Rinoplasti özellikle yüz simetrisini ve burun oranlarını düzenlemeye yöneliktir. Septoplasti ise burun içindeki septumun düzeltilmesi amacı taşır ve genellikle fonksiyonel problemleri çözmeye odaklanır. Her iki işlem de plastik cerrahi ve KBB uzmanları ilgilenir. İkisi arasındaki temel farklar estetik ve fonksiyonel amaçlarla ilgilidir.

Anatomiye Dayalı Farklar

Septoplasti esas olarak burun septumunu düzeltirken rinoplasti burnun estetik ve yapısal özelliklerini iyileştirmeyi amaçlar. Septoplastinin odaklandığı ana yapı nazal septum olup bu yapı mukoza ile kaplı kıkırdaklı ve kemikli bölümlerden oluşur. Rinoplasti ise daha geniş bir yapısal kapsama sahiptir burun kıkırdağı, kemikleri ve yumuşak dokuları kapsar. İşte bu iki ameliyat türünü farklı kılan anatomik ve fizyolojik özellikler:

Nazal Septum:

  • Dörtgen şeklinde kıkırdaklı ve kemikli bileşenler içerir.
  • Mukoza ile kaplıdır ve iki burun deliğini ayırır.
  • Burun için temel destek görevi görür ve burun çıkıntısını belirler.

Rinoplastiye Özgü Ek Bileşenler:

  • Dış burun valfleri: Rinoplasti burun ucu bölgesinin şeklini belirleyen alt lateral kıkırdaklardan oluşan dış burun valflerini de içerir.
  • Koku alma bölgeleri: Rinoplastide koku alma epiteli gibi özel dokuların estetik ve işlevsel bütünlüğü önemlidir.

Septoplasti’ye Özgü İşlevler:

  • Nazal geçişin düzenlenmesi: Septum deviasyonları düzeltildiğinde nazal geçişin hava akışı optimize edilir.

Rinoplasti estetik düzeltmelerin yanı sıra burun yapısındaki kusurları düzeltmek için geniş çapta yapısal değişiklikler gerektirir. Öte yandan septoplasti hava yolunu açma ve kronik solunum problemlerini çözme üzerine yoğunlaşır.

Ne Zaman Uygulanır?

Rinoplasti ve Septoplasti’nin uygulanma zamanı hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenir. Rinoplasti ve septoplasti yapısal olgunluğun tamamlamış olan bireyler kadınlarda yaklaşık 17, erkeklerde ise 18 yaşından sonra yapılması önerilir. Yetişkinlerde yaş sınırı olmaksızın estetik düzeltme gereksinimi duyulduğunda rinoplasti uygulanabilir.

Fonksiyonel iyileşme arayanlar için:

  • Solunum problemleri yaşayanlar,
  • Kronik sinüzit öyküsü olanlar,
  • Obstrüktif uyku apnesi teşhisi konmuş bireyler.

Septoplasti ise öncelikli olarak nazal septumda meydana gelen deformasyonları düzeltmek için yapılır. Bu tür deformasyonlar genellikle burun tıkanıklığına neden olur. Ameliyat genellikle nazal tıkanıklık semptomlarını gidermek ve normal nefes almayı sağlamak için gerçekleştirilir.

Nazal tıkanıklık yaşayanlar için:

  • Burun içi yapısal engellerden kaynaklanan hava akışı problemleri,
  • Travma sonrası gelişen septum eğriliği,
  • Kronik burun kanamaları yaşayanlar.

Rinoplasti ve Septoplasti İçin Kontrendikasyonlar

Rinoplasti veya septoplasti ameliyatları belirli durumlar altında uygun olmayabilir. Bu kontrendikasyonlar hem hastanın güvenliği hem de başarılı sonuçlar için kritik önem taşır. Özellikle zihinsel sağlık sorunları olanlar için dikkatli bir değerlendirme şarttır.

  • Vücut Dismorfik Bozukluğu: Bu durumu olan hastalar genellikle ameliyat sonuçlarından memnun kalmazlar. Bu hastaların rahatsızlıkları çoğunlukla gözle görülür bir kusur olmaksızın ortaya çıkar ve psikiyatrik müdahale gerektirir.
  • Obstrüktif Uyku Apnesi: Bu durumda olan bireyler yüksek operasyonel risk altındadır. Hastaların operasyon öncesinde tanı konulması ve uygun önlemlerin alınması gerekir.
  • Kokain Kullanımı: Kokain nazal mukozaya zarar verir ve iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Bu maddeyi kullanan hastaların ameliyat öncesinde en az altı ay boyunca bu alışkanlıklarını bırakmış olmaları beklenir.
  • Tütün Kullanımı: Sigara içmek iyileşme sürecini zorlaştırır ve komplikasyon riskini artırır. Hastalar ameliyat öncesinde sigarayı bırakmaya teşvik edilir.
  • Kanama Bozuklukları: Kanama eğilimi olan bireyler için ameliyat sonrası komplikasyon riski artar. Ameliyat öncesi kapsamlı bir kanama anamnezi alınır ve varsa ilaç kullanımı düzenlenir.

Her iki prosedürde de başka sağlık sorunları olan bireylerin durumları özel olarak değerlendirilir. Özellikle ciddi komorbiditeleri olan hastalar için genel anestezi altında operasyon yapmak riskli olabilir. İyileşme sürecini etkileyebilecek yaş ve genel sağlık durumu da önemli faktörler arasındadır.

Rinoplasti ve Septoplasti: Uygulama Teknikleri ve Tedavi Yöntemleri

Her iki prosedür de belirli endikasyonlara göre şekillenir ve birbirinden farklıdır. İşlem sırasında anestezi türü ve uygulama teknikleri doktor tarafından seçilir ve her iki prosedür için ayrı stratejiler izlenir.

Rinoplastide kullanılan splintler ve bandajlar şekil vermenin yanı sıra koruma sağlar. Septoplastide ise nasal splintler ve ateller destek için kullanılır ve solunum yolu açıklığını korumaya yardımcı olur.

Komplikasyonların Karşılaştırılması

Rinoplasti ve septoplasti işlemleri farklı amaçlar gütseler de komplikasyon açısından benzer riskleri taşır. Rinoplastide sıklıkla karşılaşılan bir sorun kanamadır. Bununla başa çıkmak için çeşitli yöntemler uygulanır:

  • Epistaksis: Hafif şiddette olabilir ve yüksek baş pozisyonu, dekonjestanlar, kompresyon ile yönetilir.
  • Şiddetli kanama durumunda ön ve gerektiğinde arka tampon uygulanır.
  • Nadiren endoskopik müdahale veya anjiyografik embolizasyon gerekebilir.

Septoplasti de kanama yaygın bir komplikasyon olmasada, meydana geldiğinde genellikle burun tamponuyla kontrol altına alınır. Ayrıca iki prosedür de enfeksiyöz komplikasyonlar açısından risk taşır. Rinoplasti sonrası erken dönemde selülit görülebilir ve sefalosporinlerle iyi yanıt alınır. Septoplasti de ise enfeksiyonlar daha nadir görülür ve çoğunlukla oral antibiyotiklerle başarılı bir şekilde tedavi edilir.

Hemorajik ve enfeksiyöz komplikasyonların yanı sıra her iki prosedür de travmatik komplikasyonlara açıktır. Rinoplastide septal deformiteler ve kafa içi yaralanmalar gibi ciddi durumlar gelişebilir. Septoplasti işlemi sırasında meydana gelebilecek lakrimal kanal yaralanmaları, kanama ve epifora ile sonuçlanabilir. Bunlar genellikle ameliyattan sonraki ilk haftalarda ortaya çıkar ve çoğu zaman kendi kendine düzelir.

Son olarak estetik ve fonksiyonel komplikasyonlar özellikle rinoplastide daha belirgindir. Estetik sonuçlar beklenenden farklı olabilir ve bu durum ikincil müdahaleleri gerektirebilir. Septoplasti de ise en sık rastlanan şikâyet iyileşme sonrası yetersiz burun solunumudur.

Kaynakça:

https://ohns.ucsf.edu/facialplastics/rhinoplasty-and-septoplasty-difference

https://www.hopkinsmedicine.org/all-childrens-hospital/services/cleft-and-craniofacial-program/conditions-we-treat/rhinoplasty-septoplasty

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir