Burun kuruluğunun nedenleri çeşitlidir. Sıklıkla dehidrasyon çevresel faktörler ve bazı ilaçların yan etkileri bu duruma yol açar. Özellikle antihistaminikler ve sürekli kullanılan burun spreyleri mukozayı kurutabilir. Ayrıca Sjögren sendromu gibi otoimmün hastalıklar da kuruluğa sebep olur. Böyle bir durumda KBB uzmanları tedavi için öncelikle altta yatan sebepleri belirler. Tedavi yöntemleri genellikle hastanın durumuna göre değişiklik gösterir. Hafif vakalarda nemlendirici spreyler ve tuzlu su çözeltileri önerilirken daha ileri vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Burun Kuruluğunun Nedenleri Nelerdir?
Burun kuruluğunun nedenleri farklı faktörlere dayanır ve bu faktörler hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. İç ve dış ortamlardaki düşük nem seviyeleri burun mukozasının kurumasına yol açar. Özellikle kış aylarında iç mekanlarda kullanılan ısıtıcılar ve klima cihazları havadaki nemi azaltarak bu durumu tetikler. Yüksek rakımlı bölgelerde hava daha kuru ve az nemli olduğundan burun kuruluğu bu alanlarda daha yaygın görülür.
Ayrıca çeşitli tahriş edici maddelere maruz kalmak da burun mukozasını kurutabilir. Sigara dumanı toz ve kimyasallar gibi irritanlar burun dokusunu tahriş ederek kuruluğa neden olur.
Dehidrasyon vücudun su ihtiyacının karşılanmaması sonucu ortaya çıkar ve tüm mukoza zarlarını etkileyebilir. Bu durum burun pasajlarının da kurumasına ve rahatsız edici bir his yaratmasına yol açar. İlaç kullanımı da burun kuruluğunu tetikleyebilir. Özellikle dekonjestan burun spreyleri ve antihistaminikler mukus üretimini azaltarak kuruluğa katkıda bulunur.
Çevresel Faktörler Burun Kuruluğuna Nasıl Katkıda Bulunur?
Çevresel faktörler burun kuruluğuna etki eden önemli unsurlardır. Özellikle kış aylarında yaşanan soğuk hava koşulları iç mekanların ısıtılmasıyla birleştiğinde burun mukozasının kurumasına neden olur. Soğuk hava havadaki nemi azaltır ve bu da burun pasajlarının kurumasına yol açar. İç mekanlarda kullanılan ısıtma sistemleri özellikle zorlamalı hava ısıtması havanın daha da kurumasına sebep olur. Bu durum burun mukozasının normal işlevini yerine getirememesine ve dolayısıyla enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açar.
Soğuk Hava:
- Hava sıcaklığının düşmesiyle nem oranı azalır.
- Düşük nem burun pasajlarını kurutur ve tahriş eder.
Isıtma Sistemleri:
- Ev ve iş yerlerinde kullanılan ısıtma sistemleri havadaki nemi azaltır.
- Isıtma sistemlerinin nemi düşürmesi mukoza zarlarının kurumasına yol açar.
Bu şartlar altında mukoza zarları toz alerjen ve patojenleri etkili bir şekilde filtreleyemez. Sonuç olarak soğuk algınlığı ve sinüzit gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkma riski artar.
Burun Kuruluğu İçin Ne Zaman Tıbbi Yardım Alınmalıdır?
Burun kuruluğu için tıbbi yardım almanın zamanı belirtiler kendini tekrar eden bir biçimde gösterdiğinde gelmiş demektir. Sürekli kuruluk göz ve ağızda da benzer kuruma belirtileri ile birlikteyse bu durum Sjögren sendromu gibi ciddi otoimmün hastalıkların habercisi olabilir. İlgili semptomlar devam ederse bir sağlık uzmanına başvurmak şarttır. Özellikle şu durumlar derhal tıbbi müdahale gerektirir:
- Burun kuruluğuna eşlik eden sık burun kanamaları özellikle kanama 20 dakika içinde durmuyorsa
- Ağız ve göz kuruluğunun da eşlik ettiği durumlar
- Yüz ağrısı nefes almada zorluk veya burun içinde kabuklanma gibi belirtiler
Şiddetli Burun Kuruluğu İçin Hangi Tıbbi Tedaviler Mevcuttur?
Şiddetli burun kuruluğu için birçok tıbbi tedavi seçeneği mevcuttur. İlk olarak reçeteli kortikosteroid içeren burun spreyleri inflamasyonu azaltmak ve mukus üretimini düzenlemek için kullanılır. Bu spreyler özellikle kronik sinüzit ve rinit vakalarında etkilidir. Ayrıca uzun süreli kullanımları burun kuruluğunu artırabileceğinden doktor kontrolünde olmaları şarttır. Antihistaminik burun spreyleri ise alerjik rinit tedavisinde tercih edilir ve kuruluğa neden olabilmelerine rağmen yine de alerji kaynaklı semptomları hafifletmede önemli bir rol oynar.
Salin burun spreyleri ise:
- Burun mukozasını nemlendirmek,
- İrritan maddeleri temizlemek için günlük olarak kullanılabilir. Bu ürünler önemli yan etkileri olmadan güvenle kullanılabilir.
1978 yılından Malatya da doğan Murat Topdağ ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra lise eğitimini İstanbul da yapmış ve üniversite eğitimini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce bölümünde bitirmiştir. 2004 yılında Kocaeli Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim dalında uzmanlık eğitimine başlayan Murat Topdağ 2017 yılına kadar burada çeşitli görevlerde bulunarak eğitim ve akademik hayatına devam etmiştir. 2017-2022 yılları arasında Acıbadem Altunizade hastanesinde çalışan Prof.Dr. Murat Topdağ evli ve 2 çocuk babası olup 2022 yılından itibaren kendi kliniğinde hastalarına hizmet vermeye devam etmektedir.