Glomus tümörü tedavisi, genellikle cerrahi yöntemle yapılır ve tümörün bulunduğu bölgeden tamamen çıkarılması amaçlanır. Bu tümörler nadir görülen, damar ve sinir yapılarından köken alan iyi huylu oluşumlardır.
Mikrocerrahi teknikler, tümörün sinir dokusuna zarar vermeden çıkarılmasını sağlar. İşlem öncesi detaylı görüntüleme yöntemleri kullanılarak tümörün yeri ve boyutu belirlenir.
Radyocerrahi, cerrahiye uygun olmayan veya tekrarlama riski bulunan glomus tümörlerinde tercih edilir. Bu yöntemle hedef bölgeye odaklı radyasyon verilerek tümör hücreleri etkisiz hale getirilir.
Ameliyat sonrası dönemde düzenli kontrol ve görüntüleme takipleri yapılır. Bu, tümörün yeniden oluşma riskini azaltır ve hastanın iyileşme sürecinin güvenli ilerlemesini sağlar.
| Tanım | Glomus tümörü, genellikle kan damarları ve sinirlerin yoğun olduğu bölgelerde (özellikle orta kulak, baş ve boyun bölgesinde) gelişen, iyi huylu ancak bazen çevre dokulara zarar verebilen damar kaynaklı bir tümördür. En yaygın türleri glomus jugulare ve glomus tympanicum’dur. |
| Belirtiler | Kulakta nabız sesi (pulsatil tinnitus), işitme kaybı, baş dönmesi, yüz sinirlerinde zayıflık veya uyuşma, baş ve boyun bölgesinde ağrı, yutma güçlüğü. İleri vakalarda yüzde asimetri görülebilir. |
| Nedenleri | Kesin nedeni bilinmemektedir; genetik yatkınlık bir faktör olabilir. Bazı glomus tümörleri ailesel geçiş gösterir. |
| Risk Faktörleri | Ailede glomus tümörü öyküsü, genetik yatkınlık, kadın olmak (kadınlarda daha sık görülür), ileri yaş. |
| Tanı Yöntemleri | Odyometrik testler (işitme kaybı değerlendirmesi), BT ve MR taramaları (tümörün yerini ve boyutunu belirlemek için), anjiyografi, biyopsi (şüpheli vakalarda histolojik inceleme için). |
| Evreleme | Glomus tümörleri büyüklük ve yerleşim yerine göre sınıflandırılır. Erken evreler küçük ve sınırlıdır; ileri evrelerde tümör çevre dokulara yayılarak daha geniş bir alanı etkiler. |
| Tedavi Seçenekleri | Cerrahi (tümörün çıkarılması), radyoterapi (cerrahinin uygun olmadığı veya tümörün büyük olduğu durumlarda), stereotaktik radyocerrahi (Gamma Knife), embolizasyon (tümörün beslenme kaynağını kesmek için). |
| Komplikasyonlar | Yüz sinirlerinde kalıcı hasar, işitme kaybı, baş dönmesi, cerrahi sonrası kanama, tümörün tekrar büyümesi, çevre sinir ve damarlarda kalıcı etkiler. |
| Önleme Yolları | Glomus tümörü için bilinen bir önleme yöntemi yoktur; ancak ailesel yatkınlık durumunda düzenli kontroller önerilir. |
| Takip ve Yaşam Tarzı | Cerrahi veya radyoterapi sonrası düzenli kontroller, işitme kaybı veya yüz siniri hasarını yönetmek için fiziksel terapi, doktorun önerdiği yaşam tarzı değişikliklerine uyma, baş ve boyun sağlığına dikkat etme. |
Glomus Tümörüne Yatkınlık Etkenleri
Glomus tümörüne yakalanma ihtimalini artıran çeşitli faktörler mevcuttur. Öncelikle genetik yatkınlık önemli bir rol oynar. Bu tümörler bazen aile içinde nesilden nesile geçebilir. Dolayısıyla aile geçmişinde bu tür bir tümör vakası olan bireylerde hastalığa rastlanma şansı artar.
Ayrıca, oksijen eksikliği de glomus tümörünün oluşumunda etkili bir faktördür. Vücuttaki oksijen seviyesi düşük olduğunda, glomuslar kan akışını hızlandırmak için daha fazla çalışır. Bu durum, hücrelerin kontrolsüz büyümesine ve sonuç olarak tümör oluşumuna yol açabilir.
- Kalıtsal Yatkınlık: Anne veya babadan çocuğa genetik geçiş olabilir.
- Oksijen Eksikliği: Düşük oksijen seviyesi, glomus hücrelerinin aşırı çalışmasına ve büyümesine neden olur.
- Hormonal Faktörler: Özellikle katekolamin hormonları, tümörün büyümesini tetikleyebilir.
Son olarak hormonal faktörler de göz ardı edilemez. Glomus tümörü, bazı hormonlara duyarlı olabilir veya hormon üretebilir. Bu hormonlar, vücudun çeşitli fizyolojik tepkilerini etkileyerek tümörün büyümesine ve belirtilerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunur.
Glomus Tümörünün Tanısı
Glomus tümörü teşhisi, doktorun hastanın fiziksel muayenesiyle başlar. Bu süreçte, tümörün konumu ve ağrının kaynağı değerlendirilir. Ardından, teşhisin kesinleştirilmesi için çeşitli görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Bu yöntemler şunlardır:

- Röntgen
- Ultrason
- Bilgisayarlı Tomografi (BT)
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)
Bu testler, tümörün boyutu, şekli ve vücuttaki yayılımı hakkında detaylı bilgiler sunar. Tanı sürecinde, tümörün tipini ve kanser olup olmadığını anlamak için biyopsi işlemi de gerekebilir.
Biyopsi sırasında, tümörden alınan doku örneği laboratuvarda mikroskop altında incelenir. Bu incelemeyle tümörün özellikleri detaylı bir şekilde ortaya konur. Tüm bu adımlar, doktorun hastaya en uygun tedavi yöntemini belirlemesine olanak tanır. Teşhis süreci, tedavi planının başarısında kritik bir rol oynar.
Glomus Tümörü Belirtileri Nelerdir?
Glomus tümörü, belirli semptomlarla kendini gösterir. Öncelikle, tümörün yerleşim yerine bağlı olarak ağrı en yaygın belirtidir. Dokunulduğunda veya soğuk hava ile temas ettiğinde bu ağrı şiddetlenebilir.
Tırnak altında meydana gelen tümörler, bölgede morarma, şişlik ve aşırı hassasiyet gibi belirtilere yol açar. Kulak içinde gelişen tümörler ise kulak çınlaması, işitme kaybı ve baş dönmesi gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca, glomus tümörü bulunan kişilerde görülebilecek diğer belirtiler şunlardır:
- Tümörün bulunduğu bölgede kızarıklık ve morarma
- Hassasiyet ve uyuşukluk hissi
- Nabız atımı gibi ritmik hareketlerin hissedilmesi
- Hareket kısıtlılığı ve şekil bozuklukları
- İşitme kaybı, kulak çınlaması ve baş dönmesi kulakta tümör varsa
- Sindirim sistemi tümörlerinde karın ağrısı, kanlı dışkılama ve kilo kaybı
Bu belirtiler, tümörün konumuna ve büyüklüğüne göre değişiklik gösterir. Hastalar, belirtilerin şiddeti arttıkça doktora başvurmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Glomus tümörü tedavisinde cerrahi hangi durumlarda tercih edilir?
Glomus tümörleri genellikle iyi huyludur ve en etkili tedavi seçeneği cerrahidir. Özellikle tümör ağrıya, kozmetik sorunlara veya fonksiyon kaybına yol açıyorsa cerrahi müdahale ön planda tercih edilir.
Glomus tümörü ameliyatı sırasında hangi teknikler uygulanır?
Cerrahi tedavide tümör kapsülüyle birlikte tamamen çıkarılır. Mikrocerrahi yöntemleri veya lazer destekli teknikler kullanılabilir. Amaç tümörü çevre dokulara zarar vermeden temizlemektir.
Glomus tümörü ameliyatından sonra nüks riski var mıdır?
Ameliyat sırasında tümörün tamamı çıkarıldığında nüks riski düşüktür. Ancak tümör dokusunun küçük bir kısmı bile geride kalırsa tekrarlama ihtimali bulunur. Bu nedenle deneyimli cerrah seçimi önemlidir.
Glomus tümörleri için radyoterapi tedavisi uygulanır mı?
Glomus tümörleri genellikle cerrahiyle tedavi edilir, ancak bazı özel durumlarda radyoterapi destek tedavi olarak kullanılabilir. Özellikle ameliyatın riskli olduğu veya tam çıkarılamadığı olgularda tercih edilebilir.
Glomus tümörü tedavisinde ameliyat sonrası iyileşme süreci nasıldır?
Ameliyat sonrası genellikle hızlı iyileşme görülür. Hastalar birkaç gün içinde günlük aktivitelerine dönebilir. Ancak tam doku iyileşmesi birkaç hafta sürebilir ve düzenli pansuman ile kontroller önemlidir.
Glomus tümörünün çıkarılması sonrası ağrılar tamamen kaybolur mu?
Çoğu hastada tümör çıkarıldıktan sonra ağrılar tamamen geçer. Ancak sinir dokusuna yakın tümörlerde hafif hassasiyet veya iyileşme sürecine bağlı geçici ağrılar birkaç hafta daha devam edebilir.
Glomus tümörü ameliyatı sonrası iz kalır mı?
Ameliyat sonrası iz, tümörün bulunduğu bölgeye ve cerrahi tekniğe göre değişir. Günümüzde mikrocerrahi ve estetik dikiş yöntemleri sayesinde izler genellikle minimal düzeyde kalır.
Glomus tümörü ameliyatı riskli midir?
Her cerrahi işlemde olduğu gibi riskler vardır ancak glomus tümörü ameliyatı genellikle düşük risklidir. En sık karşılaşılan komplikasyonlar arasında enfeksiyon, kanama veya geçici duyu kaybı sayılabilir.
Glomus tümörü tedavisinde ameliyat sonrası takip neden önemlidir?
Takip süreci, tümörün tekrar etme ihtimalini erken fark etmek ve iyileşmenin düzgün ilerleyip ilerlemediğini kontrol etmek için gereklidir. Düzenli kontroller sayesinde komplikasyonlar da önlenebilir.
Glomus tümörü tedavisinde cerrahiye alternatif yöntemler var mı?
Cerrahi dışı yöntemler nadiren tercih edilir. Ancak ameliyatın riskli olduğu vakalarda radyoterapi veya girişimsel teknikler düşünülebilir. Yine de kesin ve kalıcı çözüm genellikle cerrahi müdahaledir.
Kaynakça:
https://www.upmc.com/services/neurosurgery/brain/conditions/brain-tumors/glomus-tumor
https://www.aurorahealthcare.org/services/otolaryngology/glomus-tumor

KBB ( Kulak Burun Boğaz) Doktoru Prof. Dr. Murat Topdağ, 1978 yılında Malatya’da doğmuştur. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 2004-2009 yılları arasında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2017’de Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde görev yapmaya başlamıştır.. 2022 yılından itibaren İstanbul Kadıköy’de bulunan kendi kliniği MD ENT İstanbul’da da hastalarına hizmet vermektedir.


Vakalar
İki taraflı frontal sinüs kaynaklı inverted papillom
Hastalıklar
Bilateral Tonsil Lenfoma Ameliyatı
Hastalıklar
Anadolu Yakası, İstanbul'daki Konumumuz