Kolesteatom, kulak zarının arkasında oluşan ve kist benzeri büyüme şeklinde tanımlanabilir. Genellikle ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bu durum, işitme kaybı gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Dahası, ilerleyen vakalar enfeksiyon riskini artırır. Bu enfeksiyonlar kötü kokulu akıntıya neden olur. Ayrıca, kulak ağrısı ve baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösterir.

Erken teşhis ve tedavi ile bu belirtiler azaltılabilir. Böylece kolesteatomun sebep olabileceği komplikasyonların önüne geçilir. Bu makale, kolesteatomun ne olduğunu ve belirtilerinin neler olduğunu detaylı bir şekilde ele alacaktır.

İstanbul’da kolesteatom ameliyatı yapan doktorlardan Prof. Dr. Murat Topdağ’ın hazırladığı içeriği okuyarak kolesteatom ameliyatının riskleri, iyileşme süreci, kolesteatom ameliyatı fiyatları ve ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenleri öğrenebilirsiniz.

TanımKolesteatom, orta kulakta ve mastoid kemikte anormal deri hücrelerinin birikmesiyle oluşan, yavaş büyüyen ancak zamanla kemik yapıları ve çevre dokuları tahrip edebilen iyi huylu bir kistik yapıdır. Çoğunlukla kronik kulak enfeksiyonları veya orta kulakta gelişen basınç problemleri sonucu oluşur.
BelirtilerTekrarlayan kötü kokulu kulak akıntısı, işitme kaybı, kulakta dolgunluk hissi, kulakta ağrı veya basınç, baş dönmesi, nadiren yüz sinirlerinde zayıflık veya felç.
NedenleriKronik orta kulak enfeksiyonları, östaki borusu tıkanıklığı, kulak zarında perforasyon veya çökme, doğuştan (konjenital) anomaliler sonucu gelişebilir.
Risk FaktörleriKronik otitis media (orta kulak iltihabı), östaki borusunda işlev bozukluğu, çocuklukta sık geçirilen kulak enfeksiyonları, kötü hijyen veya kulak temizliği alışkanlıkları.
Tanı YöntemleriKulak muayenesi, otoskopi veya mikroskopi, yüksek çözünürlüklü BT taraması (kemik yapıların ve tümörün boyutunun belirlenmesi), odyometri (işitme testi).
Tedavi SeçenekleriCerrahi müdahale (kolesteatomun çıkarılması), mastoidektomi (kemik yapıların temizlenmesi), işitme kaybı gelişmişse rekonstrüktif cerrahi; enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisi. Ameliyat sonrası işitme rehabilitasyonu gerekebilir.
KomplikasyonlarKalıcı işitme kaybı, yüz sinirlerinde hasar, vertigo (baş dönmesi), beyin apsesi veya menenjit gibi ciddi enfeksiyonlar, temporal kemik erimesi, tedavi edilmezse ilerleyici kemik yıkımı.
Önleme YollarıKulak enfeksiyonlarının erken tedavi edilmesi, östaki borusunun işlevini iyileştirmeye yönelik önlemler, kulak hijyenine dikkat edilmesi, tekrarlayan semptomlar varsa doktora başvurma.
Takip ve Yaşam TarzıCerrahi sonrası düzenli kontroller, enfeksiyonlardan korunma, işitme cihazı kullanımı (gerekirse), cerrahi sonrasında önerilen kulak bakımına uyum, yüksek basınçlı ortamlardan kaçınma.

Kolesteatom Nedir?

Kolesteatom fotoğrafı
Kolesteatom fotoğrafı

Kolesteatom, orta kulağın derinliklerine doğru büyüyen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen deri kaplı bir kist türüdür. Başlangıçta, kulak zarının zarar görmesiyle ortaya çıkar.

Zamanla orta kulağı ve mastoidi etkileyerek daha büyük problemlere sebebiyet verebilir. Hastalık, genellikle orta kulak iltihabı sonucu gelişir. Tedavi edilmediğinde işitme kaybı, kronik enfeksiyonlar ve hatta vertigo gibi daha ciddi durumların meydana gelmesine neden olabilir. Kolesteatomun etkileri arasında;

  • İşitme kaybı,
  • Kötü kokulu kulak akıntısı,
  • Kulakta ağrı ve rahatsızlık hissi,
  • Baş dönmesi ve dengesizlik,

gibi belirtiler yer alır. Bu belirtiler, kolesteatomun ilerlemesiyle şiddetlenebilir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri, bu olumsuz etkileri önleyebilir ya da en aza indirebilir. Dolayısıyla, yukarıda belirtilen semptomları taşıyan bireylerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları hayati önem taşır.

Kolesteatomun Meydana Gelme Sebepleri

Kolesteatom, orta kulakta meydana gelen bir durumdur ve genellikle östaki borusunun düzgün çalışmamaya başlamasıyla ilişkilendirilir. Östaki borusunun ana işlevi, havanın kulaktan serbestçe geçişini sağlamak ve kulak içi basıncını dengelemektir.

Ancak bu borunun işlevselliğindeki aksaklıklar, orta kulakta havanın dengesiz bir şekilde dağılmasına ve böylece kısmi bir boşluk oluşumuna yol açar. Sonuç olarak, kulak zarının bir kısmı içeri doğru çekilebilir. Bu durum, kolesteatom olarak adlandırılan kistlerin oluşumuna zemin hazırlar.

Kolesteatom Belirtileri ve Etkileri

Kolesteatom, kulak zarının arkasında kist benzeri bir büyüme ile karakterize edilir. Başlangıçta hafif semptomlarla ortaya çıkar ve zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle, kist büyüdükçe semptomlar şiddetlenir.

Kolesteatomun yol açtığı basınç, işitme kaybına neden olabilir. İlerlemiş vakalarda, kişinin yaşam kalitesini düşüren daha ciddi komplikasyonlar meydana gelebilir.

  • Kötü kokulu akıntı
  • Kulakta devam eden ağrı hissi
  • Sürekli akıntı
  • İşitmede zorluk ve kayıp
  • Baş ağrısı ve dönmesi
  • Yüzde uyuşma hissi
  • Kulakta çınlama
  • Basınç veya dolgunluk hissi

Bu belirtiler, kolesteatomun varlığını gösteren önemli işaretlerdir. Tedavi edilmediğinde, vertigo, yüz kaslarında felç ve kalıcı işitme kaybı gibi ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Erken teşhis ve müdahale, bu riskleri azaltabilir.

Kolesteatomun Tetiklediği Sağlık Sorunları

Tedavi edilmeyen kolesteatom, ölü deri hücrelerinin ve mikroorganizmaların birikmesine sebep olur. Bu durum, kulağın iç yapısında enfeksiyon ve iltihaplanmaya yol açabilir. Enfeksiyonun ilerlemesi, kulakta sürekli bir akıntının meydana gelmesine neden olur.

Özellikle kist büyüdükçe, yakın organ ve dokulara zarar verebilir. Bu zarar, özellikle kulağın içindeki kemikler üzerinde ciddi etkilere sahiptir. Kemiğin tahrip olması, kalıcı işitme kaybına yol açabilir. Kolesteatomun yol açtığı komplikasyonlar ciddiyet kazanabilir:

  • İç kulakta meydana gelen şişme
  • Yüz kaslarında felç
  • Kronik enfeksiyon riski
  • Menenjit gibi ciddi beyin enfeksiyonları
  • Beyin apsesi oluşumu

Bu komplikasyonlar, özellikle erken müdahale edilmediğinde sağlığı ciddi şekilde tehlikeye atar. Kolesteatomun erken teşhis ve tedavisi, bu komplikasyonların önlenmesinde hayati önem taşır. Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Kolesteatomun Kesin Tanısı Nasıl Konulur?

Kolesteatom tanısı, kapsamlı bir muayene sürecini içerir. Öncelikle, hastanın şikayetleri dikkatlice dinlenir. Ardından uzman doktor, mikroskop yardımıyla kulak zarını ve orta kulağı detaylı bir şekilde inceleyerek kist benzeri büyüme belirtilerini arar.

Kolesteatom Ameliyatı

Eğer bu ilk inceleme sonucunda kolesteatom belirtisi gözlenmezse, doktor daha ayrıntılı bir değerlendirme için çeşitli görüntüleme tekniklerine başvurabilir. Bu noktada en sık tercih edilen yöntemlerden biri, kulağın ve çevresindeki yapının detaylı bir görünümünü sağlayan Bilgisayarlı Tomografi (BT) taramasıdır. BT taraması sayesinde, doktor kulağın iç yapısını ve kolesteatomun varlığını daha net bir şekilde görebilir.

  • Mikroskopik kulak muayenesi
  • Şikayetlerin değerlendirilmesi
  • BT taraması

Son olarak, kolesteatom şüphesi devam ederse, hastanın ileri tetkikler için Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanına yönlendirilmesi önerilir. Bu ileri tetkikler, teşhisin kesinleştirilmesinde ve tedavi planının doğru bir şekilde oluşturulmasında kritik öneme sahiptir.

Kolesteatomun Tedavi Yöntemleri

Kolesteatom, kulakta ciddi sorunlara yol açabilen bir hastalıktır. İlerleme gösterdiğinde, çoğunlukla cerrahi müdahale gerektirir. Bu süreçte, kistin tamamen kulaktan çıkarılması hedeflenir. Böyle bir durum, kendiliğinden iyileşmeyen kolesteatomlar için kaçınılmazdır. Çünkü bu büyümeler zamanla daha fazla sağlık problemine neden olabilir. Hastalığın teşhisi konduktan sonra tedavi süreci başlar.

  • İlk adımda, enfeksiyonun kontrol altına alınması için antibiyotikler ve kulak damlaları reçete edilir.
  • Bu ilaçlar, iltihabı azaltma ve kulak içinde biriken sıvıyı boşaltma amacı taşır.

Cerrahi işlem genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir. Ameliyat, kistin büyüklüğüne ve yerleşimine bağlı olarak farklı teknikler kullanılarak yapılabilir. Ameliyat sonrası dönemde, hastalar bazı geçici yan etkilerle karşılaşabilirler. Bunlar arasında;

  • Geçici baş dönmesi
  • Tat alma duyusunda bozulma

yer alır. Bu yan etkiler, ameliyatın ardından bir süre sonra azalır veya tamamen kaybolur. Önemli olan, erken teşhis ve doğru tedavi yöntemlerinin uygulanmasıdır. Böylece kolesteatomun yol açabileceği daha ciddi komplikasyonların önüne geçilebilir.

Kolesteatom Ameliyatı Fiyatları Ne Kadar ?

Ortalama Kolesteatom Ameliyatı fiyatları için doktorunuzla iletişime geçiniz.

Kolesteatom Ameliyatı Olanların Yorumları

Prof. Dr. Murat Topdağ hasta yorumları için Google Haritalar veya doktortakvimi'ni ziyaret edebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Kolesteatom Ameliyatı

Kolesteatom tehlikeli mi?

Kolesteatom kulağın içinde anormal bir şekilde büyüyen bir deri büyümesidir. Genellikle ciddi komplikasyonlara yol açabilir bu da durumu tehlikeli kılar. İşitme kaybı yüz sinirine zarar verebilir ve baş dönmesi gibi sorunlar meydana gelebilir. 

Kolesteatom tümör mü?

Kolesteatom tümör olarak adlandırılmasına rağmen gerçekte bir tümör değildir. Bu durum kulak zarı veya kulak kanalındaki deri hücrelerinin anormal bir şekilde büyümesi sonucu ortaya çıkar. Yapı itibarıyla deri hücrelerinin hapsolduğu bir cepten oluşur. Ancak bu yapı malign yani kanserojen bir özellik taşımaz.

Dolayısıyla kolesteatom iyi huylu bir durum olarak tanımlanabilir. Ancak tedavi edilmezse ciddi hasara yol açabilen invaziv bir karaktere bürünebilir. Bu invaziv özellik kolesteatomun tümör olarak yanlış anlaşılmasına neden olabilir. Özetle kolesteatom kanserojen bir tümör değil kontrollü bir şekilde tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunudur.

Kolesteatom ameliyatı olmazsa ne olur?

Kolesteatom ameliyatı yapılmazsa oluşan kist veya yumru enfekte olabilir. Dolayısıyla bu durum kulakta ağrı ve rahatsızlığa neden olur. İlerleyen zamanlarda kolesteatom büyüdükçe işitme kaybı meydana gelebilir. Ayrıca büyüme sinir hasarına yol açarak yüz felcine sebep olabilir. Bu büyüme işitme kemikçiklerine zarar verebilir bu da işitme kaybını kalıcı hale getirebilir.

Aynı zamanda iç kulağa yayılma riski bulunmaktadır. Bu da dengesizlik ve baş dönmesi gibi sorunlara yol açabilir. Sonuç olarak beyne ulaşabilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Öyleyse kolesteatomun cerrahi olarak çıkarılması önemlidir aksi takdirde ciddi komplikasyonlar gelişebilir.

Kolesteatom ağrı yapar mı?

Kolesteatoma genellikle ağrısız bir hastalıktır. Ancak bazen durum farklı olabilir. Enfeksiyon geliştiğinde kulak arkasında ağrı meydana gelebilir. Ayrıca bu enfeksiyon şişlikle birlikte görülebilir. Şiddetli enfeksiyonlar daha belirgin ağrıya neden olur. Kolesteatomalı bazı hastalar bu ağrıları sık sık yaşayabilir. Ağrının varlığı genellikle enfeksiyonun bir göstergesi olarak kabul edilir. 

Kolesteatom tekrarlar mı?

Kolesteatomun tekrar etme olasılığı mevcuttur. Çocuklarda görülen vakaların yaklaşık %44’ünde tekrarlanma rapor edilmiştir. Yetişkinlerde bu oran %21 olarak tespit edilmiştir. Dolayısıyla kolesteatomun yaşa bağlı olarak tekrarlama ihtimali değişkenlik gösterir.

Kolesteatom ameliyatı sonrası işitme düzelir mi?

Kolesteatom ameliyatı sonrası işitmenin düzelme olasılığı vardır. Ancak işitme düzelmesi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. İşitme kaybının düzelmesi ameliyatın başarısına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır. Ameliyat öncesi işitme seviyesi de önemli bir faktördür. Ameliyatın birincil amacı anormal büyümeyi ortadan kaldırmak ve orta kulağın işleyişini düzeltmektir. Bu nedenle cerrahi müdahale işitme kaybını önlemek ve genel sağlığı korumak için mühimdir. İşitme düzelmesi garanti edilmemekle birlikte genellikle olumlu sonuçlar alınabilir.

Kolesteatom baş dönmesi yapar mı?

Kolesteatom baş dönmesine neden olabilir çünkü bu hastalık kulakta anormal hücre büyümesiyle ilişkilidir. Bu büyüme kulakta basınç artışına yol açabilir ve dengeyi bozabilir. Dolayısıyla baş dönmesi kolesteatomun belirtilerinden biridir ve erken tedavi ile bu belirtiler hafifletilebilir. Ayrıca kolesteatomun neden olduğu baş dönmesi işitme kaybı ve kulak ağrısı gibi diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkabilir. Erken müdahale baş dönmesi gibi belirtilerin şiddetini azaltmada etkili olabilir.

Kolesteatom ameliyatı kaç günde iyileşir?

Kolesteatom ameliyatı sonrası iyileşme süreci kişiden kişiye değişir ancak genellikle birkaç hafta içinde normal aktivitelere dönülebilir. Hastanın ameliyattan sonraki ilk 1-2 hafta boyunca istirahat etmesi gerekir. Ayrıca ameliyat sonrası hastanede kalış süresi 1-2 gün olabilir. Ancak ciddi komplikasyonlar veya enfeksiyon durumlarında hastanedeki yatış süresi uzayabilir. Bu süreçte hastaların doktorlarının tavsiyelerine uyması ve kendilerini zorlamaması önemlidir. İlk haftalarda dikkatli olunmalı ve gerektiğinde tıbbi destek alınmalıdır.

Kolesteatomun konjenital (doğuştan) ve edinsel (sonradan kazanılmış) tipleri arasında ne gibi farklar vardır?

Konjenital kolesteatom, genellikle sağlam bir kulak zarının arkasında, embriyonik gelişim sırasında yanlış yerleşmiş epitel hücrelerinden kaynaklanır ve sıklıkla erken çocukluk döneminde belirti vermeden gelişir. Edinsel kolesteatom ise daha yaygındır ve genellikle östaki borusu fonksiyon bozukluğu, kulak zarı çökmesi veya tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları sonucu oluşur. Edinsel tipte kulak akıntısı, işitme kaybı gibi belirtiler daha sık görülürken, konjenital tip daha sınırlı bir alanda kalma eğilimindedir ancak her ikisi de kemikçikleri ve çevre dokuları etkileyebilir. Tanı ve yayılım açısından farklılıklar gösterdikleri için tedavi yaklaşımları da bu ayrımlara göre şekillenebilir.

Kolesteatom ameliyatında uygulanan farklı mastoidektomi (kemiğin oyulması) teknikleri nelerdir ve hangisi ne zaman tercih edilir?

Kolesteatom cerrahisinde mastoidektomi, yani mastoid kemikteki hastalıklı hücrelerin temizlenmesi, farklı tekniklerle yapılabilir. Temel olarak iki ana yaklaşım vardır: “Kanal Duvarı Koruyucu” (Canal Wall Up – CWU) ve “Kanal Duvarı İndirilmeli” (Canal Wall Down – CWD) mastoidektomi. CWU tekniğinde dış kulak yolu arka duvarı korunur, bu da daha anatomik bir iyileşme ve genellikle daha iyi işitme sonuçları sağlar ancak kolesteatomun tekrarlama riski biraz daha yüksek olabilir. CWD tekniğinde ise arka duvar indirilir, bu da hastalığın daha geniş bir görüş altında temizlenmesini sağlar ve tekrarlama riskini azaltır, ancak büyük bir mastoid boşluk oluşabilir ve bu boşluğun bakımı gerekebilir. Cerrah, kolesteatomun yaygınlığına, hastanın anatomisine ve genel sağlık durumuna göre en uygun tekniği seçer.

Kolesteatom ameliyatı sonrası yüz siniri felci gelişme riski nedir ve bu durum kalıcı mıdır?

Kolesteatom ameliyatı sırasında yüz sinirinin (fasiyal sinir) zarar görmesi ve buna bağlı yüz felci gelişmesi nadir görülen bir komplikasyondur; tecrübeli ellerde bu risk genellikle %1’in altındadır. Risk, kolesteatomun büyüklüğüne, sinire ne kadar yakın olduğuna ve cerrahinin karmaşıklığına göre değişebilir. Eğer ameliyat sonrası yüz felci gelişirse, bu durum geçici veya kalıcı olabilir. Geçici felçler genellikle sinirin ameliyat sırasındaki gerilmesi veya ödemi sonucu oluşur ve haftalar veya aylar içinde düzelme eğilimindedir. Kalıcı hasar durumunda ise ek tedavi yöntemleri veya rehabilitasyon gerekebilir. Cerrah, ameliyat öncesinde bu riski hastayla detaylı olarak konuşacaktır.

Kolesteatom tedavisinde cerrahi dışı alternatif yöntemler (örneğin lazer veya endoskopik yaklaşımlar) mevcut mudur ve ne kadar etkilidir?

Kolesteatomun kesin tedavisi genellikle cerrahi müdahale ile kolesteatom kesesinin tamamen çıkarılmasıdır; cerrahi dışı bir yöntemle (ilaçla vb.) tamamen iyileşmesi beklenmez. Ancak, cerrahi tekniklerde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Özellikle “endoskopik kulak cerrahisi”, geleneksel mikroskopik cerrahiye göre daha az invaziv bir alternatif sunar. Endoskoplar, kulak kanalından girilerek daha dar alanlara ve kör noktalara ulaşılmasını sağlar, bu da daha küçük kesilerle ameliyat yapılmasına, ameliyat sonrası iyileşmenin hızlanmasına ve bazı durumlarda hastalığın daha iyi temizlenmesine olanak tanır. Lazer teknolojisi de bazı durumlarda cerrahiye yardımcı olarak kullanılabilmekle birlikte, kolesteatom tedavisinde temel yöntem cerrahi olarak hastalığın çıkarılmasıdır.

Çocuklarda kolesteatom gelişimi, onların konuşma ve dil gelişimini nasıl etkileyebilir?

Çocuklarda kolesteatom, özellikle işitme kaybına neden oluyorsa konuşma ve dil gelişimini olumsuz etkileyebilir. Kolesteatom, orta kulaktaki kemikçiklere zarar vererek veya orta kulakta sıvı birikimine yol açarak iletim tipi işitme kaybına yol açabilir. Erken çocukluk dönemi, konuşma ve dil becerilerinin kazanılması için kritik bir zamandır. Bu dönemde yaşanan sürekli veya tekrarlayan işitme kayıpları, çocuğun sesleri doğru ayırt etmesini, kelime dağarcığını geliştirmesini ve gramer yapılarını öğrenmesini zorlaştırabilir. Bu nedenle, çocuklarda kolesteatom şüphesi varsa erken tanı ve tedavi, işitmenin korunması veya iyileştirilmesi yoluyla potansiyel gelişimsel gecikmelerin önlenmesi açısından büyük önem taşır.

Kaynakça:

https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/21535-cholesteatoma

https://www.pennmedicine.org/for-patients-and-visitors/patient-information/conditions-treated-a-to-z/cholesteatoma

Vakalar

Anadolu Yakası, İstanbul'daki Konumumuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir