Alt Yutak Kanseri, bilinen diğer adıyla Hipofarenks Kanseri, insan vücudunun kritik bir bölgesinde ortaya çıkar. Bu kanser türü, yemek borusunun hemen başlangıcında bulunan, gırtlakla çevrili alandaki mukoza tabakasından kaynaklanır. Gelişimi, yutma işlevine doğrudan etki eden bu bölgenin zarar görmesine yol açar.
Dolayısıyla, erken teşhis hayati önem taşır. Hastalığın ilerlemesi, konuşma ve yutkunma yeteneği üzerinde ciddi sorunlara neden olabilir. Tedavi seçenekleri, kanserin evresine ve yayılımına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu yüzden, semptomlar fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak büyük önem arz eder.
Kategori | Bilgi |
Tanım | Alt yutak (hipofarenks) kanseri, yutak (farinks) alt kısmında, gırtlak arkasında gelişen malign tümörlerdir. Genellikle yutak mukozasındaki hücrelerden kaynaklanır. |
Nedenler | Tütün kullanımı (sigara, puro, pipo, çiğneme tütünü), aşırı alkol tüketimi, insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu, kronik irritasyon veya travma, zayıf ağız hijyeni, beslenme yetersizlikleri (özellikle A vitamini eksikliği). |
Risk Faktörleri | Yaş (50 yaş ve üzeri), cinsiyet (erkeklerde daha yaygın), tütün ve alkol kullanımı, HPV enfeksiyonu, zayıf beslenme, bağışıklık sistemi zayıflığı. |
Belirtiler | Yutma güçlüğü (disfaji), boğazda veya boyunda kitle, sürekli boğaz ağrısı, ses değişiklikleri veya ses kısıklığı, kilo kaybı, öksürük, kulak ağrısı, nefes darlığı. |
Tanı Yöntemleri | Fizik muayene, endoskopi (laryngoskopi veya hipofaringoskopi), biyopsi, görüntüleme testleri (MRI, CT taraması, PET taraması), barium yutma testi. |
Patoloji Türleri | Skuamöz hücreli karsinom (en yaygın), nadiren adenokarsinom veya lenfoma. |
Tedavi Seçenekleri | Cerrahi: Tümörün ve gerektiğinde boyundaki lenf düğümlerinin çıkarılması (hipofaringektomi). Radyoterapi: Tümörün küçültülmesi veya cerrahi sonrası kalan kanser hücrelerinin yok edilmesi için. Kemoterapi: Genellikle radyoterapi ile kombinasyon halinde kullanılır. Hedefe yönelik tedavi: Kanser hücrelerini hedef alan ilaçlar. |
Komplikasyonlar | Yutma ve konuşma güçlükleri, beslenme sorunları, ağız kuruluğu, yüz deformiteleri, ses değişiklikleri, psikolojik etkiler, fistül oluşumu. |
Korunma Yöntemleri | Tütün ve alkol kullanımından kaçınmak, HPV aşısı yaptırmak, sağlıklı beslenme, düzenli doktor kontrolleri ve ağız hijyenine dikkat etmek. |
Kurtulma Şansı | Tümörün evresi, yeri, tipi ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Erken evrede tanı konulduğunda tedavi başarı oranı yüksektir. Beş yıllık sağkalım oranı evre I ve II’de daha yüksektir, ileri evrelerde düşer. |
Epidemiyoloji | Nadir görülür, dünyada yıllık yaklaşık 10.000 yeni hipofarenks kanseri vakası bildirilir. Erkeklerde kadınlara göre daha yaygındır. Çoğunlukla 50 yaş ve üzeri kişilerde görülür. |
Yaşam Kalitesi | Tedavi sonrası yutma ve konuşma güçlükleri, beslenme ve kilo kaybı, sosyal ve psikolojik etkiler. Destekleyici tedaviler ve rehabilitasyon önemlidir. |
Alt Yutak (Hipofarenks) Kanseri Nedir?
Hipofarenks kanseri alt boğaz bölgesinde yer alır. Bu bölge alt boyun ve ses kutusu arkasında konumlanmıştır. Yemek borusunun başlangıç noktasının üst kısmında bulunan hipofarenks, çeşitli kanser türlerine ev sahipliği yapabilir. En sık rastlanan kanser türü skuamöz hücreli karsinomdur. Bu kanser türü özellikle sigara kullanımı ile yakından ilişkilidir. Sigara içmenin kanser riskini artırdığı bilinmektedir. Bununla birlikte sigara dışı faktörler de hipofarenks kanserine yol açabilir. Nadiren rastlanan diğer kanser türleri de bu bölgede gelişebilir.
Hipofarenks Kanseri Belirtileri Nelerdir ?
Hipofarenks Kanseri, belirli semptomlarla kendini gösteren ciddi bir hastalıktır. Bu kanser türünün ilk işaretleri genellikle yutma sırasında yaşanan zorluklar olabilir. Hastalar sık sık, yiyeceklerin yemek borusundan geçerken takıldığını hisseder.
Ayrıca, boyun bölgesinde anormal şişlikler veya katı dokular fark edilebilir ki bu durum genellikle kitlelerin varlığını işaret eder. Ses tonunda değişiklikler, özellikle ses kısıklığı veya sesin çatallaşması gibi sorunlar, bu kanser türünün diğer yaygın belirtilerindendir. İlgili semptomlar arasında yutkunma esnasında ağrı hissi, bu ağrının kulağa yansıması da bulunur.
- Yutkunma güçlüğü ve takılma hissi
- Boyunda kitle veya şişlik
- Ses tonunda kalıcı değişiklikler, kısıklık
- Yutarken ve bazen konuşurken ağrı, kulağa vuran ağrılar
- Kanlı tükürük veya balgam
Hastalık ilerledikçe, iştahsızlık ve kontrolsüz kilo kaybı gibi ek semptomlar gelişebilir. Bu belirtiler, yaşam kalitesini doğrudan etkileyebilecek ciddi sorunlara yol açabilir. Dolayısıyla, bu tür semptomlar fark edildiğinde, derhal tıbbi yardım almak büyük önem taşır.
Teşhisi Nasıl Yapılır?
Hipofarenks kanseri teşhisi hastaların semptomlarının kapsamlı değerlendirilmesi ve çeşitli tanı testlerinin uygulanmasıyla gerçekleştirilir. İlk olarak hastaların tıbbi geçmişi detaylıca incelenir; bu özellikle alkol ve tütün kullanımı gibi risk faktörlerinin belirlenmesinde önemlidir. Ardından fiziksel muayene yapılır bu sırada doktor boyun bölgesindeki kitleler veya anormal büyümeler arar.
Tanı sürecinde kullanılan ana yöntemlerden biri laringoskopi yöntemidir. Bu işlem sırasında ince bir tüp (endoskop) hastanın boğazına yerleştirilir. Endoskopun ucundaki kamera sayesinde doktorlar hipofarenks bölgesinin detaylı görüntülerini elde ederler. Görüntüler anormal dokuların veya tümörlerin varlığını belirlemek için incelenir. Gerekirse bu sırasında biyopsi yapılır; alınan doku örnekleri patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir.
Diğer tanı yöntemleri şunlardır:
- Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Bu görüntüleme teknikleri tümörün boyutu ve yayılımı hakkında detaylı bilgiler sağlar.
- PET taraması: Bu test özellikle kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını anlamak için kullanılır.
Hipofarenks Kanseri Tedavi Yöntemleri
Hipofarenks kanseri tedavisinde, hastalığın yeri ve evresi tedavi planını belirler. Genellikle bu kanser türü, gırtlağı da etkileyebilir. Etkilenen bölgelerin tedavisi için çeşitli yöntemler mevcuttur:
- Ameliyat, kanserli dokunun ve çevresindeki etkilenen bölgelerin çıkarılmasını içerir. Bu işlem sırasında, gırtlağın tamamı veya bir kısmı alınabilir.
- Radyoterapi ve kemoterapi, gırtlağın korunması amaçlanıyorsa, birlikte uygulanabilir. Bu yöntemler, kanser hücrelerini öldürmek ve hastalığın yayılmasını engellemek için kullanılır.
Tedavi sırasında, hastalıklı yutağın kısmı ve gırtlağın çıkarılması sonucunda oluşan boşluk, bazen çevre dokulardan alınan cilt ile onarılabilir. Ayrıca, hastalık boyun lenf bezlerine yayılmışsa, tedaviye boyun bölgesinin tedavisi de eklenmelidir. Bu durum, tedavi stratejisinin önemli bir parçasıdır ve:
- Ameliyat
- Radyoterapi
- Kemoterapi
gibi yöntemlerle gerçekleştirilir. Tedavi seçenekleri, hastalığın ilerlemesine ve hastanın genel sağlık durumuna göre kişiselleştirilir.
Hipofarenks Kanseri Risk Faktörleri ve Nedenleri Nelerdir?
- Alt Yutak (Hipofarenks) Kanseri nedenlerinden olan sigara ve alkol tüketimi
Hipofarenks kanseri, yani alt yutak kanseri, özellikle orta ve ileri yaş erkeklerde görülen bir hastalıktır. Bu kanser türünün gelişiminde etkili olduğu düşünülen başlıca faktörler arasında aşırı alkol ve tütün ürünü kullanımı yer alır. Ancak, bu iki faktör dışında, hastalığın nedenleri üzerine yapılan araştırmalar kesin sonuçlar ortaya koymamıştır.
Bilim insanları, hastalığın ortaya çıkışını tetikleyebilecek diğer risk faktörlerini belirlemek için yoğun çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmalar, hipofarenks kanserinin anlaşılmasını ve erken teşhis edilmesini kolaylaştırabilir.
Öte yandan, sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ve düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçmek, bu tür kanser riskini azaltabilir. Hipofarenks kanserinin bilinen risk faktörleri şunlardır:
- Yoğun alkol tüketimi
- Tütün ürünleri kullanımı
- Belirli hastalıklar (örneğin Plummer-Vinson hastalığı)
Her ne kadar bazı risk faktörleri bilinse de, hastalığın kesin nedenlerini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bu araştırmalar, hipofarenks kanserinin önlenmesi ve tedavisi konusunda yeni yolların keşfedilmesine yardımcı olabilir.
Alt Yutak (Hipofarenks) Kanseri Evreleri
- Evre 0: Karsinoma in situ olarak adlandırılan, yalnızca hücrelerin en üst tabakasını etkileyen kanser hücreleri, alt yutak yüzeyini kaplar. Lenf düğümlerine veya uzak bölgelere yayılmamıştır.
- Evre I: Kanser, 2 cm veya daha küçük çapta olup, alt yutakta sınırlı bir bölgede büyümüştür. Yakın lenf düğümlerine veya vücudun diğer bölgelerine yayılmamıştır.
- Evre II: Tümör, alt yutakta birden fazla bölgeye veya 2 cm’den büyük ancak 4 cm’den küçük boyuta büyümüştür. Yakın lenf düğümlerine veya uzak bölgelere yayılmamıştır.
- Evre III: Tümör 4 cm’den büyük, ses tellerinin hareketini etkiliyor veya yemek borusuna büyümüştür. Yakın lenf düğümlerine veya uzak bölgelere yayılmamıştır. Tümör herhangi bir boyutta olabilir ve alt yutak dışına yayılmış olabilir. Ses tellerini etkileyebilir. Tümörle aynı boyun tarafındaki tek bir lenf düğümüne 3 cm’den küçük bir boyutta yayılmıştır. Uzak bölgelere yayılmamıştır.
- Evre IVA: Tümör, tiroit veya krikoid kıkırdaklarına, hiyoid kemiğe, tiroit bezine veya yakın kas veya yağ dokularına büyümüştür. Yakın lenf düğümlerine yayılmamış veya tümörle aynı boyun tarafındaki tek bir lenf düğümüne 3 cm’den küçük boyutta yayılmıştır. Uzak bölgelere yayılmamıştır. Tümör herhangi bir boyutta olabilir ve alt yutak dışına orta derecede ileri bir şekilde yayılmıştır. Tümörle aynı boyun tarafındaki tek bir lenf düğümüne 3 cm’den büyük ancak 6 cm’den küçük boyutta veya birden fazla lenf düğümüne veya boyunun diğer tarafındaki lenf düğümlerine yayılmıştır. Uzak bölgelere yayılmamıştır.
- Evre IVB: Tümör, boyunda omurganın önündeki alana, bir karotid arteri saran veya mediastene büyüyen çok ileri yerel hastalık durumundadır. Yakın lenf düğümlerine yayılmış olabilir. Uzak bölgelere yayılmamıştır. Tümör herhangi bir boyutta olabilir ve alt yutak dışına yayılmıştır. En az bir lenf düğümüne 6 cm’den büyük boyutta veya lenf düğümünün dışına yayılmıştır. Uzak bölgelere yayılmamıştır.
- Evre IVC: Tümör herhangi bir boyutta olabilir ve alt yutak dışındaki yapıları etkilemiş veya etkilememiş olabilir. Yakın lenf düğümlerine yayılmış olabilir. Vücudun uzak kısımlarına metastaz yapmıştır.
Alt Yutak Kanseri Risk Faktörleri
Alt yutak kanseri, hipofarenks kanseri olarak da bilinir ve birçok faktör bu hastalığın gelişim riskini artırabilir. Öncelikle sigara kullanımı, kanserin en yaygın tetikleyicilerinden biridir. Sigara dumanındaki zararlı maddeler, yutak dokusuna doğrudan zarar vererek kanser riskini önemli ölçüde yükseltir.
Aynı şekilde tütün çiğneme alışkanlığı da benzer riskleri beraberinde getirir. Bu maddeler, mukoza üzerindeki tahribatı artırır ve kanser gelişimine zemin hazırlar.
- Sigara içmek
- Tütün çiğnemek
Alkol tüketiminin artması, özellikle yüksek miktarlarda ve uzun süreli alkol kullanımı, alt yutak kanseri riskini artırır. Alkol, mukoza zarını tahriş eder ve dokuların kansere daha yatkın hale gelmesine neden olur.
- Artmış alkol kullanımı
Beslenme düzenindeki eksiklikler, özellikle temel gıda elementlerinden yoksun bir diyet, vücudun kansere karşı direncini düşürebilir. Plummer-Vinson Sendromu gibi bazı hastalıklar da riski artırabilir. Bu durum, uzun süreli ağır demir eksikliği anemisi ile ilişkilidir ve yutak bölgesindeki dokuların zarar görmesine yol açabilir.
- Temel gıda elementlerinden eksik diyet
- Plummer-Vinson Sendromu
Bu faktörler, alt yutak kanseri riskini önemli ölçüde artırabilir. Dolayısıyla, bu risk faktörlerinin farkında olmak ve mümkün olduğunca azaltmak, hastalığın önlenmesinde kritik bir rol oynar.
Hipofarenks Kanseri Tanılama Süreci ve Kullanılan Yöntemler
Hipofarenks kanseri tanısında ilk adım, hastanın öne sürdüğü şikayetlerin ve fiziksel muayene bulgularının doktorlar tarafından değerlendirilmesidir. Bu aşamada elde edilen bilgiler ışığında, hastalığın varlığı ve yaygınlığı hakkında ön görüşler oluşturulur. Ardından, daha detaylı inceleme için çeşitli tanı yöntemleri devreye girer:
Endoskopik gırtlak ve yutak muayenesi: Bu yöntemde, ağız veya burun yoluyla endoskoplar kullanılarak alt yutak ve gırtlak bölgesi detaylı bir şekilde görüntülenir. Böylece, anormal bulgular belirlenir.
- İleri görüntüleme teknikleri:
- Bilgisayarlı Tomografi (BT),
- Manyetik Rezonans (MR),
- Pozitron Emisyon Tomografisi (PET).
Bu teknikler sayesinde, kanserin çevre dokularla olan ilişkisi, boyundaki lenf nodlarına veya daha uzak organlara olası yayılımı incelenir. Son olarak, tanıyı kesinleştirmek amacıyla biyopsi yapılır. Bu işlemde, sorunlu bölgeden doku örneği alınarak mikroskop altında incelenir.
Yapılan tüm bu incelemeler sonucunda, hastalık dört evreye ayrılarak değerlendirilir. Her evre için farklı tedavi yöntemleri önerilir. Bu süreç, hastalığın erken teşhisi ve etkili bir şekilde müdahale edilmesi için büyük önem taşır.
Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci
Ameliyat sonrası iyileşme süreci hipofarenks kanseri hastaları için hayati bir önem taşır. Gelişmiş İyileşme Sonrası Ameliyat (ERAS) protokolleri hastaların daha hızlı iyileşmelerine olanak tanır. Bu protokoller erken mobilizasyon, ağrı yönetimi ve beslenme desteğini içerir. ERAS’a sıkı bir şekilde uyulması, morbiditeyi azaltır ve hastane sürelerini kısaltır. Etkili ağrı kontrolü ameliyat sonrası sürecin önemli bir parçasıdır. Çok yönlü analjezi sinir koruyucu tekniklerle birleştiğinde uzun süreli ağrı riskini minimize eder. Aşağıdaki unsurlar iyileşme sürecinin temel taşlarıdır:
- Erken Mobilizasyon ve Rehabilitasyon: Hastanın erken dönemde hareket etmeye başlaması komplikasyon riskini azaltır. Rehabilitasyon programları kişiye özel olarak düzenlenir ve hızlı toparlanmayı destekler.
- Ağrı Yönetimi: Ameliyat sırasında ve sonrasında uygulanan multimodal analjezi hastaların konforunu artırır ve iyileşme sürecini hızlandırır.
- Beslenme Desteği: Ameliyat öncesi karbonhidrat yüklemesi ve sonrası beslenme takviyeleri hastanın güçlenmesine yardımcı olur. Yetersiz beslenme iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.
Komplikasyonların erken teşhisi ve yönetimi de iyileşme sürecinde kritik bir role sahiptir. Enfeksiyonlar solunum problemleri ve diğer olası sorunlar hızlı müdahale gerektirir. Hastanın durumu sürekli olarak izlenmelidir. Bu yaklaşım komplikasyonların üstesinden gelinmesini ve genel iyileşme sürecinin iyileştirilmesini sağlar.
Ameliyat Olanların Yapması Gereken Beslenme ve Hayat Tarzı Değişiklikleri
Hipofarenks kanseri ameliyatından sonra beslenme ve hayat tarzında bazı önemli değişiklikler yapılmalıdır. Tedavi süreci boyunca ve sonrasında karşılaşılan yutkunma güçlüğü, tat kaybı ve kilo verme gibi sorunlar özel bir diyet planı gerektirir. Öncelikle yutma zorluğu çeken hastalar için beslenme şekli, ağız ve boğazdaki hassasiyeti göz önünde bulundurarak düzenlenmelidir.
- Yumuşak gıdalar tüketilmelidir; bu gıdalar boğazı tahriş etmez.
- Püre haline getirilmiş sebzeler ve meyveler beslenme için iyi seçenekler sunar.
- Sıvı ve yarı katı gıdalar yutma sürecini kolaylaştırır.
Radyoterapi ve kemoterapi gibi tedaviler ağız kuruluğuna neden olabilir. Bu durumda yemek yeme sürecini desteklemek için aşağıdaki yöntemler uygulanabilir:
- Su ve nemlendirici içecekler sık sık tüketilmelidir.
- Yemeklerden önce ve sonra ağzın su ile çalkalanması faydalıdır.
- Yumuşak ve nemli yiyecekler tercih edilmelidir.
Ameliyat sonrası bazı hastalar için tat alma duyusunda azalmalar görülebilir. Bu durumda yiyeceklerin lezzetini artırmak önemlidir:
- Güçlü aromalı yiyecekler ve baharatlar eklenmelidir.
- Marinasyon yöntemleri et ve balık yemeklerinde kullanılabilir.
- Et yemeklerine sarımsak ve limon gibi tatlandırıcılar eklenir.
Ayrıca kilo kaybıyla mücadele etmek için beslenme düzeninde düzenlemeler yapılmalıdır:
- Az ve sık yemek yemek, büyük porsiyonlar yerine tercih edilmelidir.
- Protein ve kalori açısından zengin ek gıdalar alınmalıdır.
- Doktorunuzun önerdiği takviye içecekler gün boyu tüketilebilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Alt yutak (hipofarenks) kanseri 4. Evre kurtulma şansı var mı?
Alt yutak kanseri 4. evresinde yani hastalığın en ileri safhasında tedaviye yanıt genellikle sınırlıdır. Tedavi sonuçları kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak bu evrede beş yıllık sağkalım oranı %39,1 civarındadır.
Alt yutak (hipofarenks) kanseri olanların görüntülerine veya fotoğraflarına bakarak kendinize teşhis koymak yanıltıcı olacağı için şüpheli durumlarda hekiminize başvurunuz.
Kaynakça:
https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/12181-hypopharyngeal-cancer
https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/hypopharyngeal-cancer
1978 yılından Malatya da doğan Murat Topdağ ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra lise eğitimini İstanbul da yapmış ve üniversite eğitimini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce bölümünde bitirmiştir. 2004 yılında Kocaeli Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim dalında uzmanlık eğitimine başlayan Murat Topdağ 2017 yılına kadar burada çeşitli görevlerde bulunarak eğitim ve akademik hayatına devam etmiştir. 2017-2022 yılları arasında Acıbadem Altunizade hastanesinde çalışan Prof.Dr. Murat Topdağ evli ve 2 çocuk babası olup 2022 yılından itibaren kendi kliniğinde hastalarına hizmet vermeye devam etmektedir.