Bademcik tümörü, ağzın arkasındaki bademciklerde ortaya çıkan bir kanser türüdür. Bu yapılar vücudun mikroplara karşı ilk savunma hattı olarak görev yapar. Ne yazık ki, bazen hücrelerde kontrolsüz bir şekilde çoğalma başlar ve kansere yol açar. Hastalar genellikle yutkunmada zorluk çeker ve boğazlarında sürekli bir yabancı cisim hissi yaşarlar.
Öte yandan, erken teşhis bu kanser türünün tedavisinde büyük önem taşır. Dolayısıyla, belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurmak hayati önem taşır. Bu, tedavi şansını artırır ve hastalığın ilerlemesini önleyebilir.
Bademcik Tümörü Nedir?
Bademcik tümörü, ağzın arkasında yer alan ve bağışıklık sisteminin bir parçası olan bademciklerde gelişen bir kanser türüdür. Bu yapılar, vücuda giren mikroorganizmalarla savaşırken bazen hücre anormallikleri yaşayabilir.
Bu durum, kanserli hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasına ve tümöre dönüşmesine yol açar. Hastalık, başlangıçta belirgin belirtiler göstermeyebilir. Ancak ilerleyen dönemlerde yutkunma zorluğu ve boğazda takılma hissi gibi semptomlar ortaya çıkar.
Tedavi yöntemleri şunlardır:
- Cerrahi müdahale ile tümörün tamamen çıkarılması,
- Gerekli durumlarda radyoterapi,
- Bazı özel vakalarda kemoterapi.
Erken teşhis, hastalığın başarılı bir şekilde tedavi edilmesinde kritik bir öneme sahiptir. Dolayısıyla, belirtiler fark edildiğinde derhal uzman bir doktora danışılmalıdır. Erken müdahale, hastalığın diğer dokulara yayılmasını önleyebilir ve tedavi başarısını artırabilir.
Özellikle, tümör çevre dokulara, dil veya lenf düğümlerine yayılmadan önce müdahale edilmesi önemlidir. Bu kanser türü, genellikle cerrahi yöntemlerle tedavi edilse de, tümörün özelliklerine ve yayılımına bağlı olarak radyoterapi ve kemoterapi de tedavi planına dahil edilebilir. Hastalığın ilerlemesini önlemek ve yaşam kalitesini artırmak için multidisipliner bir yaklaşım esastır.
Bademcik Tümörünün Nedenleri Nelerdir?
- Bademcik Tümörünün Nedenlerinden olan sigara ve alkol tüketimi
Bademcik tümörünün nedenleri, bireyin yaşam tarzı ve genetik faktörler dahil olmak üzere çeşitlilik gösterir. Bilim insanları, bu kanser türünün gelişiminde etkili olan çeşitli risk faktörlerini belirlemiştir.
İlk olarak, sigara ve alkol kullanımı bademcik hücrelerine zarar verir. Bu zarar, hücrelerin anormal şekilde bölünmesine yol açar. İkincisi, ağız ve diş sağlığına dikkat edilmemesi mikroorganizmaların birikmesine sebep olur. Bu durum, enfeksiyon riskini artırır ve bademcikler üzerinde olumsuz etkiler yaratır.
Üçüncüsü, genetik faktörler bazı bireylerin bu hastalığa daha yatkın olmasına neden olur. Bu yatkınlık, ailede benzer sağlık sorunlarının görülme sıklığını artırabilir. Risk faktörleri şunlardır:
- Sigara ve alkol tüketimi
- Kötü ağız hijyeni
- Genetik yatkınlık
Son olarak, bademcik tümörünün gelişimine yol açabilecek belirli çevresel etmenler ve yaşam tarzı seçimleri de göz ardı edilmemelidir. Ancak, her vakada belirgin bir nedenin olmaması, araştırmacıların hala bu hastalığın tam nedenlerini anlamaya çalıştığını gösterir.
Erken teşhis, tedavi başarısını önemli ölçüde artırır. Dolayısıyla, risk faktörlerine sahip bireylerin düzenli sağlık kontrolleri yapması ve belirtileri fark ettiklerinde hemen doktora başvurmaları önerilir. Bu yaklaşım, tedavi sürecini kolaylaştırır ve hastanın yaşam kalitesini iyileştirebilir.
Bademcik Tümörünün Belirtileri Nelerdir?
Bademcik tümörünün belirtileri, genelde kişinin günlük yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Hastalığın ilk işaretleri sıklıkla göz ardı edilir çünkü belirtiler basit bir bademcik enfeksiyonunu andırır. Öncelikle, hastalar boğaz ağrısı ve sürekli bir yabancı cisim hissi şikayetiyle doktora başvururlar.
Ardından, lenf bezlerinde meydana gelen şişlik ve ağrı, hastalığın varlığını daha belirgin hale getirir. Ayrıca, ses kısıklığı ve yüksek ateş de sık rastlanan belirtiler arasındadır.
- Kötü ağız kokusu ve yutkunma zorluğu, yaşam kalitesini düşüren diğer faktörlerdir.
- Bademcik bölgesinde kitle ve renk değişikliği görülmesi, tümörün fiziksel bir göstergesidir.
- Hastalığın ilerlemesiyle birlikte aşırı kilo kaybı ve tümörün bulunduğu tarafta kulak ağrısı, tedavi ihtiyacını acil hale getirir.
- Bazı durumlarda, kulak çınlaması da eşlik edebilir.
Bu belirtiler, erken evrede fark edilip tedavi edilmezse, hastalık daha ağır bir seyre girebilir. Dolayısıyla, bu semptomlardan herhangi birinin fark edilmesi halinde hemen bir sağlık profesyoneline danışılmalıdır.
Erken teşhis, tedavinin başarısını artırır ve hastanın iyileşme sürecini hızlandırır. Bu nedenle, belirtilerin farkında olmak ve zamanında müdahale etmek büyük önem taşır.
Bademcik Tümörü Nasıl Teşhis Edilir?
Bademcik tümörünün teşhisi, belirtilerin başkalarına benzemesine rağmen, dikkatli bir değerlendirme sürecini gerektirir. Hastanın ilk adımı genellikle kulak burun boğaz uzmanına başvurmasıdır.
Bu uzman, hastanın şikayetlerini dinler ve ayrıntılı bir fizik muayene yapar. Muayene sırasında, doktor bademciklerdeki anormallikleri kontrol eder. Bu aşamadan sonra, daha kesin teşhis yöntemleri devreye girer.
Kesin teşhis yöntemleri arasında şunlar yer alır:
- Bademcik dokusundan alınan biyopsi
- Gerekirse, bademciklerin cerrahi yolla alınması
Eğer tümör tespit edilirse, tedavi planı kişiye özel olarak hazırlanır. Tedavi genellikle cerrahi müdahale, ışın tedavisi ve gerekirse lenf bezlerinin alınmasını içerir. Erken teşhisin önemi burada bir kez daha ortaya çıkar, çünkü erken evrede yakalanan tümörlerin tedaviye yanıtı çok daha iyidir.
Hastalar, belirtileri fark ettiğinde hemen doktora başvurmalıdır. Bu, belirtiler iki haftadan fazla sürdüğünde özellikle önemlidir. Bu sürecin her adımı, hastanın sağlık durumunu iyileştirmeye yöneliktir ve zamanında müdahale yaşamsal önem taşır.
Bademcik Kanseri (Tonsil Kanseri) Evreleri
Bademcik kanseri AJCC’nin TNM sınıflandırması kullanılarak evrelenir. 2016’nın sekizinci baskısı HPV ve p16’nın etkilerine dayanarak p16 pozitif ve negatif kanserler olarak ayrım yapar. Önceki sürümlere kıyasla bu baskı orofaringeal kanseri daha ayrıntılı bir şekilde sınıflandırarak tedavi ve prognozun belirlenmesinde önemli bir rol oynar. T sınıflandırması tümörün boyutu ve yerleşimine göre dört ana kategoriye ayrılır:
- T1: Tümör 2 cm veya daha az
- T2: Tümör 2 cm’den büyük fakat 4 cm’den küçük
- T3: Tümör 4 cm’den büyük veya epiglottise kadar uzanır
- T4: Tümör çeşitli anatomik yapıları istila eder. p16 durumuna göre değişkenlik gösterir.
p16 negatif tümörlerde T4a ve T4b olarak iki alt kategori vardır. T4a çeşitli iç yapıları istila ederken; T4b daha geniş yayılım gösterir. p16 pozitif tümörlerde ise T4 tek kategori altında değerlendirilir ve benzer yayılımı gösterir.
N sınıflandırması bölgesel lenf nodlarındaki durumu belirler ve üç ana kategori altında toplanır:
- N0: Bölgesel lenf nodu metastazı yok
- N1: Tek veya çoklu düğümler boyutlarına göre ayrılır
- N2 ve N3: Daha geniş ve yaygın düğümleri kapsar.
Son olarak M sınıflandırması uzak metastaz varlığını belirler:
- M0: Uzak metastaz yok
- M1: Uzak metastaz mevcut
Bademcik Tümörü Nasıl Tedavi Edilir?
Bademcik tümörünün tedavisi hastanın sağlık durumu ve kanserin evresine göre farklılık gösterir. Tedavi süreci genellikle üç ana yöntemle gerçekleştirilir. İlk olarak, radyoterapi yöntemi ile kanserli hücrelere yüksek enerjili ışınlar gönderilir. Bu işlem, tümörün küçülmesini veya yok olmasını hedefler.
İkinci yöntem olarak kemoterapi, kanserli hücreleri yok etmek için kullanılan ilaçların damar yoluyla verilmesini içerir. Her iki tedavi yöntemi de kendi içinde çeşitli yan etkilere sahip olabilir. Bu yan etkiler arasında yorgunluk, iştah kaybı ve enfeksiyon riskinde artış sayılabilir.
- Radyoterapi
- Kemoterapi
- Cerrahi müdahale
Son olarak cerrahi müdahale, özellikle kanserin erken evrelerinde tercih edilen bir yöntemdir. Bu işlem sırasında, tümörle birlikte bademcikler alınır. Eğer tümör yayılmışsa boyundaki lenf bezleri de çıkarılabilir. Bazen, cerrahi işlemden sonra hastanın durumuna göre radyoterapi veya kemoterapi tedavileri eklenir.
Tedavi sonrası dönemde hasta yakın takibe alınır, böylece herhangi bir nüksün erken fark edilmesi sağlanır. Tedavi yöntemlerinin seçimi ve uygulanması konusunda doktorlar ve hastalar arasında detaylı bir iletişim gereklidir. Her tedavinin potansiyel faydaları ve riskleri dikkatlice değerlendirilmelidir.
Bademcik Kanseri Üzerine Tedavi Stratejileri
Bademcik kanseri tedavisinde uygulanan yöntemler, hastanın sağlık durumu ve kanserin evresine göre farklılık gösterir. Tedavi sürecinin temel amacı, kanserli hücreleri tamamen ortadan kaldırmak ve hastanın yaşam kalitesini maksimize etmektir.
Cerrahi müdahale, özellikle erken evre bademcik kanserinde tercih edilen bir yöntemdir. Bu süreçte, kanserli dokunun tamamı, mümkün olan en az zararla çıkarılmaya çalışılır. Daha büyük tümörler için gereken cerrahi ile müdahale, daha kompleks bir operasyon sürecini beraberinde getirebilir. Tedavi seçenekleri arasında;
- Radyoterapi: Tümörü hedef alan radyasyon dalgaları ile kanserli hücrelerin yok edilmesi amaçlanır.
- Kemoterapi: Güçlü ilaçlar kullanılarak kanserin yayılma riskinin azaltılması ve mevcut kanserli hücrelerin yok edilmesi hedeflenir.
Bu yöntemler, hastalığın yayılımını kontrol altına almak ve tedavi sürecinde olası en iyi sonucu elde etmek için bireysel hastanın durumuna göre özelleştirilir. Tedavi süreci, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve hastanın genel sağlığı, kanserin evresi ile birlikte ek sağlık sorunları da dikkate alınarak bir planlama yapılır.
Bademcik Tümörü Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci
Bademcik tümörü tedavisinden sonra iyileşme süreci, kişinin sağlık durumuna ve uygulanan tedavinin niteliğine göre farklılık gösterir. Tedavi genellikle cerrahi müdahaleyi içerir ve hastalar çoğu zaman operasyon günü evlerine dönebilirler.
Tam iyileşme için gereken zaman ise birkaç haftayı bulabilir. Bu süre zarfında, ağrıyı hafifletmek ve enfeksiyon riskini azaltmak için belirli önlemler alınır. İyileşme döneminde alınması gereken önlemler şunlardır:
- Yumuşak ve soğuk yiyeceklerin tüketilmesi,
- Doktor tarafından önerilen ilaçların düzenli olarak alınması.
Ameliyat sonrası ilk hafta, iyileşmenin kritik bir evresidir. Hastaların bu dönemde vücutlarını dinlemeleri ve kendilerine iyi bakmaları gerekir. İyileşmeyi desteklemek için hastaların uyması gereken bazı kurallar vardır:
- İlk yirmi dört saat boyunca tam istirahat,
- İlk on beş gün sert gıdalardan, gazlı ve alkollü içeceklerden kaçınma,
- Ağır fiziksel aktivitelerden uzak durma.
Bu süreçte, doktorun tavsiyelerine uyulması, ilaçların düzenli olarak alınması ve kişisel hijyene dikkat edilmesi önemlidir. Böylelikle, iyileşme süreci hızlanabilir ve olası komplikasyonların önüne geçilebilir.
Sonuç olarak, bademcik tümörü tedavisinin ardından iyileşme, disiplinli bir bakım ve doktor tavsiyelerine sıkı sıkıya bağlı kalmayı gerektirir. Bu sayede, hastalar eski sağlıklarına kavuşabilirler.
Ameliyat Olanların Yapması Gereken Beslenme ve Hayat Tarzı Değişiklikleri
Bademcik kanseri ameliyatı sonrası hastaların iyileşme sürecini hızlandırmak ve yaşam kalitesini artırmak için önemli diyet ve yaşam tarzı düzenlemeleri yapmaları gerekir. İlk olarak yumuşak diyet uygulaması önerilir. Bu diyet; smoothie’ler, çorbalar ve yoğurt gibi yutması kolay gıdaları kapsar. Ayrıca püre haline getirilmiş sebzeler de dahildir. İyileşmeyi desteklemek için yüksek proteinli gıdalar tüketilmesi tavsiye edilir. Bunlar arasında:
- Yumurta
- Balık
- Kümes hayvanları
- Protein içecekleri
bulunur. Hidrasyon için su, bitki çayları ve berrak et suları gibi sıvılar alınmalıdır. Ayrıca çok sıcak, baharatlı, asitli veya sert gıdalardan kaçınmak boğazın tahriş olmasını önler. Sigara kullanımı iyileşmeyi engelleyebileceği için bırakılması şiddetle önerilir. Alkol tüketimi sınırlanmalı ya da tamamen kesilmelidir çünkü alkol hem tahriş edici olabilir hem de ilaç etkinliğini azaltabilir. Ağız hijyenine dikkat edilmesi enfeksiyon riskini azaltır. Bu kapsamda;
- Nazikçe diş fırçalamak
- Reçeteye uygun gargara kullanmak
- Düzenli diş kontrolleri
yapılmalıdır. Son olarak hastalar iyileşme sürecini takip etmek ve herhangi bir tekrarlama belirtisini erken tespit etmek amacıyla düzenli sağlık kontrollerine gitmelidir. Bu öneriler hastaların daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde iyileşmelerine yardımcı olacaktır.
Bademcik Tümörünün Önlenmesi İçin Alınabilecek Önlemler
Bademcik tümörlerinin önlenmesi, bireylerin sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerini gerektirir. Aynı zamanda hijyenik koşulların sürdürülmesi de büyük önem taşır. Öncelikle, bireysel hijyen alışkanlıklarının güçlendirilmesi şarttır.
Ellerin düzenli olarak yıkanması, bu sürecin en az yirmi saniye sürmesi gerekliliği, enfeksiyon riskini azaltmada kilit rol oynar. Özellikle kalabalık ve havasız ortamlardan uzak durmak, havalandırma yapmak da unutulmamalıdır.
Diğer yandan, sağlıklı beslenme ve düzenli uyku düzeni, bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Bu kapsamda alınabilecek önlemler şunlardır:
- Ellerin sık sık yıkanması ve bu işlemin en az yirmi saniye sürdürülmesi.
- Kalabalık ve havasız ortamlardan kaçınmak, ortamın düzenli havalandırılması.
- Fiziksel temastan kaçınma, özellikle hasta bireylerle.
- Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi, yeterli ve dengeli beslenme.
- Yeterli ve düzenli uyku düzeninin sağlanması.
Bunlara ek olarak, evde uygulanabilecek bazı doğal yöntemler de vardır. Tuzlu su veya limonlu su ile gargara yapmak, bademcik çevresindeki enfeksiyon riskini azaltabilir. Gargara sonrasında ılık su ile ağzın durulanması da önemlidir.
Tüm bu önlemler, bademcik tümörlerinin önlenmesine katkıda bulunabilir ve bireylerin sağlıklı kalmasını destekler.
Sıkça Sorular Sorular
Bademcik kanseri iyileşir mi?
Bademcik kanseri tedavisi genellikle mümkündür. Erken evrede teşhis edilirse, hasta sağlığına kavuşma şansı artar. Hastalığın ilerlemesi tedavi başarısını etkileyebilir. Dolayısıyla, erken tanı ve uygun tedavi, hastanın sağlığını sürdürebilmesi için kritik öneme sahiptir.
Bademcik kanseri nasıl anlaşılır?
Bademcik kanseri belirtileri arasında boğazda yutma güçlüğü bulunur. Ayrıca hastalar boğazlarında bir takılma hissi veya boğaz ağrısı yaşayabilirler. Eğer kanser bademciklerden birinde gelişmişse, aynı taraftaki kulakta ağrı hissedilebilir. Diğer yaygın belirtiler arasında yüksek ateş, kilo kaybı ve gece terlemeleri de gözlemlenebilir.
Bademcik tümörü tehlikeli veya ölümcül müdür?
Bademcik tümörü bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Özellikle ileri evrelerde tümörün etkisi artar ve hayati risk taşıyabilir. Erken teşhis ise hastalığın kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynar.
Bademcik kanseri kaç yaşında olur?
Bademcik kanseri genellikle orta yaş ve üzeri bireylerde daha yaygındır. Ancak bu durum, her yaş grubunda görülebileceği anlamına gelir. Yaş ilerledikçe bademcik kanseri riski de artış göstermektedir.
Bademcik kanseri evreleri nelerdir?
Bademcik kanseri dört evreden oluşur. İlk evrede tümör 2 cm’den küçüktür ve başka dokulara yayılmamıştır. İkinci evrede tümör boyutu 2 ile 4 cm arasında değişir ve hala metastaz göstermez. Üçüncü evrede tümör 4 cm’yi aşar ve yakın lenf nodlarına sıçrar. Dördüncü evre ise kanserin ağız, boğaz veya vücudun diğer kısımlarına yayıldığını gösterir.
Bademcik Tümörü (Tonsil) ölüm oranı kaçtır?
Bademcik kanseri teşhisi konulan hastaların yaklaşık %33’ü beş yıl içinde hayatını kaybettiği bulunmuştur. HPV pozitif hastalarda bu oran %29’dur, HPV negatif hastalarda ise %54’tür. Erken evre bademcik kanseri teşhisi almış hastaların beş yıl sonunda ölüm oranı %15 olarak belirlenmiştir. Kanser yakın lenf düğümlerine yayılmışsa bu oran %32’ye yükselir. Vücudun uzak bölgelerine yayılmış kanser durumunda ise ölüm oranı %60’a çıkar.
Bademcik kanseri başlangıcı ve erken evre belirtileri nelerdir?
Bademcik kanseri başlangıcında ve erken evresinde fark edilebilecek belirtiler çeşitlidir. İlk olarak boyunda şişlik görülebilir. Ayrıca ağzın arkasında iyileşmeyen yaralar veya ülserler oluşabilir. Hastalar tükürüklerinde kan bulabilirler. Boğaz ağrısı sıklıkla yaşanırken bir bademcik diğerinden büyük olabilir. Sürekli devam eden boğaz ağrısı ve kulak ağrısı gibi belirtiler de gözlemlenebilir. Yutma, konuşma veya çiğneme güçlüğü yaşanabilir. Son olarak ağız kokusu da bu dönemde sıkça rastlanan bir belirtidir.
Bademcik kanseri (bademcik kanseri) 4. Evre kurtulma şansı var mı?
Bademcik kanseri dördüncü evresinde olan bir kişinin beş yıllık bağıl sağkalım oranı yüzde 39,1 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla bu evredeki bir hastanın beş yıl içinde hayatta kalma ihtimali bulunmaktadır. Ancak bu oran düşük görünse de hasta için umut oluşturmaktadır.
Bademcik kanseri olanların görüntülerine veya fotoğraflarına bakarak kendinize teşhis koymak yanıltıcı olacağı için şüpheli durumlarda hekiminize başvurunuz.
Kaynakça:
https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/tonsil-cancer/symptoms-causes/syc-20367939
https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/21931-tonsil-cancer
1978 yılından Malatya da doğan Murat Topdağ ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra lise eğitimini İstanbul da yapmış ve üniversite eğitimini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce bölümünde bitirmiştir. 2004 yılında Kocaeli Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim dalında uzmanlık eğitimine başlayan Murat Topdağ 2017 yılına kadar burada çeşitli görevlerde bulunarak eğitim ve akademik hayatına devam etmiştir. 2017-2022 yılları arasında Acıbadem Altunizade hastanesinde çalışan Prof.Dr. Murat Topdağ evli ve 2 çocuk babası olup 2022 yılından itibaren kendi kliniğinde hastalarına hizmet vermeye devam etmektedir.