Ağız kanserinin son evresinde tümör çevre dokulara, lenf bezlerine ve uzak organlara yayılır. Bu dönemde şiddetli ağrı, konuşma bozukluğu ve yutma güçlüğü sık görülür.
İleri evrede, ağız içinde kanayan ve iyileşmeyen yaralar, çene hareketlerinde kısıtlılık ve yüz bölgesinde şişlikler oluşabilir. Bu bulgular yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürür.
Metastaz yayılımı, hastanın genel durumunu olumsuz etkiler. Boyun bölgesinde sert kitleler, kilo kaybı ve halsizlik sık rastlanan belirtilerdir. Bu aşamada palyatif bakım ön plana çıkar.
Son evre tedavisinde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi genellikle semptomları hafifletmeye yöneliktir. Ağrı kontrolü, beslenme desteği ve psikolojik destek hastanın yaşam konforunu artırır.
Ağız Kanseri Evreleme Sistemi ve Önemi
Ağız kanseri, evreleme sistemi ile tanımlanır ve bu sistem hastalığın seyrini anlamak için elzemdir. Kanserin evresi, tedavi planının belirlenmesinde kritik bir rol oynar. Evre I, tümörün iki santimetreden küçük olduğu ve henüz lenf bezlerine yayılmadığı başlangıç aşamasını ifade eder. Bu noktada, hastalık yerel olarak sınırlıdır
- Evre II, tümörün boyutunun arttığı, ancak lenf bezlerine yayılım göstermediği durumlardır.
- Evre III’te, tümör daha da büyümekte ve lenf bezlerine yayılım başlamaktadır.
- Evre IV ise kanserin en ileri aşamasıdır ve burada tümör vücudun diğer bölgelerine yayılmıştır.
Bu evrelerin her biri, kanserin yayılma durumunu ve agresifliğini belirler. Dolayısıyla, evreleme, sağlık profesyonellerinin hastaya en uygun tedaviyi sunmasında yardımcı olur. Tedavi stratejileri, kanserin bu evrelemesine göre özelleştirilir. Bu durum, hastalar için umut verici tedavi seçeneklerinin geliştirilmesine olanak tanır.
Ağız Kanseri Tedavisinde Kullanılan Modern Yöntemler
Ağız kanserinin tedavisi, hastalığın evresine ve bireyin genel sağlık durumuna özel olarak tasarlanır. İlk adım, kapsamlı bir tıbbi öykü alımı ve detaylı bir fiziksel muayenedir. Ardından, baş ve boyun bölgesi dikkatlice incelenir. Tedavi sürecinde, çeşitli tanı yöntemleri önemli rol oynar. Bu yöntemler arasında:
- Panendoskopi

- Laringoskopi
- Biyopsi
Görüntüleme teknikleri de tedavinin ayrılmaz parçasıdır:
- Bilgisayarlı tomografi
- Göğüs filmi
- Manyetik rezonans görüntüleme
- Pozitron emisyon tomografisi
Kan testleri, hastalığın yayılımını ve tedaviye verilecek yanıtı değerlendirmede yardımcı olur. Tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapi bulunur. Her bir tedavi yöntemi, tümörün konumuna, yayılma durumuna ve türüne göre belirlenir.
Hekimler, tedavi planını hazırlarken hastanın yaşam kalitesini ve fonksiyonel yeteneklerini korumayı hedeflerler. Bu süreçte, konuşma, çiğneme ve yutma fonksiyonlarının muhafazası önceliklidir.
Ağız Kanseri Tedavi Başarısı ve Olasılıkları
Ağız kanserinin erken teşhisi, hastalığın üstesinden gelme yolunda büyük bir avantaj sağlar. Erken evrede tespit edilen vakalarda, primer tümörün küçük olması ve lenf bezlerinin etkilenmemesi durumunda, etkili bir cerrahi müdahale ile hastalıktan kurtulma şansı oldukça yüksektir.
Bu durumda iyileşme oranı %80 civarında olabilir. Öte yandan, kanserin ileri aşamalarda tespit edilmesi, tedavi sürecini ve iyileşme olasılığını etkiler. İleri evrelerde tedavi şansını azaltacak faktörler:
- Primer tümörün büyüklüğü,
- Lenf bezlerinde metastazın varlığı,
Ancak bu aşamada bile önemli bir iyileşme şansı mevcuttur. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi bulunur. Her hasta için en uygun tedavi planı, kanserin evresi, konumu ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir. Bu nedenle, ağız kanseri teşhisinde erken hareket etmek, tedavi başarısını artıran en önemli faktördür.
Ağız Kanserinin Tedavi Edilmemesinin Sonuçları
Ağız kanseri, tedaviye alınmadığında vücutta ciddi sonuçlara yol açar. Hastalık, başlangıçta dudaklar ve ağız içi gibi lokalize bölgelerde görülse de zamanla çevre dokulara ve organlara yayılma eğilimindedir.
Bu yayılım, kanserin lenf sistemine ve kan dolaşımına katılmasıyla gerçekleşir, böylece vücudun diğer bölgelerine ulaşır. Yassı hücreli karsinomalar en yaygın türdür ve bu hücrelerin agresif yayılımı hastalığın tedavi edilmesini daha da zorlaştırır.
Yayılımın olası yolları:
- Lenf bezleri aracılığıyla
- Kan dolaşımı yoluyla
Sonuç olarak, ağız kanserinin ilerlemesi şu komplikasyonlara neden olabilir:
- Yeni tümörlerin vücudun farklı bölgelerinde oluşumu
- Lenf bezlerinde büyümeler
- Genel sağlık durumunun hızla kötüleşmesi
Bu durumlar, hastalığın tedavi edilmemesinin ciddiyetini vurgular ve erken teşhisin önemini ortaya koyar. Hastalığın ilk belirtileri fark edildiğinde derhal bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır. Erken müdahale, hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar ve yayılma riskini azaltır.
Kaynakça:
https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/11184-oral-cancer
https://www.webmd.com/oral-health/oral-cancer

KBB ( Kulak Burun Boğaz) Doktoru Prof. Dr. Murat Topdağ, 1978 yılında Malatya’da doğmuştur. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2004-2009 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2017’de Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde görev yapmaya başlamıştır.. 2022 yılından itibaren İstanbul Kadıköy’de bulunan kendi kliniği MD ENT İstanbul’da da hastalarına hizmet vermektedir.


Vakalar
İki taraflı frontal sinüs kaynaklı inverted papillom
Hastalıklar
Bilateral Tonsil Lenfoma Ameliyatı
Hastalıklar
Anadolu Yakası, İstanbul'daki Konumumuz