Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatı, tıkanan gözyaşı kanalını açmak için burun içinden yapılan cerrahi girişimdir. Minimal invaziv bir yöntem olup, ciltte iz bırakmaz ve iyileşme süresi kısadır.
Gözyaşı kanal tıkanıklığı, sürekli sulanma, çapaklanma ve enfeksiyonlara neden olabilir. Endoskopik yöntem, bu şikayetleri ortadan kaldırmak için güvenli ve etkili bir çözüm sunar.
Ameliyat lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Operasyon sırasında burun içinden özel endoskoplar ve mikrocerrahi aletler kullanılır. Böylece estetik bütünlük korunur.
İyileşme sürecinde hastalara antibiyotik damlalar ve burun spreyleri verilir. Düzenli kontrol muayeneleri, ameliyat başarısının kalıcı olması açısından önem taşır.
Tanım | Gözyaşı kanalının (nazolakrimal kanal) tıkanıklığını açmak için yapılan minimal invaziv bir cerrahi işlemdir. Bu işlem, burun içinden endoskop yardımıyla yapılır ve gözyaşı kesesi ile burun boşluğu arasında yeni bir geçiş oluşturur. |
Nedenleri | Gözyaşı kanalının tıkanması, kronik gözyaşı akıntısı (epifora), tekrarlayan göz enfeksiyonları (dakriyosistit), doğuştan gözyaşı kanalı tıkanıklığı, travma veya sinüzit gibi iltihabi durumlar. |
Belirtiler | Gözyaşı akıntısı (epifora), göz çevresinde şişlik, sık göz enfeksiyonları, gözyaşı kesesinde dolgunluk ve ağrı, görme bozukluğu, burundan gözyaşı veya iltihaplı sıvı gelmesi. |
Tanı Yöntemleri | Fiziksel muayene, gözyaşı kanalına sıvı vererek yapılan test (irrigasyon), gözyaşı kanalının röntgeni veya BT taraması, burun içi endoskopi ile nazolakrimal kanalın durumu değerlendirilir. |
Tedavi Yöntemleri | Endoskopik DSR ameliyatı: Burun içine yerleştirilen endoskop ile gözyaşı kesesi ile burun arasında yeni bir geçiş oluşturulur. Bu, tıkalı kanalı bypass eder. Bazı durumlarda stent yerleştirilerek yeni açılan geçişin açık kalması sağlanır. |
Yan Etkiler | Ameliyat sonrası hafif burun kanaması, burun tıkanıklığı, enfeksiyon riski, geçici görme bozuklukları. Nadiren, tıkanıklığın tekrarlaması veya stentin yerinden kayması. |
Süre | Operasyon genellikle 30-60 dakika sürer. Hastalar genellikle aynı gün taburcu edilir ve 1-2 hafta içinde normal aktivitelerine dönebilir. İyileşme sürecinde birkaç hafta boyunca hafif şişlik ve burun tıkanıklığı olabilir. |
Kullanılan İlaçlar | Ameliyat sonrası enfeksiyonu önlemek için antibiyotikler, burun tıkanıklığını azaltmak için dekonjestan spreyler, ağrı ve şişlik için ağrı kesiciler. |
Avantajları | Minimal invaziv bir yöntem olması, dışarıdan kesi yapılmaması, estetik açıdan görünür bir iz bırakmaması, iyileşme sürecinin hızlı olması ve komplikasyonların nadir görülmesi. |
Dezavantajları | Bazı vakalarda tıkanıklık tekrarlayabilir. Endoskopik yöntemin başarısız olduğu durumlarda geleneksel açık cerrahiye başvurulabilir. Stent yerleştirilmişse, bu stentin bir süre sonra çıkarılması gerekir. |
İzlem ve Kontrol | Ameliyat sonrası düzenli kontrol muayeneleri yapılır. Ameliyat sonrası iyileşme sürecinde doktor tarafından reçete edilen burun spreyleri ve ilaçların düzenli kullanılması önerilir. Stent yerleştirildiyse, yaklaşık 3-6 ay sonra stentin çıkarılması gerekebilir. |
Alternatif Tedaviler | Geleneksel DSR (açık ameliyat): Gözyaşı kesesinin üst kısmında bir kesi yapılarak yeni bir kanal açılır. Konservatif tedaviler: Gözyaşı kanalına stent yerleştirme, göz damlası ile semptomların yönetimi (tıkanıklık hafifse). |
Gözyaşı Kesesi Nedir?
Gözyaşı kesesi, gözün iç köşesinde burun köküne yakın bölgede bulunan ve gözyaşını burun boşluğuna taşıyan sistemin bir parçasıdır. Gözyaşı, göz yüzeyini nemlendirdikten sonra küçük kanalcıklarla bu keseye ulaşır ve buradan burun boşluğuna akar. Gözyaşı kesesinde tıkanıklık veya enfeksiyon geliştiğinde gözde sulanma, kızarıklık, akıntı ve ağrı ortaya çıkabilir. Bu durumda ilaç tedavisi veya cerrahi yöntemlerle (dakriyosistorinostomi) tedavi uygulanır.
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatının faydaları nelerdir?
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatının avantajları arasında birçok önemli özellik bulunur. Bu işlem dış kesilere ihtiyaç duyulmadan tamamen burun içerisinden gerçekleştirilir. Bu sayede hasta ciltte herhangi bir iz bırakmadan işlemden geçer ki bu da estetik bir avantaj sağlar. Ayrıca cilt enfeksiyonu veya yara ile ilişkili riskler azalır. Ameliyatın hassas doğası cerrahın operasyon sırasında daha dikkatli olmasını sağlar ve bu durum çevredeki yapılara zarar verme ihtimalini düşürür.
Minimal İnvaziv ve Kozmetik Avantajlar:
- Dış kesilere gerek kalmadan gerçekleştirilir.
- Ciltte iz bırakmaz ve enfeksiyon riskini azaltır.
- Göz kapağı kırpma refleksinin korunmasına yardımcı olur.
Yüksek Başarı Oranı:
- Endoskopik DCR %90-95 başarı oranı sunar.
- Nazolakrimal kanalı atlayarak normal gözyaşı drenajını sağlar.
Komplikasyon Riskinin Azaltılması:
- Açık cerrahiye göre daha az kanama ve enfeksiyon riski içerir.
- İyileşme süreci hızlıdır ve ameliyat sonrası bakım ihtiyacını azaltır.
Ameliyatta Hassasiyet:
- Endoskop kullanımı cerrahi alanın daha net görülmesini sağlar.
- Çevredeki yapılar üzerinde daha az zarar riski taşır.
Geliştirilmiş Hasta Konforu ve İyileşme:
- Hastalar genellikle daha az ağrı hisseder ve daha çabuk iyileşir.
- Burun duşu gibi ameliyat sonrası bakım yöntemleri etkili olur.
Karmaşık Durumlar için Özelleştirme:
- Ek burun sorunlarının eş zamanlı düzeltilmesi mümkündür.
Bu avantajlar endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatını özellikle tercih edilen bir yöntem haline getirir. Hastalar bu yöntemle daha az komplikasyon riski daha hızlı iyileşme süreci ve estetik açıdan üstün sonuçlar elde ederler.
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatı nasıl yapılır?
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatı dikkatli ve aşamalı bir süreci takip eder. İlk adım olarak cerrah burun pasajından bir endoskop yerleştirerek cerrahi alanı detaylı bir şekilde görselleştirir. Bu işlem lakrimal keseye erişimi sağlamak ve muhtemel tıkanıklıkları belirlemek için kritik öneme sahiptir.
Gözyaşı Drenaj Sistemine Erişim:
- Cerrah endoskop aracılığıyla tıkanmış nazolakrimal kanalı görüntüler.
- Lakrimal kese ve burun boşluğu arasında yeni bir bağlantı oluşturma hedeflenir.
Cerrahi süreç ilerledikçe endoskop kılavuzluğunda burun mukozasında hassas bir kesi yapılır. Bu kesinin amacı lakrimal keseye doğrudan erişim sağlamaktır. Kesi bölgesindeki küçük kemiğin bir kısmı çıkarılarak lakrimal kese daha rahat manipüle edilir.
Açıklık Oluşturma:
- Lakrimal kesenin üzerinde burun mukozasında kesim yapılır.
- Kemiğin bir kısmı çıkarılarak keseye erişim sağlanır.
Sonraki adımda lakrimal kese ile burun boşluğu arasında yeni bir geçit yolu oluşturulur. Bu yeni geçit gözyaşlarının tıkalı kanaldan bağımsız olarak doğrudan buruna akmasına olanak tanır.
Yeni Geçit Yolu Oluşturma:
- Yeni geçit lakrimal kese ile burun boşluğu arasında oluşturulur.
İşlemin sonunda yeni oluşturulan geçidin açık kalmasını sağlamak amacıyla genellikle bir silikon stent yerleştirilir. Bu stent iyileşme süreci boyunca yerinde kalır ve gerekli durumlarda çıkarılır.
Stent Yerleştirme:
- Yeni geçide geçici silikon stent yerleştirilir.
- Stent iyileşme süreci tamamlanana kadar kalır.
Bu endoskopik yaklaşım sayesinde herhangi bir dış kesi yapılmaz ve görünür bir yara izi bırakılmaz. Ayrıca açık cerrahiye kıyasla komplikasyon riski önemli ölçüde azalır.
Kimler endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatı için adaydır?
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatı için uygun adaylar belirgin özellikler taşır. Bu kişiler genellikle kronik gözyaşı akıntısı veya tekrarlayan enfeksiyonlarla mücadele eder. Anatomik anormallikler travma sonrası sorunlar veya kronik burun enfeksiyonları bu tıkanıklıkların başlıca nedenlerindendir. İleri derecede tıkanıklık yaşayan ve daha az invaziv yöntemlerle iyileşme göstermeyen hastalar bu ameliyat için ideal adaylardır.
Adayların seçimi sırasında doktorlar şu kriterlere özellikle dikkat eder:
- Kronik gözyaşı akıntısı ya da tekrar eden dakriosistit enfeksiyonları olanlar.
- Anatomik bozukluklar veya yüz travmaları sonucu nazolakrimal kanal tıkanıklığı yaşayanlar.
- Konservatif tedavi yöntemlerine (ılık kompres masaj antibiyotikler) yanıt vermeyenler.
Bu prosedür hastaların daha hızlı iyileşmesini ve ameliyat sonrası daha az komplikasyonla karşılaşmasını sağlar. Ayrıca endoskopik yöntem cerrahi iz bırakmadığı için estetik açıdan da tercih edilir. Genellikle yetişkin hastalarda uygulanan bu ameliyat çocuklarda daha az sık tercih edilir çünkü çocuklarda doğuştan gelen tıkanıklıklar farklı yöntemlerle tedavi edilir.
Ameliyat öncesi süreçte hastaların burun pasajları ve nazolakrimal kanalın durumu detaylı bir şekilde incelenir. Bu inceleme genellikle BT veya MRI taramaları ile yapılır. Bu taramalar cerrahi müdahalenin planlanmasında ve en iyi sonucun elde edilmesinde kritik rol oynar. Bu detaylı değerlendirme süreci ameliyatın başarısını artırır ve hastanın iyileşme sürecini optimize eder.
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatından sonra iyileşme süresi nasıldır?
Endoskopik dakriosistorhinostomi sonrası iyileşme süreci birkaç aşamadan oluşur. Operasyonun hemen ardından hastalar genellikle birkaç gün boyunca burun tıkanıklığı ve çevresel morluklar gibi rahatsızlıklar yaşarlar. Bu belirtiler genellikle bir hafta içinde yavaş yavaş azalır. Bu dönemde hastalara dinlenmeleri ve yorucu aktivitelerden kaçınmaları önerilir. Ayrıca burunlarına zarar verebilecek hareketlerden uzak durmaları burunlarını sertçe sümkürmemeleri gerektiği vurgulanır.
İlk Hafta:
- Hafif rahatsızlık ve burun tıkanıklığı
- Göz ve burun çevresinde morarma
İyileşme sürecinin ikinci haftasına gelindiğinde çoğu hasta önemli bir iyileşme gözlemleyebilir. Bu evrede hafif aktivitelere dönüş yapılabilir ancak bölgede hafif bir şişlik veya hassasiyet devam edebilir.
1-2 Hafta:
- Önemli derecede iyileşme
- Hafif aktivitelere geri dönüş
- Hala hafif şişlik veya hassasiyet olabilir
Ameliyat sonrası uzun süreli iyileşme genellikle 3 ila 6 ay arasında tamamlanır. Bu süre zarfında hastaların düzenli takip randevularına katılmaları cerrahın önerilerine uymaları ve ameliyat bölgesine zarar verebilecek etkenlerden kaçınmaları kritik öneme sahiptir. Eğer ameliyat sırasında bir stent yerleştirilmişse bu stent genellikle iyileşme sürecine bağlı olarak daha sonraki aylarda çıkarılır.
Takip Bakımı:
- Düzenli kontrol randevuları
- Gerekirse stent çıkarılması
Bu dönemde iç dokuların iyileşmesi tamamlanır ve yeni oluşturulan gözyaşı kanalı yolunun stabil hale gelmesi sağlanır.
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatında herhangi bir risk var mı?
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatı bazı riskleri beraberinde getirir. Ameliyat sırasında orbital ve periorbital yapılar zarar görebilir. Bu orbital yağın prolapsusuna veya nadiren orbital kanamalara yol açabilir.
İntraoperatif Riskler:
- Orbital veya periorbital yaralanmalar çevre dokuları etkileyebilir.
- Kanama ameliyat sırasında sık karşılaşılan bir durumdur.
- Termal yaralanma elektrikli aletlerin kullanımı ile oluşabilir.
Ameliyat sonrası dönemde enfeksiyon gelişme ihtimali düşük olsa da sinüzit veya dakriyozistit şeklinde ortaya çıkabilir. Ayrıca nadiren beyin omurilik sıvısı kaçağı yaşanabilir ve bu durum menenjite sebep olabilir.
Postoperatif Riskler:
- Enfeksiyon genellikle hafif seyirli olmakla birlikte önemsenmelidir.
- Beyin omurilik sıvısı kaçağı ciddi sonuçlara yol açabilir.
- Granülasyon dokusu oluşumu ameliyatın başarısını azaltabilir.
- Ostium açıklığının korunamaması tekrar müdahale gerektirebilir.
Uzun vadeli riskler arasında ameliyat başarılı olsa bile bazı hastalarda gözyaşı kanalındaki tıkanıklık tam olarak giderilemeyebilir. Bu durum sürekli göz yaşarmasına neden olabilir. Kozmetik endişeler de minimal olsa da bazı komplikasyonlar burun veya yüz asimetrilerine sebep olabilir.
Uzun Vadeli Riskler:
- Epifora tıkanıklığın tam olarak giderilememesi sonucu devam edebilir.
- Kozmetik endişeler nadiren de olsa estetik kaygılara yol açabilir.
Bu riskler endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatının potansiyel sonuçları arasında değerlendirilmelidir. Hastalar bu bilgiler ışığında bilinçli kararlar verebilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatı hangi durumlarda yapılır?
Endoskopik gözyaşı kesesi ameliyatı (DCR), genellikle gözyaşı kanal tıkanıklığı nedeniyle aşırı sulanma (epifora) ve tekrarlayan enfeksiyonlar (dakriyosistit) gibi şikayetler yaşayan hastalarda, sıcak kompres, masaj ve sondalama gibi konservatif tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda uygulanır.
Ameliyat sırasında kullanılan teknikler nelerdir?
Endoskopik dakriyosistorinostomi (DCR) sırasında kullanılan teknikler arasında mukozal insizyon ve flep oluşturma, lakrimal kemiğin Kerrison punch veya motorlu matkap gibi aletlerle çıkarılması, lakrimal kesenin medial duvarının geniş bir açıklık oluşturacak şekilde eksizyonu ve nazolakrimal sistemin açıklığını korumak için silikon stent yerleştirilmesi bulunur.
Ameliyat sonrası iyileşme süreci ne kadar sürer?
Endoskopik dakriyosistorinostomi (DCR) ameliyatı sonrası iyileşme genellikle 1-2 hafta içinde tamamlanır ve hastalar bu sürede normal aktivitelerine dönebilir. Ameliyat sonrası hafif kanama, şişlik, burun tıkanıklığı ve rahatsızlık gibi belirtiler görülebilir, ancak iyileşme ilerledikçe bu şikayetler azalır. Hastaların çoğu aynı gün taburcu edilir ve burun tamponu kullanılması gerekmez. Endoskopik yöntem, dış kesi olmaması, minimal morluk ve şişlik ile daha hızlı iyileşme gibi avantajlar sunar. Ancak iyileşme süreci kişiden kişiye değişiklik gösterebilir; bu nedenle cerrahınızın ameliyat sonrası bakım talimatlarına uymanız önemlidir.
İşlem sonrası gözyaşı kanallarının tamamen iyileşme olasılığı nedir?
Endoskopik dakriyosistorinostomi (DCR) işlemi sonrası gözyaşı kanallarının tamamen iyileşme olasılığı oldukça yüksektir; çalışmalar, başarı oranlarının %87,88 ile %94 arasında olduğunu göstermektedir. Bu oranlar, %90’ın üzerinde başarı sağlayan eksternal DCR ile de karşılaştırılabilir. Cerrahi teknik, silikon stent intübasyonu gibi ek prosedürlerin kullanımı ve eşlik eden burun hastalıklarının varlığı gibi faktörler bu sonuçları etkileyebilir. Ancak genel olarak hastalar, endoskopik DCR sonrası gözyaşı kanalı fonksiyonlarının tamamen iyileşmesini bekleyebilirler.
Kaynakça:
https://www.teomandal.com/en/endoscopic-lacrimal-sac-surgery
https://www.hopkinsmedicine.org/health/conditions-and-diseases/dacryocystorhinostomy

KBB ( Kulak Burun Boğaz) Doktoru Prof. Dr. Murat Topdağ, 1978 yılında Malatya’da doğmuştur. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2004-2009 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2017’de Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde görev yapmaya başlamıştır.. 2022 yılından itibaren İstanbul Kadıköy’de bulunan kendi kliniği MD ENT İstanbul’da da hastalarına hizmet vermektedir.
Vakalar
İki taraflı frontal sinüs kaynaklı inverted papillom
Hastalıklar
Bilateral Tonsil Lenfoma Ameliyatı
Hastalıklar
Anadolu Yakası, İstanbul'daki Konumumuz