Preauriküler sinüs, kulak önünde doğuştan oluşan küçük delik veya kanal yapısıdır. Genellikle asemptomatik olsa da iltihaplandığında ağrı, şişlik ve akıntıya neden olabilir.
Tekrarlayan enfeksiyonlarda cerrahi olarak çıkarılması önerilir. Ameliyat, sinüs kanalının tamamen temizlenmesini amaçlar ve nüks riskini azaltır.
Tanı, fizik muayene ile konur. Görüntüleme yöntemleri genellikle gerekli değildir, ancak komplike vakalarda tercih edilebilir.
Erken müdahale, iltihaplanma ve kozmetik sorunların önlenmesinde önemlidir. Cerrahi sonrası yara bakımı ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi iyileşme sürecini hızlandırır.
Amacı | Preauriküler sinüsün çıkarılması, enfeksiyon ve komplikasyonların önlenmesi |
Uygulama Alanı | Kulak önü bölgesi (preauriküler alan) |
İşlem Süresi | 30-60 dakika |
İyileşme Süresi | 1-2 hafta (tam iyileşme birkaç hafta sürebilir) |
Anestezi Türü | Genel anestezi (çocuklarda) veya lokal anestezi (erişkinlerde) |
Kullanılan Ekipman | Cerrahi bistüri, mikro cerrahi aletleri |
Endikasyonlar | Tekrarlayan enfeksiyonlar, apse oluşumu, kozmetik kaygılar |
Kontrendikasyonlar | Akut enfeksiyon varlığı (önce enfeksiyon tedavi edilmelidir) |
Riskler ve Komplikasyonlar | Enfeksiyon, kanama, yara izi, sinüsün tam çıkarılmaması sonucu nüks |
Avantajları | Enfeksiyonların önlenmesi, kozmetik düzelme |
Alternatif Tedaviler | Antibiyotik tedavisi (enfeksiyon durumunda), drenaj (apse varsa) |
Uygunluk Kriterleri | Tekrarlayan enfeksiyonlar, apse, kozmetik veya fonksiyonel sorunlar |
Preauriküler Sinüs Nedir?
Preauriküler sinüs, kulak önünde doğuştan gelen, küçük bir delik veya tünel şeklinde olan deri altı anomalileridir. Embriyonal gelişim sırasında kulak yapılarının tam birleşememesi sonucu oluşur. Çoğu zaman belirti vermez; ancak enfekte olursa şişlik, kızarıklık ve akıntıya yol açabilir. Tekrarlayan enfeksiyonlarda cerrahi olarak çıkarılması önerilir. Genellikle zararsız ve iyi huyludur.
Preauriküler sinüs neden oluşur?
Preauriküler sinüs embriyonik dönemde meydana gelen bir malformasyondur. İlk ve ikinci faringeal arkların anormal birleşmesi sonucunda kulak yakınında bir sinüs oluşur. Bu arklar dış kulak yapısının temelini oluşturur. Dolayısıyla bu arkların düzgün birleşmemesi küçük bir çukur ya da sinüsün ortaya çıkmasına neden olur. Malformasyonun başlangıcı genellikle gebeliğin altıncı haftasında görülür. Bu süreçte otik hillock adı verilen altı doku nodülü dış kulağı şekillendirir. Bu nodüllerin doğru şekilde birleşmemesi onların kesiştiği noktada bir sinüs oluşturur. Sinüs genellikle kulak heliksinin ön kenarına yakın bir konumda yer alır.
Bu yapısal özellikler şu nedenlerle önemlidir:
- Dış kulak yapısının temelini oluştururlar.
- Anormal füzyon sinüs oluşumuna doğrudan yol açar.
Preauriküler sinüsler çoğunlukla iyi huylu yapılar olarak karşımıza çıkar ve çoğu zaman enfekte olmadıkça belirgin bir problem yaratmazlar. Bununla birlikte genetik faktörler de bu sinüslerin varlığını etkileyebilir. Ebeveynlerden biri bu yapıya sahipse çocuklarında görülme ihtimali %50 olarak belirlenmiştir.
Preauriküler sinüs nasıl teşhis edilir?
Preauriküler sinüs tanısı ilk olarak klinik muayene ile başlar. Kulak heliksinin ön kenarında bulunan küçük bir çukur ya da açıklık tipik bir belirtidir. Bu gözlem doktorların bu durumu düşünmesini sağlar. İleri durumlarda ya da sinüsün enfekte olması durumunda tanıyı detaylandırmak için çeşitli görüntüleme teknikleri devreye girer.
Görüntüleme teknikleri şunlardır:
- Ultrason: Sinüs yolunun yönünü ve uzanımını net bir şekilde gösterir.
- Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): Sinüsü diğer benzer yapısal anomalilerden ayırmada ve ameliyat planlamasında kritik bir rol oynar.
Ayrıca hastanın detaylı aile geçmişi ve muhtemel konjenital anormallikler için yapılan incelemeler tanı sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle pediatrik vakalar veya sendromik ilişkilerin şüphelendiği durumlarda bu bilgiler önem kazanır.
Preauriküler sinüs enfeksiyonu belirtileri nelerdir?
Preauriküler sinüs enfeksiyonu çeşitli belirtilerle kendini gösterir. İlk olarak enfekte bölgede şişlik ve kızarıklık meydana gelir. Bu durum sinüs çevresinin iltihaplandığını ve enfeksiyonun başladığını işaret eder. Ayrıca hastalar genellikle ağrı şikayetiyle doktora başvurur. Bu ağrı sadece sinüs bölgesinde kalmayıp çevre dokulara da yayılabilir. Enfeksiyonun ilerlemesiyle birlikte sinüs kanalından irin benzeri bir akıntı görülür. Bu akıntı bazen kesintili bazen sürekli olabilir. Etkilenen bölge aynı zamanda dokunmaya karşı oldukça hassas hale gelir.
- Şişlik ve Kızarıklık: Preauriküler bölge şiş ve kırmızıdır.
- Ağrı: Şiddetli ve yayılabilir.
- Akıntı: İrin benzeri sürekli veya aralıklı olabilir.
- Hassasiyet: Dokunulduğunda ağrılıdır.
Daha ciddi vakalarda apse gelişimi gözlenebilir. Bu durum sinüs bölgesinde daha fazla şişlik ve ağrıya neden olur. Bazı enfeksiyonlar daha genel sistemik semptomlara da yol açabilir. Örneğin yüksek ateş ve halsizlik enfeksiyonun vücutta daha geniş bir alana yayıldığını gösterir. Tekrarlayan enfeksiyonlar da sıkça rastlanır. Bu durum sürekli drenaj ve skarlaşmayla sonuçlanabilir. Tedavi edilmeyen enfeksiyonlar daha ciddi komplikasyonlara sebep olabilir. Örneğin selülit veya derin apseler tedavi için daha agresif müdahaleler gerektirebilir.
Preauriküler sinüs ameliyatı nasıl yapılır?
Preauriküler sinüs ameliyatı titiz bir hazırlık süreci gerektirir. Hastanın geçmişi detaylıca incelenir ve fizik muayene yapılır. Gerekli durumlarda görüntüleme teknikleri devreye girer.
Ameliyat süreci şu adımları içerir:
- Ameliyat Öncesi Hazırlık: Hastanın sağlık durumu ve muhtemel riskler değerlendirilir. Gerekli görülen durumlarda ek testler istenir.
- Kesi ve Diseksiyon: Ameliyat önceden belirlenen kesi hattı boyunca ilerler. Kesinin doğru yerleştirilmesi önemlidir.
Sinüs Yolunun Çıkarılması:
- Sinüs yolu dikkatlice tanımlanır.
- Çevre dokular korunarak sinüs yolu çıkarılır.
Komşu Yapıların Korunması:
- Cerrahi sırasında önemli damar ve sinir yapıları korunmalıdır.
- Bu yapıların korunması komplikasyon riskini azaltır.
Kapatma: Ameliyat bölgesi sterilize edilir ve kapatılır. Kapatma işlemi estetik sonuçları optimize etmek için özenle yapılır.
Ameliyat sonrası hasta özenle izlenir. İyileşme süreci boyunca hasta enfeksiyon gibi olası komplikasyonlar açısından değerlendirilir ve gerekli bakım önerileri sunulur. Bu süreçte düzenli kontroller yapılması komplikasyonların erken fark edilmesini sağlar ve tedavi başarısını artırır.
Sıkça Sorulan Sorular
Preauriküler sinüs nasıl oluşur ve neden ortaya çıkar?
Preauriküler sinüs, kulak gelişimi sırasında ortaya çıkan doğumsal bir anomalidir. Embriyonik dönemde kulak yapılarının tam birleşmemesi sonucu kulak önünde küçük bir delik şeklinde gelişir.
Preauriküler sinüs hangi belirtilerle fark edilir?
Genellikle kulak önünde küçük bir çukur ya da delik şeklinde görülür. Çoğu zaman belirti vermez, ancak enfekte olduğunda şişlik, kızarıklık, akıntı ve ağrıya neden olabilir.
Preauriküler sinüs enfeksiyona yatkın mıdır?
Evet, bu yapı cilt altına uzanan bir kanal içerdiğinden bakteri birikimi kolaylaşır. Enfeksiyon tekrar edebilir ve zamanla apselere yol açabilir, bu nedenle tedavi önemlidir.
Preauriküler sinüs genetik midir?
Bazı durumlarda ailesel geçiş gösterebilir. Aile bireylerinde benzer durumların bulunması, genetik yatkınlığın varlığına işaret edebilir ancak her zaman kalıtsal değildir.
Preauriküler sinüs tanısı nasıl konur?
Tanı genellikle fizik muayene ile konur. Ancak komplike veya tekrarlayan enfeksiyonlarda ultrason ve MR gibi görüntüleme yöntemleri kanalın derinliğini ve yayılımını değerlendirmek için kullanılabilir.
Preauriküler sinüs tedavisinde ilaç yeterli midir?
Tekrarlayan enfeksiyonlarda antibiyotik geçici çözüm sunar. Kesin tedavi cerrahiyle kanalın tamamen çıkarılmasıdır. Aksi takdirde enfeksiyonlar sık sık tekrarlayabilir.
Preauriküler sinüs ameliyatı nasıl yapılır?
Ameliyat lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Cerrah, sinüs kanalını tamamen çıkarır. Başarılı bir operasyon sonrası nüks riski büyük ölçüde azalır.
Preauriküler sinüs çocuklarda ne zaman ameliyat edilmelidir?
Eğer sık enfeksiyon yapıyorsa veya apse oluşturuyorsa çocukluk döneminde de ameliyat edilebilir. Ancak enfeksiyonlu dönemde değil, iyileşme sonrası cerrahi planlanır.
Preauriküler sinüs ameliyatı sonrası iyileşme süreci nasıldır?
Ameliyat sonrası genellikle 1-2 hafta içinde iyileşme sağlanır. Dikişler alındıktan sonra bölgede hafif iz kalabilir, ancak enfeksiyon riskinin ortadan kalkması yaşam kalitesini artırır.
Preauriküler sinüs tedavi edilmezse hangi sorunlara yol açabilir?
Tedavi edilmeyen sinüs tekrar eden enfeksiyonlara, apselere ve ciltte kalıcı izlere yol açabilir. Nadiren derin dokulara yayılan ciddi enfeksiyonlar da gelişebilir.
Kaynakça:
https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1002/lary.31378
https://tr.wikipedia.org/wiki/Preaurik%C3%BCler_Sin%C3%BCs

KBB ( Kulak Burun Boğaz) Doktoru Prof. Dr. Murat Topdağ, 1978 yılında Malatya’da doğmuştur. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2004-2009 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2017’de Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde görev yapmaya başlamıştır.. 2022 yılından itibaren İstanbul Kadıköy’de bulunan kendi kliniği MD ENT İstanbul’da da hastalarına hizmet vermektedir.
Vakalar
İki taraflı frontal sinüs kaynaklı inverted papillom
Hastalıklar
Bilateral Tonsil Lenfoma Ameliyatı
Hastalıklar
Anadolu Yakası, İstanbul'daki Konumumuz