Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV), baş hareketlerinin tetiklediği ani ve kısa süreli baş dönmeleriyle karakterize bir durumdur. Hastalar, işitme kaybı gibi bir sorun yaşamazlar.

Tanı, özellikle Dix-Hallpike testi sırasında gözlemlenen belirgin göz hareketleri, yani nistagmus ile konur. Bu hareketler, başlangıcı gecikmiş, yorulabilir nitelikte olup etkilenen yarım daire kanalını işaret eder.

BPPV, klinisyenler tarafından dikkatlice değerlendirilmesi gereken, yaşam kalitesini etkileyebilen bir sağlık sorunudur. Etkilenenler için doğru tanı ve tedavi, rahatsızlığın etkilerini azaltmada kritik öneme sahiptir.

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo Tedavisi

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo Tanımı ve Özellikleri

  1. Halk arasında kristal kayması veya oynaması olarak bilinir ve iç kulak kaynaklı baş dönmeleri arasında en yaygın olanıdır.
  2. Hastalar çoğunlukla belirli pozisyonlarda kısa süreli baş dönmesi yaşarlar.
  3. İşitme kaybı bu durumda görülmez.
  4. Yaş aralığı genellikle 40-49 olup, erkek ve kadınlarda eşit sıklıkta rastlanır.
  5. Yıllık görülme oranı ortalama beş bin kişide birdir ve baş dönmesi şikayetiyle doktora başvuranların yaklaşık beşte birinde bu durum tespit edilir.
  6. Hastaların bir kısmında geçmişte kafa travması veya denge siniri iltihabı öyküsü bulunur.

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, baş dönmesiyle karakterize edilen, yaşam kalitesini etkileyebilen bir durumdur. Genellikle belirli baş hareketleriyle tetiklenir ve bu hareketler yatarak dönerken veya yataktan kalkarken daha belirgin hale gelebilir.

Vertigo, ani başlar ve genellikle bir dakikadan kısa sürer. Ataklar arasında dengesizlik hissi görülebilir. Tanı, genellikle hastanın hikayesi ve Dix-Hallpike manevrası ile konur, videonistagmografi de tanıda yardımcı olur.

Birçok hasta kendiliğinden iyileşirken, bazıları Epley manevrası gibi tedavi yöntemlerinden fayda görür. Nadiren girişimsel veya cerrahi tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Bu durum, doğru tanı ve tedavi ile yönetilebilir, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebilir.

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo’nun Oluşumu

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV), semisirküler kanallardaki anormal hareketlerle karakterize bir durumdur. Bu rahatsızlık, özellikle kupulaya yapışık veya endolenf içinde serbest yüzen kulak kristalleri nedeniyle ortaya çıkar. İşte BPPV’nin oluşum süreci:

  1. Semisirküler kanal içerisinde bulunan debris, yerçekimi etkisiyle hareket eder.
  2. Bu hareket, hasta belirli bir pozisyona geldiğinde başlar ve endolenfi de beraberinde hareket ettirir.
  3. Endolenf hareketi, semisirküler kanal kupulasında defleksiyona yol açar.
  4. Bu defleksiyon, beklenmedik bir yer çekimi tepkisi olarak baş dönmesine neden olur.

BPPV’nin oluşumu genellikle posterior semisirküler kanaldaki debris ile ilişkilendirilir. Ancak, bu debris horizontal ve superior semisirküler kanallara da girebilir.

İntraoperatif bulgular ve elektron mikroskobik incelemeler, bu partiküllerin utrikül makulasından köken aldığını ve yer çekimine duyarlı otokonialara benzediğini gösterir. Bu durumlar sırasıyla “kupulolitiasis” ve “kanalolitiaisis” olarak adlandırılmıştır. Bu bilgiler, BPPV’nin anlaşılması ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde önemli bir rol oynar.

Kulak Kristali Oynaklığının İşaretleri

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV), kulak kristallerinin yer değiştirmesiyle tetiklenen, baş hareketlerine bağlı dönme hissine yol açan bir durumdur.

Hastalar, genellikle başlarını belirli yönlere çevirdiklerinde ortaya çıkan ani ve şiddetli baş dönmesi yaşarlar. Bu baş dönmeleri genellikle 10 ila 20 saniye sürer. Hastaların yaşadığı baş dönmeleri, yatakta dönme, yataktan kalkma, yukarıya veya arkaya bakma gibi hareketlerle tetiklenebilir.

Tetikleyici Pozisyonlar:

  1. Yatakta yan dönme
  2. Yataktan kalkma
  3. Yukarı ve arkaya bakma
  4. Eğilme

Bu durumlar sırasında, hastalar bulantı hissi de yaşayabilirler. Ancak BPPV’de işitme kaybı gözlemlenmez ve hastaların işitme durumları genellikle normaldir. Nörolojik muayenede de anormal bir bulgu saptanmaz.

Diğer yandan, BPPV tanısında görüntüleme çalışmaları, nistagmusun görülmediği ve tedaviye yanıt vermeyen durumlarda önem taşır. Bu tür durumlarda, beyinsapı ve beyincik-pons köşesini değerlendirebilen gadolinium kontrastlı MRG tercih edilir.

Görüntüleme Yöntemleri:

  1. Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG)

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo Tedavisi

Ayrıca, odyolojik testlerde hastaların işitme durumları değerlendirilir. Bu testler, simetrik işitme ve uygun konuşma ayırt etme skorunu göstermelidir. Timpanogram da normal sonuçlar sergilemelidir.

Özel muayenelerde ise, Dix-Hallpike testi ile karakteristik nistagmus gözlemlenmesi tanı için önemlidir. Bu nistagmusun başlamasından önce kısa bir gecikme dönemi vardır ve nistagmusun kendisi torsiyonel ve vertikal bileşenlere sahiptir.

İlgili semisirküler kanalın uyarılmasıyla ortaya çıkan bu nistagmus, kanalın düzlemi ile aynı yönde ve hızlı fazı stimüle olan kanala doğru yönelir.

Vertigo ve nistagmus 20 saniye içinde yoğunlaşır ve daha sonra azalır. Bu nistagmus tipi, tekrarlanan durumlarda yorulan niteliktedir ve posterior semisirküler kanaldaki debristen kaynaklanır. BPPV’nin doğru tanısı için bu belirtilerin hepsinin gözlemlenmesi gereklidir.

BPPV için Modern Tedavi Yöntemleri

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo’nun (BPPV) tedavisi, çeşitli ve etkili yöntemleri kapsar. Öncelikli olarak, utrikula debrisi yönlendirmeyi amaçlayan manevralar uygulanır. Bu manevralar, hastanın semptomlarını hafifletmek için tasarlanmıştır.

Manevra sonrası semptomlar devam ederse, aynı işlem tekrarlanabilir. Bazı durumlarda, debrisi gevşetmek için mastoid kemiğe bir kemik vibratörü yerleştirilmesi gerekebilir. Bu yöntem, tedavinin etkinliğini artırmayı hedefler.

BPPV tedavisinde cerrahi yöntemler de mevcuttur, ancak bunlar nadiren tercih edilir:

  1. Cerrahi, genellikle standart tedaviye dirençli vakalar için düşünülür.
  2. Bu hastalar, genellikle reposizyon manevralarına yanıt vermeyen ve intrakranial patoloji içermeyen özel durumlar oluşturur.
  3. İlk cerrahi seçenek, genellikle posterior semisirküler kanalın oklüzyonudur. Bu işlem, BPPV’nin semptomlarını hafifletmeyi amaçlar.
  4. Mikst tip işitme azlığı, bu cerrahi müdahalenin geçici bir yan etkisi olabilir.
  5. Daha teknik olarak zorlayıcı bir diğer cerrahi seçenek ise singular nörektomidir. Bu işlem, posterior semisirküler kanalın sinirsel innervasyonunu ortadan kaldırmayı amaçlar.
  6. Bu cerrahi yöntem, işitme açısından daha yüksek risk taşır.

Sonuç olarak, BPPV’nin tedavisi, hastanın durumuna ve semptomlarına göre özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Manevralar ve cerrahi yöntemler, hastalığın tedavisinde etkili seçenekler sunar. Her tedavi yöntemi, hastanın genel sağlık durumu ve BPPV’nin şiddeti göz önünde bulundurularak dikkatlice değerlendirilmelidir.

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo Tedavisinde Süreç ve Beklentiler

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV), genellikle ani başlayıp birkaç ay içinde remisyona giren bir durumdur. Hastaların yaklaşık üçte birinde, şikayetler bir yıldan fazla sürebilir.

Çoğu hasta için repozisyon manevraları büyük fayda sağlar. Ancak, hastaların bir kısmında beklenmedik rekürrens ve remisyonlar görülebilir. Bu durumlar yıllık %10-15 oranında rapor edilmektedir.

Tedaviye Yanıt:

  1. Repozisyon manevraları, çoğu hastada olumlu sonuçlar vermektedir.
  2. Dirençli vakalarda denge rehabilitasyon tedavisi uygulanabilir.

Rekürrens ve Remisyon:

  1. Yıllık rekürrens oranı %10-15 arasındadır.
  2. Rekürrens durumunda yeni repozisyon manevraları etkili olabilmektedir.

BPPV’nin tedavisinde, hastanın durumuna ve tedaviye verdiği yanıta göre farklı stratejiler benimsenir. Her hasta için bireysel bir yaklaşım, en iyi sonuçları almak adına önem taşır.

Tedavi sürecinde, hastanın yaşam kalitesi ve konforunu artıracak yöntemler tercih edilir. Tedaviye yanıt ve hastanın durumuna göre takip, hastalığın yönetiminde kritik bir rol oynar.

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV) ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo Tedavisi

Benign paroksismal pozisyonel vertigo ne kadar sürer?

Benign paroksismal pozisyonel vertigo genellikle ani bir başlangıç yapar ve birkaç ay sürebilir. Ancak hastaların %30’unda şikayetler 1 yıldan uzun sürebilmektedir. Hastalığın seyri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu nedenle iyileşme süresi de değişkenlik arz eder. Hastalar genellikle tedavi ile rahatlama yaşarlar. Tedaviye rağmen bazı hastalarda belirtiler devam edebilir ve uzun sürebilir.

Pozisyonel vertigo nasıl tedavi edilir?

Pozisyonel vertigo, fiziksel bir manevra ile etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Epley manevrası olarak bilinen bu yöntem, vertigoya neden olan kalsiyum parçacıklarını yeniden konumlandırır. Bu manevra sonrasında hastaların 48 saat boyunca hastalığın olduğu kulağa dönerek yatmamaları gerekmektedir. Ayrıca yüksek yastıkta yatmaları önerilmektedir. Epley manevrası ile hastaların şikayetleri büyük ölçüde giderilir. Böylece, vertigo ataklarının sıklığı ve şiddeti azaltılır.

Benign Paroksismal vertigo için hangi doktora gidilir?

Benign Paroksismal Vertigo (BPPV) belirtileri varsa, bir doktora gitmek gerekir. İlk muayene için genellikle bir aile hekimine başvurulabilir. Doktor, semptomları değerlendirdikten sonra hastayı bir uzmana yönlendirebilir. Bu durumda, bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanı doğru tercih olacaktır. KBB uzmanı, hastanın durumunu detaylı bir şekilde inceleyebilir ve gerekli tedaviyi planlayabilir. Ayrıca, hastanın durumuna bağlı olarak, ileri tetkikler ve tedavi yöntemleri de önerilebilir. Bu yüzden BPPV şüphesi varsa en kısa sürede bir doktora başvurulmalıdır.

Pozisyonel vertigo tekrarlar mı?

Pozisyonel vertigo yani benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV) tekrarlayabilen bir durumdur. İlk yıl içinde hastaların üçte birinde 5 yıl içinde ise en az yarısında tekrar edebilir. Bu nüksetme genellikle ciddi bir sorun teşkil etmez. Hastalığın tekrarlaması durumunda, ilk kez tedavi edildiği gibi düzeltici manevralar yoluyla yine tedavi edilebilir. Dolayısıyla tekrar eden pozisyonel vertigo endişe verici değildir ve uygun manevralarla kontrol altına alınabilir.

Pozisyonel vertigo kendiliğinden geçer mi?

Pozisyonel vertigo bazen kendiliğinden geçebilir; bu durum genellikle belirli baş pozisyonlarına bağlı olarak gelişir. Özellikle hafif vakalarda belirtiler birkaç hafta içinde iyileşme gösterebilir. Ancak bu tür vertigonun tekrar etme riski yüksektir ve tedavi edilmediği takdirde belirtiler zamanla yeniden ortaya çıkabilir. Dolayısıyla uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi ve gerekirse uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması önerilir. Böylece vertigonun neden olduğu baş dönmesi ve diğer belirtiler daha etkili bir şekilde kontrol altına alınabilir. Tedavi belirtilerin şiddetini ve tekrarlama sıklığını azaltmaya yardımcı olur.

DİĞER TEDAVİLER