidir.
Polen Kaynaklı Alerjik Reaksiyonların Etkileri
Solunan hava yoluyla vücuda giren polenler, çeşitli alerjik reaksiyonlara yol açar. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında artan polen yoğunluğu, solunum sistemini etkiler. Burun içerisinde biriken polenler alerjik rinitin oluşumuna sebep olur.
Bu durum genellikle bahar alerjisi ya da saman nezlesi olarak bilinir. Ayrıca bronşlarda biriken polenler, alerjik astımın tetiklenmesine neden olabilir. Gözlerdeki birikim ise konjuktivit olarak adlandırılan alerjik bir reaksiyona yol açar. Bu alerjik reaksiyonların belirlenmesi ve tedavisi için;
- Polene karşı duyarlılık testleri yapılmalıdır.
- Alerjik kişiler, duyarlı oldukları bitkilerin polen yaydığı dönemlerde, bu bitkilerin yoğun olduğu bölgelerden uzak durmalıdır.
- Gelişmiş ülkelerin hazırladığı polen haritaları, alerji vakalarını azaltmada etkili bir araç olarak kullanılabilir.
Bu yöntemlerle, alerjik reaksiyonlar kontrol altına alınabilir ve kişilerin yaşam kalitesi artırılabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Soğuk alerjik riniti tetikler mi?
Soğuk hava alerjik riniti doğrudan tetiklemez. Ancak soğuk hava nedeniyle insanlar daha fazla zamanlarını iç mekanlarda geçirirler. İç mekanlarda polen dışında ev tozu akarları gibi alerjenler daha fazla bulunur. Bu durum alerjik rinit belirtilerinin kötüleşmesine yol açabilir. Dolayısıyla soğuk hava dolaylı yoldan alerjik riniti kötüleştirebilir ancak alerjinin asıl nedeni iç mekandaki alerjenlerdir. Bu nedenle alerjik bireyler soğuk aylarda iç mekan alerjenlerine karşı önlemler almalıdırlar.
Alerjik rinit kışın olur mu?
Evet, alerjik rinit kışın da görülebilir. Çoğu insan için bu durum genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında daha yaygın olmasına rağmen kışın da devam eden belirtilerle kendini gösterebilir. Kış aylarında polenlerin aktivitesi azalır ancak ev tozu akarları gibi yıl boyu süren alerjenler nedeniyle alerjik rinit yaşanabilir. Dolayısıyla kişi kışın da alerjik rinit belirtilerinden muzdarip olabilir. Bu durumda belirtilerin hafifletilmesi için antihistaminikler ve burun spreyleri gibi tedaviler önerilebilir. Özellikle alerjik rinitin şiddetine göre bir sağlık uzmanının yönlendirmesi almak faydalı olacaktır.
Alerjik rinit kaç ay sürer?
Alerjik rinitin süresi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı bireylerde belirtiler sadece birkaç hafta sürebilir. Ancak diğerlerinde mevsimsel alerjik rinit yıl boyunca devam edebilir. Özellikle tedavi edilmezse veya alerjenlere maruziyet devam ederse belirtiler daha uzun sürebilir. Alerjik rinit genelde mevsimsel başlar. Zamanla yıl boyu süren bir forma dönüşebilir. Bu nedenle belirtilerin süresi tamamen kişisel faktörlere bağlıdır.
Kaynakça:
https://www.yalemedicine.org/conditions/seasonal-allergies
https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/8622-allergic-rhinitis-hay-fever

KBB ( Kulak Burun Boğaz) Doktoru Prof. Dr. Murat Topdağ, 1978 yılında Malatya’da doğmuştur. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2004-2009 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2017’de Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde görev yapmaya başlamıştır.. 2022 yılından itibaren İstanbul Kadıköy’de bulunan kendi kliniği MD ENT İstanbul’da da hastalarına hizmet vermektedir.
Vakalar
İki taraflı frontal sinüs kaynaklı inverted papillom
Hastalıklar
Bilateral Tonsil Lenfoma Ameliyatı
Hastalıklar
Anadolu Yakası, İstanbul'daki Konumumuz