Bademcik taşı genellikle kronik tonsilit sonucu ortaya çıkar. Bu küçük ancak sıkıntılı yapılar özellikle kötü ağız hijyeni olan bireylerde görülür. Genç yaşlarda bademcik iltihaplanması yaygındır; bu durum taşların oluşumuna zemin hazırlar. Tedavi edilmediğinde ağız kokusuna ve tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabilirler. Dolayısıyla bademcik taşları hem sağlık hem de sosyal yaşam için önemli bir sorun teşkil eder. Ancak doğru tedavi yöntemleriyle bu sorunların üstesinden gelmek mümkündür.
İstanbul’da bademcik taşı ameliyatı yapan doktorlardan Prof. Dr. Murat Topdağ’ın hazırladığı içeriği okuyarak bademcik taşı ameliyatının riskleri, iyileşme süreci, bademcik taşı ameliyatı fiyatları ve ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenleri öğrenebilirsiniz.
Bademcik Taşları Nedir ve Nasıl Oluşur?
Bademcik taşları bademciklerde oluşan küçük ve sert yapılar olarak bilinir. Bu yapılar genellikle bademciklerin kript adı verilen girintilerinde birikir. Bademcik taşlarının temel bileşenleri kalsifiye maddelerdir ve bu maddeler zamanla sertleşir. Ana bileşenleri arasında kalsiyum öne çıksa da magnezyum ve fosfor gibi diğer mineraller de içerirler. Bademcik taşı oluşumunu tetikleyen çeşitli faktörler bulunmaktadır:
- Kötü ağız hijyeni
- Sık yaşanan bademcik enfeksiyonları
- Kronik sinüs sorunları
- Yetersiz su tüketimi
- Sigara kullanımı
Bu faktörler bademcik kriptlerinde besin parçacıklarının, bakterilerin ve ölü hücrelerin sıkışmasına neden olur. Zaman içinde bu birikintiler sertleşerek taşları oluşturur. Bademcik taşları genellikle zararsızdır ancak bazı durumlarda enfeksiyonlara ve ağız kokusuna yol açabilir. Belirtileri arasında boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve kulak ağrısı bulunur. Koruyucu önlemler olarak iyi ağız hijyeni, bol su içmek ve tuzlu su ile gargara yapmak önerilir. Bu tavsiyeler sadece belirtilerin daha da kötüleşmesini önlemek içindir. En kısa zamanda bir KBB uzmanıyla görüşülmelidir. Eğer taşlar rahatsızlık verirse, çıkarılmaları gerekir ve bu işlem çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilir.
Bademcik Taşlarının Belirtileri Nelerdir?
Bademcik taşları bilinen adıyla tonsillolithler farklı belirtiler gösterir. Bu belirtiler sıklıkla başka boğaz rahatsızlıkları ile karıştırılabilir. En yaygın görülen belirtilerden biri keskin ve rahatsız edici ağız kokusudur. Bu durum bakteri birikiminden kaynaklanır. Taşların varlığı boğazda ağrıya neden olur ve bu sıklıkla genel boğaz enfeksiyonlarıyla karıştırılır. Ayrıca yutkunma sırasında tıkanıklık veya ağrı hissi de ortaya çıkabilir. Taşlar doğrudan kulaklara ağrı olarak yansıyabilir.
Yaygın Belirtiler:
- Keskin ağız kokusu
- Boğazda sürekli rahatsızlık veya ağrı
- Yutkunma güçlüğü
- Kulaklarda hissedilen ağrı
- Bademciklerde görülen beyaz veya sarı taşlar
- Boğazda yabancı cisim hissi
Nadir görülen belirtiler arasında ise sürekli bir öksürük bulunur. Bademciklerin şişmesi bademcik taşlarının büyümesi sonucunda oluşabilir ve bu bazen ikincil enfeksiyonlara yol açar. Ağızda metalik ya da hoş olmayan tatlar da bu durumun bir parçasıdır.
Nadir Belirtiler:
- Kronik öksürük
- Bademciklerin iltihaplanması veya şişmesi
- Ağızda kötü tat
Bu belirtilerin farkında olmak bademcik taşlarının diğer boğaz rahatsızlıklarından ayırt edilmesini kolaylaştırır. Her iki durumun ortak belirtileri olabilir ancak bademcik taşlarının kendine has göstergeleri vardır. Bu belirtilerden herhangi biriyle karşılaşırsanız bir kulak burun boğaz uzmanıyla görüşmelisiniz.
Bademcik Taşları Kendiliğinden Geçer mi?
Bademcik taşları kendiliğinden düşme eğiliminde olabilir. Bu taşlar öksürük veya gargara gibi doğal yollarla düşebilir. Çoğu zaman bu yapılar asemptomatiktir dolayısıyla birçok insan farkında bile olmaz. Ancak bazı durumlarda ağız kokusu, boğaz ağrısı ve yutkunma zorluğu gibi belirtilere yol açabilirler. Bu belirtiler taşların varlığını gösterir ve tıbbi müdahale gerektirir.
- Destekleyici tedaviler arasında tuzlu su ile gargara yapmak yer alır.
- Öksürük bademcik taşlarının düşmesini sağlayabilir.
Bir KBB uzmanının uygulayacağı müdahale, taşların çıkarılmasını ve tekrar oluşumunun önlenmesi için yöntemler sunar. Bademcik taşlarından kaynaklanan enfeksiyonlar nadirdir ancak oluşursa, bu durum ciddiye alınmalıdır. Keskin nesnelerle taşları çıkarmaya çalışmak sakıncalıdır çünkü bu yaralanmalara ve enfeksiyon riskinin artmasına neden olabilir. Bu gibi sağlığınızı etkileyecek durumlarla karşılaşmamak için bir KBB uzmanıyla iletişime geçilmelidir. İyi ağız hijyeni, yeterli sıvı tüketimi ve düzenli gargara bademcik taşlarının oluşum riskini azaltmaya yardımcı olur.
Bademcik Taşları Nasıl Teşhis Edilir?
Bademcik taşlarının teşhisi birkaç aşamadan oluşur. İlk adım genellikle fizik muayenedir. KBB uzmanları ağız ve boğaz bölgesini aydınlatmalı araçlar ve dil basacağı ile inceler. Eğer taşlar görünür yerde bulunuyorsa bu yöntem yeterli olabilir. Fiziksel inceleme sonuç vermediğinde ise görüntüleme tekniklerine başvurulur.
Görüntüleme Yöntemleri:
- Röntgen: Kireçlenmiş bademcik taşlarını gösterebilir.
- BT Taramaları: Gizli kalmış veya küçük taşları detaylı bir şekilde ortaya çıkarabilir.
Ayırıcı tanı süreci ise bademcik taşlarını diğer benzer belirtileri olan durumlardan ayırmak için yapılır. Bu süreçte farklı sağlık koşulları dışlanır ve doğru tanı konulması sağlanır. Fizik muayene ve görüntüleme teknikleri kombinasyonu tanı sürecinin temelini oluşturur. Böylece bademcik taşları, bademcik iltihabı veya başka bir durumla karıştırılmadan etkin bir şekilde teşhis edilebilir. Bu yöntemler, sağlık uzmanlarına hastanın durumunu doğru bir şekilde değerlendirme olanağı tanır.
Bademcik Taşları Ameliyatı Nasıl Yapılır ve Kimler Uygundur?
Bademcik taşı tedavisi için cerrahi yöntemler şunlardır:
- Bademcik Ameliyatı: Bu operasyon genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bademciklerin tamamen çıkarılması ile şiddetli bademcik taşı vakaları için kesin bir çözüm sunar. Operasyon süresi yaklaşık 1 saattir ve hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir. İyileşme süreci ağrılı geçebilir ve yetişkinlerde çocuklara kıyasla daha uzun sürer.
- Lazer Kriptoliz: Bu minimal invaziv işlemde lazer teknolojisi kullanılarak bademciklerdeki taşlar temizlenir. İyileşme süresi kısa olup bazen birden fazla seans gerektirebilir. Bazı bademcik dokuları kalabileceği için taşların tekrarlama riski bulunur.
- Koblasyon Kriptoliz: Radyofrekans enerjisi ile yapılan bu işlem lazer kriptolize benzer şekilde taşları temizler. Yanma riski daha düşük olduğundan güvenli bir seçenektir ve hava yolu yangınlarına veya ağız yanıklarına neden olmaz. Birden fazla tedavi seansı gerekebilir.
Cerrahi tedavinin avantajları şöyle sıralanabilir:
- Kesin Çözüm: Bademcik ameliyatı ile bademcik taşlarından kalıcı olarak kurtulmak mümkündür.
- Minimal İnvaziv Seçenekler: Lazer ve koblasyon daha az invazivdir ve iyileşme sürelerini kısaltır.
- Azalan Tekrarlama: Cerrahi yöntemler, konservatif tedavilere göre taşların tekrarlama olasılığını azaltır.
Bu cerrahi tedaviler özellikle elle çıkarılması zor, büyük ve sert taşlara sahip olanlar için uygundur. Ayrıca ağız kokusu, boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü gibi sık belirtileri olanlar ve tekrarlayan bademcik iltihabı veya diğer komplikasyonları yaşayanlar için de tercih edilir. Bu yöntemler hastaların yaşam kalitesini artırarak sorunları kalıcı olarak çözme fırsatı sunar.
Bademcik Taşlarından Korunmak İçin Neler Yapılabilir?
Bademcik taşlarından korunmak için alınabilecek önlemler sağlıklı yaşam alışkanlıklarını içerir. Temelde düzenli ağız ve diş bakımı şarttır. Dişler her gün en az iki kez fırçalanmalı ve düzenli olarak diş ipi kullanılmalıdır. Antibakteriyel özellikli ağız gargaraları bademciklerde birikinti oluşumunu engelleyebilir. Dil temizliği de unutulmamalıdır; dil üzerinde biriken bakteriler temizlenerek ağız sağlığı korunur. Tuzlu su ile yapılan gargara ise bademciklerdeki parçacıkları temizlemeye yardımcı olur. İyi bir ağız sağlığı için aşağıdaki beslenme düzenlemeleri ve yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir:
- Bol miktarda su tüketimi ağız nemini korur ve bakteri birikimini azaltır.
- Şekerli ve asitli gıdalardan kaçınmak bakteri üremesini kontrol altına alır.
- Çıtır meyve ve sebzeler doğal yolla ağız temizliğine katkıda bulunur.
Yaşam tarzı değişiklikleri de bademcik taşlarından korunmada etkilidir. Sigarayı bırakmak, sinüs problemlerini yönetmek ve dengeli beslenme bademcik sağlığını destekler. Alerjilerin yönetilmesi ve düzenli diş kontrolleri de bademcik taşı oluşum riskini azaltır. Bu yöntemler bademcik taşlarının önlenmesinde oldukça mühimdir ancak bir KBB uzmanıyla görüşmeniz sağlığınız için önemlidir.
Bademcik Taşları Tekrarlar mı?
Bademcik taşları bademciklerdeki kriptlerin yapısından dolayı tekrarlayan bir sorundur. Bu kıvrımlar yiyecek artıkları, ölü hücreler ve bakterileri hapsederek zamanla taşlaşabilir. Kronik bademcik enfeksiyonları ve kötü ağız hijyeni tekrarlama riskini artırır. Ayrıca sigara ve dehidrasyon da bu duruma katkıda bulunabilir. Eğer bademcik taşları sık tekrarlar veya ciddi sağlık sorunlarına yol açarsa bir KBB uzmanına başvurulmalıdır.
Bademcik Taşları Çocuklarda Görülür mü?
Bademcik taşları çocuklarda görülebilir; bu durum genellikle bademciklerin sık sık iltihaplanması ve büyük kriptlere sahip olması gibi faktörlerle ilişkilidir. Ergenlerde ve yetişkinlerde daha sık rastlanan bu sağlık sorunu çocuklarda da belirli belirtilerle kendini gösterir. Özellikle kötü ağız hijyeni olan çocuklarda bu sorun daha yaygın olabilir.
Belirtiler:
- Ağız kokusu: Çocuklarda en sık rastlanan belirtidir ve genellikle dikkat çeker.
- Boğaz ağrısı: Taşların büyüklüğüne ve iltihap durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterir.
- Yutma güçlüğü: Taşların fiziksel varlığı yüzünden meydana gelir.
- Kulak ağrısı: Bademciklerle bağlantılı sinir yolları nedeniyle oluşabilir.
- Boğazda tıkanıklık hissi: Bu durum çocuklarda rahatsızlık yaratabilir.
- Kırmızı ve şişmiş bademcikler: Enfeksiyon belirtisi olabilir.
Çocuklarda bademcik taşları tedavi yöntemleri taşların büyüklüğü ve yarattığı sorunlara göre değişiklik gösterir. Bir KBB uzmanı tarafından yapılan müdahalelerle taşlar çıkarılabilir. Kronik durumlar için bademciklerin iltihaplanmasını önleyici tedbirler alınmalıdır. Bu tedbirler arasında düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve tuzlu su ile gargara yapma bulunur.
Bademcik Taşlarının Diğer Boğaz Hastalıkları ile İlişkisi Nedir?
Bademcik taşlarının oluşumunda bademcik iltihabı, asit reflü ve diğer boğaz enfeksiyonları etkili olabilir. Özellikle tekrar eden bademcik iltihapları bademciklerin yüzeyindeki kriptlerin genişlemesine neden olur. Bu durum mukus ve diğer kalıntıların birikmesine ve taşlaşmasına yol açar. Ayrıca asit reflüden kaynaklanan boğaz tahrişi de bademcik taşlarının oluşumunu tetikleyebilir. Asit ve enzimlerin boğaza zarar vermesi iltihaplanma ve ağız kuruluğuna sebep olur ki bu da taşların oluşumunu kolaylaştırır. Diğer yandan;
Sinüs enfeksiyonları ve kronik rinit, aşırı mukus üretimine yol açar.
- Bu mukus boğaza damlayarak bademciklerde birikir.
- Kötü ağız hijyeni ise hem enfeksiyon riskini artırır hem de taş oluşumunu destekler.
Bademcik Taşları Hakkında Bilinen Yanlışlar Nelerdir?
Bademcik taşları çoğunlukla yanlış yanılgılara neden olabilir. Halk arasında bu taşların nadiren görüldüğü düşünülür. Gerçekte ise bademcik taşları oldukça yaygındır. Oluşumları yiyecek parçacıkları ve bakterilerin bademcik oyuklarında birikmesiyle gerçekleşir.
Efsaneler ve gerçekler şöyledir:
Efsane: Yalnızca kötü ağız hijyeni bademcik taşlarına neden olur.
- Gerçek: Kötü ağız hijyeni etkili olmakla birlikte kronik iltihaplar ve geniş bademcik oyukları da riski artırır.
Efsane: Bademcik taşları her zaman ağrıya neden olur.
- Gerçek: Birçok kişi herhangi bir ağrı hissetmez; ağız kokusu ve boğazda rahatsızlık hissi daha yaygın belirtilerdir.
Efsane: Süt ürünleri, mukus üretimini artırarak taş oluşumuna yol açar.
- Gerçek: Süt ürünleri doğrudan mukus üretimini artırmaz; bu bağlantı bilimsel olarak desteklenmemektedir.
Kaynakça:
https://www.webmd.com/brain/amygdala-what-to-know
https://my.clevelandclinic.org/health/body/24894-amygdala
Vakalar
İki taraflı frontal sinüs kaynaklı inverted papillom
Hastalıklar
Bilateral Tonsil Lenfoma Ameliyatı
Hastalıklar