Nazal fraktür ve yüz travması yönetimi, hava yolunun güvenceye alınması ve hematomların hızlı drenajını içerir; ödem geriledikten sonra kapalı redüksiyon ilk tercih olabilir, deplase kırıklarda açık onarım ve eşlik eden septal hasarın düzeltilmesi gerekir.

Nazal fraktürde tanı ve değerlendirme: fizik muayene, palpasyon ve nazal endoskopi esastır; septal hematom acil boşaltılmalıdır. Yüksek enerjili travmada orbital‑maksillofasiyal kırıklar için BT ile ayrıntılı görüntüleme yapılır, nörolojik durum izlenir.

Nazal fraktürde tedavi zamanlaması: çocuklarda 3‑5 gün, erişkinde 7‑10 gün içinde redüksiyon ödem azaldığında planlanır; geç kalındığında malunion riski artar. Fonksiyonel‑estetik sekellerde sekonder rinoplasti veya septorinoplasti seçenekleri değerlendirilir.

Yüz travmasında komplikasyon ve koruma: septal perforasyon, sineşi, valv yetmezliği ve kalıcı deformite görülebilir; erken atelleme, uygun antibiyotik profilaksisi ve travma sonrası bakım önemlidir. Sporcularda yüz koruyucu maskelerle erken dönüş sağlanabilir.

Burun Kırığı (Nazal Fraktür) Ameliyatı

Burun Yapısı ve İşlevlerinin Detayları

Burun, hem fonksiyonel hem de estetik yönleriyle önemli bir organdır. Yüzün ortasında yer alır ve çeşitli görevleri üstlenir. Bu organın yapısı, kemik ve kıkırdaktan oluşan destek yapıları içerir.

Dış kısmı, iki nazal kemikten oluşan bir kemik piramit ve kıkırdak piramit ile dış burun kıkırdağının hareketli uç kısmını barındırır. Ayrıca, yumuşak dokular da burunun dış yapısını oluşturur.

İç kısmında ise, kıkırdak ve kemikten oluşan nazal septum bulunur. Bu septum, iki ayrı burun boşluğuna ayırır. Her burun boşluğunda, havayı ısıtma ve nemlendirme işlevi gören konkalar yer alır.

Burunun Başlıca Fonksiyonları:

  1. Koku alma
  2. Nefes alma
  3. Havanın ısıtılması ve nemlendirilmesi
  4. Hava yolunun direnci
  5. Konuşma
  6. Yüz ifadesi ve güzelliğin oluşumu

Bu işlevler, burunun karmaşık yapısının önemini vurgular. Yapısındaki her bir parça, farklı bir işleve hizmet eder. Bu nedenle burun, hem sağlık hem de estetik açıdan hayati öneme sahiptir.

Nazal Fraktürlerin Sınıflandırılması

Nazal fraktürler, travmanın niteliğine göre farklı şekillerde sınıflandırılır. Bu sınıflandırma, darbenin yönü ve şiddeti temel alınarak yapılır. Genellikle iki ana kategori altında incelenir: yan (lateral) ve ön (frontal) travmalar. Bu iki kategori, nazal fraktürlerin oluşum şekillerini belirginleştirir.

  1. Yan travmalar sonucu oluşan fraktürler, genellikle burunun bir tarafında daha belirgin hasara yol açar. Bu tip fraktürler, çoğunlukla asimetrik sonuçlar doğurur.
  2. Ön travmalar ise burun köprüsüne doğrudan etki eder. Bu durum, genellikle simetrik hasarlara sebep olur.

Her iki kategori de kendi içinde üç alt tipe ayrılır. Bu alt tipler, darbenin şiddeti ve etkilediği bölgeye göre farklılık gösterir. Lateral ve frontal travmaların neden olduğu hasarlar, tedavi yaklaşımlarını da doğrudan etkiler. Bu nedenle, doğru sınıflandırma, tedavinin başarısı için kritik önem taşır.

Burun Kırığı Tanısında Kullanılan Yöntemler ve Belirtiler

Nazal fraktür, yani burun kemiği kırıklarının teşhisi, hastanın geçmişi ve belirtileri üzerinden yapılır. Bu süreçte, doktorun fiziksel muayenesi ve çeşitli radyolojik testler önemli rol oynar. Fraktür, burunda ağrı, hassasiyet ve şişliğe neden olabilir. Ayrıca, burun sırtında morarma ve şekil bozuklukları görülebilir.

Fizik muayene sırasında doktor, burunda meydana gelen değişiklikleri dikkatle inceler. Bu değişiklikler arasında;

  1. Ağrı ve hassasiyet
  2. Şişlik ve morluk
  3. Burun çatısında şekil bozuklukları
  4. Hareketlilik ve kemikler arasındaki seviye farkları
  5. Elle hissedilen çıkıntılı kemik yapıları
  6. Kırık uçlarındaki ses (krepitasyon)

yer alır. Bu bulgulardan krepitasyon, nazal fraktür tanısında en değerli belirtidir. Ayrıca, burun içindeki kanamalar ve burun orta bölmesindeki kaymalar da fraktüre işaret eder.

Radyolojik yöntemler, fraktür tanısında çeşitli roller üstlenir. Bu yöntemlerin faydası zaman zaman tartışılsa da, özellikle komplike durumlarda ve medikolegal açıdan değerlidir. Yapılan radyolojik testler şunlardır;

  1. Burun direkt yan grafisi (lateral os nasale grafisi)
  2. Sinüs grafisi (Waters grafisi)
  3. Paranasal bilgisayarlı tomografi (PNS BT)

Bu testlerden PNS BT, en değerli bilgileri sağlar, ancak maliyeti ve radyasyon maruziyeti nedeniyle sıklıkla tercih edilmez. Çoklu yüz kemiği kırıklarında ise PNS BT’nin önemi artar.

Nazal fraktürün belirtileri, travmanın şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir. Fizik muayene ve radyolojik testler, bu belirtileri doğrulamak ve kırığın detaylarını ortaya çıkarmak için kullanılır.

Tanı sürecinde, hastanın semptomları ve fiziksel bulguları önemli birer gösterge olarak kabul edilir. Bu yaklaşımlarla, nazal fraktürün tanı ve tedavisi etkili bir şekilde gerçekleştirilir.

Burun Kırığı Tedavisi: Zamanlama ve Yöntemler

Nazal fraktür, yani burun kemiği kırıkları, en ideal olarak ilk birkaç saat içinde tedavi edilmelidir. Erken müdahalede ödem ve şişlik oluşumunu engellemek mümkündür. Ancak şişlik oluşmuşsa, bu 3-5 gün içinde azaldıktan sonra tedaviye başlanabilir.

Yetişkinler ve çocuklarda kemik kaynaması süreleri farklılık gösterir. Yetişkinlerde 10-14 gün, çocuklarda ise 7-10 gün içinde kemikler kaynamaya başlar. Bu nedenle tedavide gecikmeler riskli olabilir.

Tedavinin uygulanma şekli, hastanın yaşı ve kırığın ciddiyetine göre değişiklik gösterir. Tedavinin amacı, kırık uçlarını bir araya getirip sabitlemektir. Bununla birlikte, nazal fraktür tedavisinde dikkate alınması gereken başka noktalar da bulunur:

  1. Burun kanaması ve burun içi-dışı yaralanmalarının tedavisi.
  2. Lokal anestezi genellikle tercih edilirken, bazı durumlarda genel anestezi gerekebilir.

Burun Kırığı (Nazal Fraktür) Ameliyatı

Tedavi yöntemleri ise şöyle sıralanabilir:

Kapalı Redüksiyon:

  1. Tip I ve Tip II kırıklarda kullanılır.
  2. Elavatör ve parmak yardımıyla nazal kemik dışa doğru redükte edilir.
  3. Bazen sadece parmakla bası uygulanabilir.
  4. Redüksiyon sonrası antibiyotik emdirilmiş tamponlar yerleştirilir ve dışarıya atel uygulanabilir.
  5. Tamponlar iki gün sonra, atel ise 7-14 gün sonra çıkarılır.

Açık Redüksiyon:

  1. Tip III kırıklar ve yeterli redüksiyon sağlanamayan durumlarda tercih edilir.
  2. Kıkırdaklar arasından yapılan insizyonla kırık bölgesine ulaşılır.
  3. Kapalı redüksiyonda olduğu gibi tampon, atel ve antibiyotik tedavisi uygulanır.

Çocuk hastalarda tedavi, burun ve yüz gelişimini etkileyebileceği için daha hassas bir yaklaşım gerektirir. Her durumda, nazal fraktür tedavisi, hastanın genel durumu ve kırığın ciddiyeti göz önünde bulundurularak planlanmalıdır.

Nazal Fraktür Sırasında Ve Sonrasında Gelişebilecek Problemler

Nazal fraktür, yüz travmaları içerisinde sık rastlanan ve önemli sonuçlara yol açan bir durumdur. Fraktürle birlikte burun içi mukoza yırtılmaları sıklıkla görülür ve bunun sonucunda burun kanamaları meydana gelebilir.

Kanama durumlarında, bazen kendiliğinden durma görülse de çoğu zaman tıbbi müdahale gerektirir. Ayrıca, nazal septum hematomu, özellikle çocuklarda karşılaşılan bir komplikasyondur.

Bu durum, nazal septum perikondriyumu içinde kan birikmesi sonucu ortaya çıkar ve burun tıkanıklığına yol açar. Tedavi sürecinde, nazal septuma uygun bir kesi yapılıp kan boşaltılır. Tedavi edilmediği takdirde ciddi sorunlara neden olabilir:

  1. Abselerin oluşumu
  2. Kıkırdak nekrozu
  3. Çocuk büyüdüğünde burun yapısında ciddi şekil bozuklukları

Ayrıca, nazal fraktür vakalarında, beyin zarının yırtılması ve burundan beyin omurilik sıvısının (BOS) gelmesi gibi ciddi komplikasyonlar da gözlemlenebilir. Bu, genellikle trafik kazaları veya yüksekten düşmeler gibi ciddi travmalar sonucu ortaya çıkar ve nazal fraktüre eşlik eden diğer kafa ve yüz kemikleri zarar görmüş olabilir.

Bu tür vakaların tedavisi ve takibi, çok disiplinli bir yaklaşım gerektirir. Doktorlar, cerrahlar ve diğer sağlık profesyonellerinin iş birliği içinde hareket etmesi bu durumlarda büyük önem taşır. Nazal fraktür ve bununla ilişkili komplikasyonlar, zamanında ve doğru müdahale ile kontrol altına alınabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Nazal fraktür en sık hangi travmalar sonucunda meydana gelir?

Burun kırıkları genellikle düşme, trafik kazası, spor yaralanmaları veya darbelere bağlı gelişir. Burun yapısı yüzün en çıkıntılı bölgesi olduğundan travmaya açıktır.

Burun kırığı ile burun çatlaması arasındaki fark nedir?

Burun çatlamasında kemikte küçük çatlaklar oluşur, şişlik ve ağrı daha hafif seyreder. Kırıkta ise kemik bütünlüğü bozulur ve şekil değişikliği daha belirgindir.

Burun kırığı sonrasında hangi belirtiler acil müdahale gerektirir?

Şiddetli burun kanaması, nefes almada zorluk, göz çevresinde morarma veya beyin omurilik sıvısı kaçağı acil değerlendirme gerektiren ciddi bulgulardır.

Çocuklarda nazal fraktür neden daha farklı seyredebilir?

Çocuklarda kıkırdak yapısı daha esnektir. Bu nedenle kırıklar bazen fark edilmeyebilir ancak büyüme sürecinde burun şekil bozukluklarına yol açabilir.

Burun kırığı tedavisinde kapalı redüksiyon ne zaman uygulanır?

Kırık sonrası ilk 7-10 gün içinde, kemik parçaları çok dağılmamışsa kapalı redüksiyon yapılır. Bu yöntemle kemik dışarıdan müdahaleyle yerine oturtulur.

Yüz travmasına bağlı burun kırığında cerrahi hangi durumlarda gerekir?

Kırık çok parçalıysa, septumda ciddi eğrilik varsa veya fonksiyonel bozukluk eşlik ediyorsa açık cerrahi müdahale gerekir.

Burun kırığı sonrası şişlik ne kadar sürede iner?

İlk günlerde belirgin olan ödem genellikle 1-2 hafta içinde azalır. Ancak tam düzelme birkaç ay sürebilir ve bu dönemde burun şekli oturur.

Travmaya bağlı burun kırığında kalıcı nefes darlığı gelişebilir mi?

Eğer septumda eğrilik kalırsa, burun içi hava yolları daralabilir. Bu da kalıcı nefes darlığına yol açabileceği için cerrahi düzeltme gerekebilir.

Burun kırığı sonrası hangi estetik sorunlar ortaya çıkabilir?

Kırık sonrası burunda eğrilik, kemerleşme veya asimetri oluşabilir. Bu durum hem estetik hem de fonksiyonel açıdan düzeltilmesi gereken sorunlara yol açar.

Burun kırığı sonrası iyileşme sürecinde nelere dikkat edilmelidir?

Travmadan sonraki dönemde darbeden korunmak, gözlük kullanmamak, düzenli doktor kontrollerine gitmek ve önerilen ilaçları aksatmamak iyileşme sürecini hızlandırır.

DİĞER TEDAVİLER