Baş-boyun kanserleri, genellikle dudak, ağız, dil, gırtlak gibi bölgelerde ortaya çıkar. Bu kanser türleri, dünya genelinde her yıl yaklaşık 55.000 yeni vaka ile karşılaşılmasına neden olur.

Araştırmalar, her yıl 10.000’den fazla gırtlak ve ağız kanseri vakasının rapor edildiğini gösteriyor. Bu kanserler çoğunlukla yassı epitel hücrelerinden kaynaklanır.

İleri evrelerde, kanser hücrelerinin boyundaki lenf bezlerine ya da akciğer, kemik, karaciğer gibi uzak organlara yayılma riski artar. Bu durum, baş-boyun tümörlerinin önemli bir sağlık sorunu olmasına yol açar.

Bas Boyun Tumorleri

Baş Boyun Kanserlerindeki Belirtiler Nelerdir ?

Baş ve boyun tümörleri, çeşitli semptomlarla kendini gösterir. Bu kanser türleri, genellikle baş ve boyun bölgesinde bulunan dokulardan kaynaklanır. En yaygın belirtiler arasında, baş ve boyun bölgesinde anormal şişlikler bulunur. Bu şişlikler, zamanla büyüyebilir ve palpasyonla hissedilebilir hale gelebilir.

Ayrıca, dudaklarda, dilde ve ağız içi bölgelerinde iyileşmeyen yaralar da bu kanserin tipik işaretlerindendir. Bu yaralar, uzun süre iyileşmeyen veya tekrarlayan aftlar şeklinde kendini gösterebilir.

Ses kısıklığı da baş-boyun kanserlerinin yaygın belirtilerinden biridir. Ses tellerinin etkilenmesiyle ses tonunda değişiklikler meydana gelebilir. Yutma güçlüğü, özellikle gırtlak ve yemek borusu kanserlerinde sıkça rastlanan bir durumdur.

  1. Baş ve boyunda anormal şişlikler
  2. Dudak, dil ve ağız içi bölgelerinde iyileşmeyen yaralar
  3. Ses kısıklığı
  4. Yutma güçlüğü

Bunların yanı sıra, burun tıkanıklığı ve kulak ağrısı da bu kanser türlerinin belirtileri arasındadır. Burun tıkanıklığı, özellikle burun ve paranazal sinüs kanserlerinde görülür. Kulak ağrısı, kanserin kulak çevresine yayılmasıyla ilişkilendirilebilir. İşitme kaybı ve yüz felci, daha nadir görülen ancak ciddi belirtilerdir.

  1. Burun tıkanıklığı
  2. Kulak ağrısı
  3. İşitme kaybı
  4. Yüz felci

Bu semptomlar, baş-boyun bölgesindeki tümörlerin varlığını işaret edebilir. Erken teşhis ve tedavi, bu tür kanserlerin başarıyla yönetilmesinde hayati önem taşır.

Baş Boyun Tümörlerinin Teşhis ve Tedavi Yöntemleri

Bas ve boyun kanseri suphesi nedeniyle bilgisayarli tomografi cekilen kadin

Baş-boyun tümörlerinin teşhisi için, öncelikle hastanın detaylı anamnezi alınır. Bu süreçte hastanın geçmiş sağlık durumu ve belirtiler dikkatlice incelenir. Ardından detaylı fiziksel muayene yapılır.

Teşhisin kesinleştirilmesi amacıyla biyopsi gibi işlemler uygulanır. Görüntüleme teknikleri arasında bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme ve pozitron emisyon tomografisi-bilgisayarlı tomografi ön plana çıkar. Tedavi yöntemleri ise şu şekilde sıralanabilir:

  1. Cerrahi: Tümörün konumu ve evresine bağlı olarak uygulanır. Bazı durumlarda boyun lenf bezlerinin çıkarılması gerekebilir.
  2. Radyoterapi: Cerrahiye alternatif veya tamamlayıcı olarak kullanılabilir.
  3. Kemoterapi: Özellikle ameliyat sonrasında, radyoterapi ile birlikte tamamlayıcı tedavi olarak tercih edilir.

Tedavi sürecinde tümörün yerleşimi, hücre yapısı ve evresi gibi faktörler belirleyici olur. Hastanın genel sağlık durumu ve tercihleri de tedavi planlamasında önemli rol oynar.

Her hasta için özelleştirilmiş tedavi planları geliştirilir. Bu süreçte multidisipliner bir yaklaşım benimsenir ve farklı uzmanlık alanlarından hekimler bir araya gelir. Bu ekip çalışması, hastaya en uygun tedavi yöntemlerinin belirlenmesini sağlar.

Baş Boyun Kanserlerinin Nedenleri Nelerdir?

Baş ve boyun kanserleri, özellikle yaşlı bireylerde ve erkeklerde daha yaygın olarak görülür. Bu kanserlerin oluşumunda sigara ve alkol kullanımı önemli bir etken olarak karşımıza çıkar. Endüstrileşmiş toplumlarda, kanserlerin görülme oranı daha yüksek olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

Hazır gıdaların tüketimi ve radyasyon maruziyeti gibi faktörler de kanser riskini artırabilir. Kişisel bakım alışkanlıkları ve beslenme düzeni de bu hastalıkların oluşumunda rol oynayabilir.

Türkiye’de özellikle larenks kanseri gibi baş-boyun kanseri türlerinin yüksek oranda görülmesi, genellikle erkeklerdeki yüksek sigara tüketimine bağlanmaktadır. Kanserlerin oluşumunda genetik ve aile yapısı da etkili olabilir.

Baş-boyun kanserlerine yol açan etkenler:

  1. Genetik faktörler: Ailede kanser öyküsü olan bireylerde risk artışı gözlemlenir.
  2. Hormonal faktörler: Hormon dengesizlikleri bazı kanser türlerini tetikleyebilir.
  3. Diyet faktörleri: Dengesiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları.
  4. Fiziksel etkenler: Uzun süreli güneş maruziyeti ve radyasyon.
  5. Kimyasallar: İş yerinde veya çevrede maruz kalınan zararlı maddeler.
  6. Virüsler, bakteriler ve parazitler: Enfeksiyonlar kanser riskini artırabilir.

Kanserlerin oluşumunda genetik yapı tek başına etkili olmamakla birlikte, bu sürece katkıda bulunabilir. Tütün kullanımı, dünya genelinde kanserlerin en büyük nedenlerinden biridir. Sigara kullanımının, baş-boyun dahil birçok kanser türüne yol açtığı bilinmektedir. Bu faktörlerin farkında olmak ve önlem almak, kanser riskini azaltabilir.

Baş Boyun Tümörü (Kanseri) Evreleri

  • Evre 0: Yerinde Karsinom: Bu evrede kanser henüz başlangıç aşamasındadır. Etkilenen dokuda kanser öncesi anormal hücreler bulunur. Bu hücreler henüz invazif bir kansere dönüşmemiştir.
  • Evre I: Bu aşamada tespit edilen tümör, çapı en fazla iki santimetre olan bir kitleyi ifade eder. Bu tümör sadece başlangıç noktasında bulunur ve lenf düğümlerine veya uzak organlara yayılmamıştır.
  • Evre II: Evre II’deki tümör iki santimetreyi geçer ancak dört santimetreyi aşmaz. Tümör yalnızca primer konumunda yer alır ve lenf düğümleri veya diğer bölgelere yayılmaz.
  • Evre III: Bu evrede tümör dört santimetreden büyük olabilir veya aynı boyun tarafında bulunan lenf düğümlerine sınırlı yayılım gösterebilir. Bu lenf düğümleri üç santimetreye kadar olan çapta olabilir.
  • Evre IV: İleri Evre: Evre IV, baş ve boyun kanserinin en ileri evresidir. Tümörün boyutu herhangi bir büyüklükte olabilir ve baş ve boyun bölgesinin diğer kısımlarına veya yakın dokulara yayılmış olabilir. Aynı boyun tarafında bulunan büyük bir lenf düğümüne (üç santimetreden büyük), birden fazla lenf düğümüne veya tümörün karşı tarafındaki boyun bölgesindeki lenf düğümlerine yayılabilir. Baş ve boyun dışındaki uzak bölgelere, örneğin akciğer veya diğer organlara da yayılabilir.

Baş Boyun Kanserlerinde Kullanılan Tedavi Yöntemleri

Baş-boyun kanserleri, özel tedavi gereksinimleri olan hastalıklardır. Kanser hücrelerinin yayılma durumuna göre farklı tedavi stratejileri uygulanır. Bu tedaviler, cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi olarak üç ana kategoriye ayrılır.

  • Cerrahi Tedavi

Cerrahi, kanserli doku veya organların çıkarılması amacıyla kullanılır. Kanser henüz yayılmamışsa oldukça etkilidir. Ayrıca, kanser yayılmış olsa bile diğer tedavilerle birleştirilerek uygulanabilir.

  • Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek için tasarlanmış kimyasalları içerir. Bu yöntem, vücudun geneline yayılan kanser hücrelerine karşı etkilidir.

  • Radyoterapi

Radyasyon kullanılarak kanser hücrelerini hedef alır. Baş-boyun kanserlerinde, radyoterapi hem bağımsız hem de diğer tedavi yöntemleriyle kombine şekilde kullanılabilir.

Tedavi süreci, kanserin evresine bağlı olarak şekillenir. Baş-boyun kanserleri dört ana evrede sınıflandırılır. Erken evrelerde (Evre 1 ve 2), cerrahi tedavi genellikle yeterli olurken, ileri evrelerde (Evre 3 ve 4) kemoterapi ve radyoterapi de devreye girer.

İleri evrelerdeki kanserler, genellikle çevre dokulara ve lenf düğümlerine yayılmıştır. Bu durumda, kombine tedavi yaklaşımları tercih edilir.

Baş-boyun kanserlerinde erken tanı ve tedavi, hastalığın önlenmesi veya semptomların azaltılması için kritik öneme sahiptir. Hastalığın yaygın semptomları ses kısıklığı, öksürük ve yutma güçlüğüdür. Bu belirtileri yaşayan kişilerin, sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden yardım alması önerilir. Bu şekilde, erken müdahale ile hastalığın seyri olumlu yönde etkilenebilir.

Ameliyat Olanların Yapması Gereken Beslenme ve Hayat Tarzı Değişiklikleri

Baş ve boyun kanseri ameliyatlarından sonra hasta iyileşme sürecini hızlandırmak ve komplikasyon risklerini azaltmak için özel bir diyet ve yaşam tarzı planını uygulamalıdır. İlk olarak kolay çiğnenip yutulabilen gıdalarla beslenme önemlidir. Hasta için uygun yiyecekler:

  • Püre yapılabilen meyve ve sebzeler,
  • Yumuşatılmış patates ve yumurta gibi besinler,
  • Yumuşak pişirilmiş tahıllar ve yoğurt.

Bu beslenme şekli, enerji ve protein ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Protein ve kalori bakımından zengin gıdalar şunlar olabilir:

  • Deniz ürünleri ve kümes hayvanları,
  • Baklagiller ve süt ürünleri,
  • Avokado ile kuruyemişler ve zeytinyağı.

Ayrıca gün boyu küçük porsiyonlar halinde yemek yemek, besin alımını optimize etmeye yardımcı olur. Hidrasyon da iyileşme için kritik bir faktördür. Hasta bol miktarda su ve uygun sıvıları tüketmeli. Ağız ve boğazı tahriş edebilecek asitli meyveler, baharatlı yiyecekler ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.

Yaşam tarzı değişiklikleri de sağlık üzerinde büyük etkiler yaratabilir. Ağız hijyeni, enfeksiyon riskini azaltmak ve iyileşmeyi desteklemek için şarttır. Yemeklerden sonra dişler nazik bir şekilde fırçalanmalı ve doktor önerisiyle gargara yapılmalıdır. Sigara kullanımı iyileşmeyi olumsuz etkileyebilir ve bırakılması gerekir. Fiziksel aktiviteler genel sağlığı artırırken hasta herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktoruna danışmalıdır. Son olarak destek gruplarına katılmak hem bilgi alışverişi hem de moral desteği açısından faydalı olabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

MuratTopdag

Baş boyun kanseri nasıl anlaşılır?

Baş ve boyun kanseri, belirgin bazı işaretlerle kendini gösterir. Genellikle hastalarda baş ve boyun bölgesinde şişlikler oluşur. Göz çevresi de şişlikler gerçekleşebilir.

Ağız içinde uyuşma veya karıncalanma hissi yaşanabilir. Hastalar sıkça ses kısıklığından şikâyet ederler. Yutma zorluğu çekenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur.

Öksürük, özellikle sürekli ve açıklanamayan türdeyse, dikkate alınmalıdır. Nefes alıp vermede zorlanma, yutkunma sırasında yaşanan güçlükler de görülebilir. Ağızda, dilde veya dudaklarda yaraların oluşması bazı vakalarda baş gösterebilir.

Kulak ağrısı, kulak çınlaması veya işitme kaybı gibi semptomlar da bu kanser türüne işaret edebilir. Bu belirtiler, baş ve boyun kanserinin tanısında kritik rol oynar. Herhangi birinde uzun süreli veya şiddetli değişimler gözlemlendiğinde, tıbbi değerlendirme yapılması şarttır.

Baş boyun kanserleri nereye metastaz yapar?

Baş ve boyun skuamöz hücreli kanserleri genellikle lenf sisteminde yayılım gösterir. Özellikle boyun bölgesinde bulunan lenf nodları, bu tür kanserlerin sık rastlanan hedeflerindendir.

Kanser hücreleri, birincil tümörden ayrılarak lenfatik yollarla boyun lenf nodlarına ulaşabilir. Bu süreç, tümörün büyüklüğüne, konumuna ve histolojik özelliklerine bağlı olarak değişkenlik gösterir.

İlgili tümörün kalınlığı ve çevresel sinir dokularına invazyon yapma durumu da metastaz olasılığını etkileyen faktörler arasındadır. Hastaların sağkalım oranları üzerinde olumsuz bir etki yaratan bu durum, tedavi stratejilerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar.

Dolayısıyla, baş ve boyun kanserlerinin erken evrede tanımlanması ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması, metastazın önlenmesinde kritik öneme sahiptir.

Baş boyun kanseri için hangi doktora gidilir?

Bir masada burun ve ağız boşluğu anatomik model fotoğrafı ve arka planda hasta muayene eden kulak burun boğaz doktoru görüntüsü

Baş boyun kanseri tanısı konulduğunda tedavi sürecinde en önemli rolü kulak burun boğaz ve baş boyun cerrahları üstlenir. Bu alanda uzmanlaşmış cerrahlar, hastalığın evresine ve türüne göre en uygun tedavi yöntemlerini belirler.

Genellikle cerrahi müdahale önerilirken, radyoterapi yani ışınla tedavi de sıkça tercih edilen yöntemler arasındadır. Daha az yaygın olan kemoterapi ise ilaçla yapılan tedavidir.

Hastalığın durumuna bağlı olarak, bu tedavilerden biri veya birkaçının birleşimi önerilebilir. Bu süreçte, baş-boyun cerrahı, diğer sağlık profesyonelleriyle koordineli bir şekilde çalışarak hastanın tedavi planını yönetir.

Böylece, hastanın ihtiyaçlarına en uygun tedavi şekli uygulanır. Bu cerrahlar, hastalığın teşhis ve tedavi aşamalarında kritik kararlar alırken aynı zamanda hastaların tedavi sürecini de yakından takip eder.

Baş boyun kanserleri 4. Evre kurtulma şansı var mı?

Evre IV baş boyun kanseri olan hastaların iki yıllık sağkalım oranı %48,6’dır. Dolayısıyla bu evrede hastalığın ciddi olduğu açık olmakla birlikte belirli bir sağkalım şansı mevcuttur. Bu oran hastalığın ilerlemiş olmasına rağmen önemli bir kısmının belirli bir süre daha yaşayabildiğini gösterir. Ancak her hastanın durumu farklı faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Baş ve boyun kanseri olanların görüntülerine veya fotoğraflarına bakarak kendinize teşhis koymak yanıltıcı olacağı için şüpheli durumlarda hekiminize başvurunuz.

Blog Yazıları

Gırtlak Kanserinden Kurtulan Var Mı?

Gırtlak kanseri, nadir görülen kanser türlerinden biridir. Bu yüzden sağ kalım oranları hakkında kesin bilgiler [...]

Tükürük Bezi Tümörü Hayati Tehlikesi Var Mı?

Tükürük bezi tümörleri, çoğunlukla iyi huylu karakterlidirler. Kanserli olmamaları nedeniyle diğer organlara yayılma riskleri yoktur. [...]

Hipofarenks Kanseri Yaşam Süresi

Hipofarenks kanseri, baş ve boyun bölgesindeki ciddi sağlık sorunlarından biridir. Genellikle yutkunma işlevinde kritik bir [...]

Dil Kanseri Ölüm Oranı Nedir ? Kurtulma Şansı Var Mı?

Dil kanseri, erken teşhis ile mücadelenin önemini vurgulayan ciddi bir sağlık sorunudur. Genellikle, bu hastalığın [...]

Ağız Kanseri Son Evre Belirtileri Nelerdir?

Ağız kanseri, başlangıç aşamalarında sıklıkla belirti vermez. Ancak, hastalık ilerledikçe, dördüncü evreye ulaştığında belirgin semptomlar [...]

Dil Kanseri Ameliyatı Sonrası Yaşam Süresi

Dil kanseri, teşhis ve tedavi süreçleriyle önemli bir sağlık sorunudur. Bu hastalığın ameliyatı sonrasında yaşam [...]

Gırtlak Kanseri Ameliyatı Olanlar Kaç Yıl Yaşar?

Gırtlak kanseri, teşhisi konulduktan sonra hastalar ve doktorlar için önemli bir mücadele alanıdır. Tedavi süreci [...]

Larenks (Gırtlak) Kanseri İlk Belirtileri Nelerdir?

Boğazın bir parçası olan gırtlakta görülen kanser türü larenks kanseri olarak adlandırılır. Gırtlak bölgesindeki hücrelerin [...]