Boyundaki şişlikler, enfeksiyon, tiroit hastalıkları, lenf bezi büyümesi veya tümör gibi nedenlerle oluşabilir. Ani büyüyen, sert ve ağrısız şişlikler ciddiyetle değerlendirilmelidir.

Enfeksiyon kaynaklı şişlikler genellikle ağrılı olup ateş ve kızarıklık eşlik edebilir. Uygun antibiyotik ve istirahat ile kısa sürede iyileşme sağlanabilir.

Tiroit bezine bağlı şişliklerde, hormon testleri ve ultrason ile tanı konur. Gerekli durumlarda biyopsi ile kesin teşhis yapılır.

Lenfoma veya diğer maligniteler, boyunda uzun süreli ve sert kitleler şeklinde kendini gösterebilir. Bu durumda erken tanı ve tedavi hayati önem taşır.

Boyunda Şişlik Hangi Hastalıkların Habercisi Olabilir?

Boyunda şişlik çeşitli sağlık durumlarının işareti olabilir ve bu belirti fark edildiğinde derhal tıbbi yardım alınmalıdır. Enfeksiyonlar boyun bölgesinde lenf bezlerinin büyümesine yol açarak şişliğe neden olabilir. Bunlar arasında viral, bakteriyel, paraziter ve mantar enfeksiyonları yer alır. İmmün sistem hastalıkları da boyun şişmesine katkıda bulunabilir. Özellikle lupus ve romatoid artrit gibi kronik iltihabi durumlar dikkate alınmalıdır.

Kanser türleri özellikle lenfoma ve lösemi gibi kan ve lenf sistemiyle ilişkili kanserler boyundaki lenf bezlerinde anormal büyümeler yapabilir. Metastatik kanserler de vücudun diğer bölgelerinden yayılarak boyun bölgesinde şişliklere sebep olabilir. Ayrıca bazı ilaçların yan etkileri olarak lenf bezlerinde şişlik görülebilir. Nadir görülen enfeksiyonlar da benzer belirtilere yol açabilir. Bütün bu durumlar sağlık uzmanları tarafından değerlendirilerek doğru tanı ve tedavi yöntemlerinin belirlenmesini gerektirir.

Boyundaki Şişlik Ne Zaman Doktora Gitmeyi Gerektirir?

Boyunda şişlik genellikle basit nedenlerden kaynaklanır; fakat bazı durumlar tıbbi müdahaleyi zorunlu kılar. Şişliğin boyutu ve sürekliliği dikkate alınmalıdır. Eğer boyut küçülmüyorsa veya zamanla büyümeye devam ediyorsa doktora başvurulmalıdır. İki haftadan uzun süren herhangi bir şişlik profesyonel bir değerlendirme gerektirir. Şişlikle beraber görülen belirtiler de dikkate değerdir.

  • Ateş
  • Gece terlemeleri
  • İstenmeyen kilo kaybı
  • Ağrı veya hassasiyet
  • Yutkunma veya nefes almada zorluk
  • Kalıcı boğaz ağrısı veya ses kısıklığı

Boynun bir tarafında veya sert ve hareketsiz olan şişlikler özellikle endişe verici olabilir. Ayrıca cilt renginde veya dokusunda kızarıklık veya sıcaklık gibi değişiklikler görülmesi de tıbbi inceleme gerektirir. Bilinen bir enfeksiyonunuz varsa ve şişlik tedaviye yanıt vermiyorsa altta yatan başka bir durum olabilir. Özellikle kanser veya otoimmün hastalık öyküsü olan bireyler yeni veya olağandışı şişliklere karşı daha dikkatli olmalıdır. Acil durum belirtileri arasında şiddetli ağrı, nefes alma veya yutma güçlüğü ve irin dolu bir yumru gibi apse belirtileri sayılabilir. Bu tür durumlar hızlı ve etkin bir şekilde ele alınmalıdır.

Lenf Bezlerindeki Şişliklerin Kanserle İlişkisi Nedir?

Boyundaki lenf bezlerindeki şişlikle, çeşitli sağlık durumlarına işaret edebilir ve bu belirtilerin doğru değerlendirilmesi oldukça mühimdir. Enfeksiyonlar en sık rastlanan sebep olmakla birlikte lenf bezlerinin şişmesi bazen daha ciddi durumların da göstergesi olabilir. Özellikle kanserle ilişkili lenf bezesi şişlikleri vücudun başka bölgelerinden lenf sistemine kanser hücrelerinin yayılması sonucu meydana gelebilir. Bu durum genellikle lenfoma gibi lenf sistemi kanserlerinde veya diğer kanser türlerinin metastazında görülür.

  • Enfeksiyon kaynaklı lenf bezi şişlikleri genellikle enfeksiyon zamanla azalır.
  • Sürekli büyüyen ve ağrısız lenf bezleri kötü huylu tümörlerin belirtisi olabilir.
  • Meme kanseri, melanom gibi kanser türlerinde lenf bezleri etkilenebilir.

Eğer lenf bezleri uzun süre boyunca şiş kalır ve diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkarsa bu durum ciddi bir tıbbi değerlendirme gerektirir. Bu tür bir şişlik genellikle daha ileri tıbbi tetkiklerin yapılmasını gerektirir ve olası bir kanser teşhisini dışlamak için doktor kontrolü şarttır. Kanser şüphesi taşıyan lenf bezlerindeki değişimler erken teşhis ve tedavi için oldukça mühimdir.

Çocuklarda Boyun Şişliği Nedenleri Nelerdir?

Çocuklarda boyun şişliği çeşitli sağlık sorunlarından kaynaklanabilir ve bazen ciddi durumların işareti olabilir. En yaygın sebepler arasında enfeksiyonlar bulunur. Bu enfeksiyonlar:

  • Viral enfeksiyonlar: Çocuklarda boyun şişmesine en sık neden olan soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklardır. Bu durum lenf bezlerinin servikal lenfadenopati olarak bilinen şişmesine yol açar.
  • Bakteriyel enfeksiyonlar: Streptokok enfeksiyonları ve bakteriyel lenfadenit boyun bölgesinde şişliklere neden olabilir.
  • Diğer enfeksiyonlar: Toksoplazmoz ve HIV enfeksiyonları daha az yaygın olmakla birlikte boyunda şişliklere sebep olabilir.

Ayrıca doğumsal ve gelişimsel durumlar da boyun şişliğiyle ilişkilendirilir. Bunlar arasında:

  • Tiroglossal kanal kisti: Tiroid bezinin gelişiminden kaynaklanan sıvı dolu keselerdir.
  • Brankiyal yarık kisti: Embriyonik dönem kalıntılarından oluşur.
  • Kistik higroma: Lenfatik sistemdeki tıkanıklıklar sonucu oluşur.

Tümörler ve otoimmün hastalıklar gibi diğer sebepler de boyun şişliğine yol açabilir. Çocuklarda görülen tümörler nadir olmakla birlikte, lenfoma ve lösemi gibi ciddi durumlar da şişliğe neden olabilir. Kawasaki hastalığı gibi otoimmün durumlar da lenfadenopatiye yol açabilir.

Tiroid Bezindeki Şişlikler Nasıl Anlaşılır ve Ne Zaman Önemlidir?

Tiroid bezindeki şişlikler tiroid nodülleri veya guatr formunda ortaya çıkabilir. Şişlikler çoğunlukla benign olsa da zaman zaman ciddi sağlık sorunlarını işaret edebilir. Tiroid nodüllerinin belirti vermemesi sıkça rastlanan bir durumdur; ancak bazı fiziksel belirtiler fark edilebilir. Bunlar arasında boyunda gözle görülür şişlik, yutkunma güçlüğü ve nefes almada zorluk sayılabilir. Ayrıca ses tonunda değişiklikler de gözlemlenebilir.

Belirtiler:

  • Hipotiroidi durumunda yorgunluk, kilo alma, soğuğa tahammülsüzlük.
  • Hipertiroidi halinde kilo kaybı, hızlı kalp atışı ve titreme.
  • Nodül veya guatrın boyundaki fiziksel etkileri; şişlik, ağrı, yutkunma veya nefes alma zorluğu.

Tanı koymak için birden fazla yöntem kullanılır. İlk adım genellikle fiziksel muayenedir. Bu muayene sırasında doktor elle tiroid bezini kontrol eder. Tanı sürecinin bir sonraki aşamasında kan testleri yer alır. Bu testlerle tiroid hormon seviyeleri ve tiroid uyarıcı hormon ölçülür. Ultrason nodüllerin boyutu ve yapısı hakkında bilgi sağlar. Şüpheli durumlarda ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılır. Bu biyopsi nodülden alınan hücrelerin kanserli olup olmadığını belirlemek için mikroskop altında incelenmesini içerir.

Tedavi seçenekleri nodülün veya guatrın türüne, boyutuna göre değişiklik gösterir. Tiroid hormonu tedavisi hipotiroidi belirtilerini kontrol altına almak veya guatrı küçültmek amacıyla kullanılır. Aktif belirtilere neden olan büyük nodüller veya kanser şüphesi taşıyan durumlar için cerrahi önerilebilir. Radyoaktif iyot tedavisi aşırı aktif bez veya nodülleri küçültmek için tercih edilir. Etanol ablasyonu ise ameliyat alternatifi olarak bazı kistik nodüller için uygulanabilir. Bu yöntemler tiroid şişliklerinin kontrol altına alınmasında ve sağlık risklerinin azaltılmasında etkili olabilir.

Boyun Şişliğine Hangi Bölüm Bakar ve Hangi Tetkikler Yapılır?

Boyunda meydana gelen şişliklerde ilk olarak Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanlarına başvurulur. Bu uzmanlar baş ve boyun bölgeleri ile ilgili sağlık sorunlarında deneyimlidir. İlk muayene sırasında doktor hastanın tıbbi geçmişini inceleyerek detaylı bir fiziksel muayene gerçekleştirir. Özellikle lenf bezleri ve tiroid bezine odaklanan bu değerlendirmeler sonucunda, şüpheli durumlar için çeşitli tanı testleri önerilebilir.

  • Ultrason: Boyun bölgesinin görüntülenmesinde etkili bir yöntemdir. Kist veya nodüller gibi anormalliklerin belirlenmesinde kullanılır.
  • Biyopsi: Şüpheli dokuların mikroskobik incelemesi için örnek alınır. İki yöntemle yapılabilir:
    • İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi
    • Tru-cut Biyopsi
  • Nazal Endoskopi: Şişlik boğaz ve ses telleri ile ilişkiliyse, bu yöntem uygulanabilir.
  • Kan Testleri: Altta yatan tiroid bozuklukları, enfeksiyonlar veya otoimmün hastalıkların tespitinde yardımcı olur.
  • Gelişmiş Görüntüleme Teknikleri: Boyun bölgesinin daha detaylı incelenmesi gerektiğinde BT veya MRG tercih edilir.

Eğer pratisyen hekim tarafından boyunda bir yumru tespit edilirse, hastalar hızla KBB uzmanına sevk edilir. Uzman uygun tanı testlerini belirleyerek tedavi sürecini yönlendirir. Bu süreç genellikle ayaktan gerçekleşir ve radyoloji ziyaretlerini de içerebilir.

Boyun Şişliği Tedavisi Nasıl Yapılır ve Hangi Durumlarda Cerrahi Gerekir?

Boyunda şişliklerin tedavisi altta yatan nedene bağlı olarak değişiklik gösterir. Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilirken viral enfeksiyonlar için destekleyici tedavi uygulanır. Tiroid kaynaklı sorunlarda ilaçlar veya cerrahi yöntemler devreye girer. Özellikle kanser ve tümör vakalarında cerrahi müdahale şarttır ve bu işlemler genellikle radyasyon veya kemoterapi ile desteklenir.

Enfeksiyonlara karşı tedavi yöntemleri:

  • Bakteriyel: Antibiyotik tedavisi
  • Viral: İstirahat ve bol sıvı

Tiroid problemleri:

  • İlaç tedavisi
  • Gerekirse cerrahi müdahale

Kanser ve tümörler:

  • Cerrahi müdahale
  • Radyasyon ve kemoterapi

Lenfatik durumlar:

  • Fizik tedavi
  • Sıkı giysiler
  • Ameliyat

Alerjik reaksiyonlar:

  • Antihistaminikler
  • Kortikosteroidler

Cerrahi gerekli durumlar özellikle kanserli lenf bezlerinin ve tümörlerin çıkarılması için önemlidir. Ayrıca tiroid problemleri cerrahi gerektirebilir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci fizik tedavi, ağrı yönetimi ve enfeksiyon önleme ile desteklenmelidir. Bu süreçte hastanın işlevselliği ve hareket kabiliyetini yeniden kazanması hedeflenir.

Hamilelikte Boyun Şişmesi Normal midir ve Neler Yapılmalıdır?

Hamilelik sırasında boyun bölgesinde görülen şişlik çoğu zaman hormonal değişikliklere ve vücudun artan sıvı tutma kapasitesine bağlıdır. Bu şişlikler genellikle zararsızdır ve gebelik süresince yaygın olarak rastlanır. Ancak her şişlik basit sebeplere bağlı olmayabilir. Bu yüzden hamilelerde boyun şişmesinin düzenli olarak takip edilmesi oldukça mühimdir. Yüz, eller, ayaklar ve bileklerde de benzer şişlikler görülebilir. Bu durumlar genellikle şu yaşam tarzı değişiklikleriyle desteklenebilir.

  • Bol su içmek: Sıvı tutulumunu azaltır ve fazla sodyumu atar.
  • Ayakları yükseğe kaldırmak: Oturma esnasında alt ekstremitelerdeki şişliği azaltır.
  • Destekleyici ayakkabılar giymek: Rahatlık sağlar ve ayak şişmesini minimize eder.
  • Varis çorabı veya taytı kullanmak: Kan dolaşımını iyileştirir.
  • Tuz tüketimini azaltmak: İşlenmiş gıdalardan uzak durmak şişlik oluşumunu önler.
  • Düzenli hareket etmek: Uzun süre aynı pozisyonda kalınmamalıdır.
  • Serin ortamlarda dinlenmek: Sıcaklık vücuttaki sıvı tutulumunu artırabilir.

Eğer şişlik aniden ortaya çıkarsa veya şiddetlenirse bu durum ciddi sağlık sorunlarının işareti olabilir. Özellikle tek taraflı şişlik, ağrılı veya kırmızı görünüm, “çukurlaşan” şişlik gibi durumlar varsa derhal doktora başvurulmalıdır. Bu belirtiler ciddi komplikasyonların göstergesi olabilir. Özellikle preeklampsi veya toplardamar tıkanıklığı riski altında olan hamile kadınlar bu tür belirtileri göz ardı etmemelidir.

Tükürük Bezi Şişmesi Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Tükürük bezi şişmesi genellikle tükürük kanallarındaki engellemeler veya enfeksiyonlar nedeniyle meydana gelir. Bu durum ağrılı ve rahatsız edici olabilir. Tükürük bezlerindeki iltihaplanma çoğunlukla bakteriyel veya viral kaynaklıdır. Özellikle Staphylococcus aureus en yaygın bakteriyel etkendir. Kabakulak gibi virüsler de tükürük bezlerini etkileyebilir. Bu sağlık sorunları şu belirtilerle kendini gösterir:

  • Ağrı
  • Şişlik
  • Kızarıklık
  • Ateş
  • İltihap akıntısı

Tedavi yöntemleri enfeksiyonun türüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Bakteriyel enfeksiyonlar genellikle antibiyotiklerle tedavi edilir. Destekleyici tedavi olarak hastaların bol sıvı tüketmeleri ve ılık kompres uygulamaları önerilir. Ancak bu yöntemler bir KBB uzmanı tarafından kontrol edildikten sonra ve uygun görüldüğü taktirde yapılmalıdır.

Diğer bir yaygın sorun olan tükürük bezi taşları tükürük kanallarında kalsifiye birikimler sonucu oluşur. Bu durum tıkanıklığa ve tükürük akışının azalmasına neden olur. Taşların tedavisi genellikle şu yöntemlerle gerçekleştirilir:

  • Artan tükürük akışıyla küçük taşların doğal yollarla atılması
  • Büyük taşların cerrahi müdahaleyle çıkarılması

Tükürük bezlerindeki tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilir. Tedavi süreci genellikle tümörün cerrahi müdahaleyle çıkarılmasıyla başlar. Kötü huylu tümörlerde ek tedavi yöntemleri devreye girer.

Boyun Şişliği Kendiliğinden Geçer mi?

Boyunda meydana gelen şişlikler bazı durumlarda kendiliğinden geçebilir. Bu genellikle enfeksiyon kaynaklı şişliklerde görülür. Üst solunum yolu enfeksiyonları, nezle ve grip gibi hastalıklar nedeniyle lenf bezleri geçici olarak büyüyüp şişebilir. İyileşme sürecinde vücudun enfeksiyona verdiği yanıt olarak şişlikler oluşur. Genellikle bu tür enfeksiyonlar 10 ila 14 gün içinde düzelir ve lenf bezlerinin şişliği de bu süreçte azalır.

İyileşme sürecini desteklemek için alınabilecek basit önlemler arasında şunlar bulunur:

  • Ilık kompres uygulamak
  • Reçetesiz satılan ağrı kesicileri kullanmak

Ancak şişlik eğer birkaç haftadan fazla sürerse veya diğer belirtilerle birlikte görülürse daha ciddi bir durumun işareti olabilir. Özellikle ağrılı, hızla büyüyen, sert ve sabit bir şişlik, aynı zamanda ateş, gece terlemeleri veya açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtiler eşlik ediyorsa bir KBB uzmanı tavsiyesi alınmalıdır. Bu belirtiler ciddi hastalıkların göstergesi olabilir.

Boyun Şişliği ve Yutma Güçlüğü Arasındaki İlişki Nedir?

Boyunda meydana gelen şişlikler sıklıkla yutma zorluğuyla ilişkilendirilir. Bu durumun nedenleri arasında çeşitli sağlık sorunları bulunur:

  • Tiroit Sorunları:

Genişlemiş bir tiroit bezinin yemek borusuna baskı yapması yutma güçlüğüne yol açabilir. Hipertiroidizm durumunda bezin aşırı büyümesi benzer etkilere neden olurken tiroit nodülleri veya kanseri daha ciddi yutma problemlerine sebep olabilir.

  • Enfeksiyonlar:

Derin boyun dokularını etkileyen retrofaringeal apse veya Ludwig anjini gibi ciddi enfeksiyonlar yutmayı ve nefes almayı zorlaştırabilir. Ludwig anjini özellikle hızla ilerler ve acil müdahale gerektirir.

  • Lenfomalar ve Diğer Kanserler:

Lenfoma gibi kanserler nedeniyle boyundaki lenf bezlerinin büyümesi yemek borusuna baskı yaparak yutma güçlüğüne yol açabilir.

  • Apseler:

Diş enfeksiyonları sonucu oluşan apseler boyuna yayılarak yutma güçlüğüne neden olabilir. Bu tür durumlar hava yolunu tıkayabilir.

  • Yapısal Anomaliler:

Boyun omurga bozuklukları veya doğumsal anomaliler yutma zorluğuna katkıda bulunabilir.

Bu tür sağlık sorunları ciddiye alınmalıdır. Özellikle ateş, hızlı ilerleme, şiddetli ağrı veya nefes almada güçlük gibi belirtilerle birlikte boyun şişliği ve yutma güçlüğü yaşanıyorsa bir KBB uzmanıyla görüşülmelidir.

Boyun Şişliği ve Ses Kısıklığı Birlikte Görülürse Ne Anlama Gelir?

Boyunda şişlik ve ses kısıklığı bir arada görüldüğünde bu durum çeşitli sağlık sorunlarının işareti olabilir. Bu belirtiler genellikle boyun bölgesinde yer alan tiroit bezinin durumları ile ilişkilidir. Örneğin guatr tiroit bezinin büyümesine bağlı olarak boyunda görülen şişliğe neden olur ve bu durum ses tellerine baskı yaparak ses kısıklığına yol açabilir. Tiroit kanseri de benzer şekilde hem boyunda şişlik hem de ses değişiklikleri ile kendini gösterir. Kanserin ilerlemesi ses telleri üzerindeki baskıyı artırarak ses kısıklığına sebep olabilir.

Olası Nedenler:

  • Guatr: Tiroit bezinin büyümesi sonucu boyunda şişlik.
  • Tiroit Kanseri: Tümörler boyunda şişliğe ve ses değişikliklerine yol açabilir.
  • Larenjit: Ses tellerinin iltihaplanması ve eşlik eden boyun şişliği.
  • Tiroit İltihabı: Enfeksiyon veya otoimmün reaksiyonlar neticesinde şişlik ve ses kısıklığı.

Bunlar dışında boyun şişliği ve ses kısıklığı belirtileriyle karşılaşan kişilerin Bir KBB uzmanı tarafından değerlendirme alması tavsiye edilir. Sağlık uzmanları bu belirtilerin altında yatan nedenleri anlamak için çeşitli testler yapabilir. Bu testler arasında fizik muayene, laringoskopi, ultrason ve gerekli görüldüğünde biyopsi yer alır. Tedavi yöntemleri ise rahatsızlığın kökenine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Sıkça Sorulan Sorular

Boyundaki şişlikler en sık hangi nedenlerden dolayı ortaya çıkar?

Boyundaki şişlikler genellikle enfeksiyonlara bağlı lenf bezi büyümelerinden kaynaklanır. Ancak tiroid hastalıkları, tükürük bezi sorunları ve nadiren tümörler de boyunda şişliğe yol açabilir.

Boyundaki şişlik enfeksiyon belirtisi olduğunda nasıl anlaşılır?

Enfeksiyona bağlı şişlikler genellikle ağrılı, kızarık ve hassas olur. Soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonu veya diş problemleri sonrasında ortaya çıkabilir ve genellikle kısa sürede küçülerek kaybolur.

Boyundaki şişlik tiroid hastalıklarıyla nasıl ilişkilidir?

Tiroid bezinin büyümesi (guatr) veya tiroid nodülleri boyunda şişliğe neden olabilir. Bu şişlikler genellikle ağrısızdır ve yutkunma sırasında hareket edebilir. Tiroid ultrasonu tanıda yardımcıdır.

Boyundaki şişlik hangi durumlarda kanser belirtisi olabilir?

Sert, düzensiz kenarlı, ağrısız ve haftalarca kaybolmayan şişlikler kanser şüphesi uyandırır. Özellikle ileri yaşta, sigara ve alkol kullanan kişilerde görülen şişlikler mutlaka ayrıntılı incelenmelidir.

Boyundaki şişlik çocuklarda genellikle ne anlama gelir?

Çocuklarda boyun şişlikleri çoğunlukla bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara verdiği normal bir yanıttır. Ancak şişlik uzun süre devam ederse veya hızla büyürse pediatrik değerlendirme gerekir.

Boyundaki şişlik için hangi tanı yöntemleri kullanılır?

Fizik muayenenin yanı sıra ultrason, kan testleri ve gerekirse biyopsi uygulanır. Bu yöntemler şişliğin enfeksiyon, tiroid bozukluğu veya tümör kaynaklı olup olmadığını ayırt etmeye yardımcı olur.

Boyundaki şişlik ne zaman acil müdahale gerektirir?

Şişlik hızla büyüyorsa, nefes darlığına yol açıyorsa veya şiddetli ağrı ile birlikteyse acil değerlendirme gerekir. Bu tür durumlar hava yolunu daraltabileceği için zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.

Boyundaki şişlikler için evde uygulanabilecek rahatlatıcı yöntemler var mıdır?

Enfeksiyona bağlı hafif şişliklerde bol sıvı tüketmek, istirahat etmek ve doktorun önerdiği ağrı kesicileri kullanmak fayda sağlayabilir. Ancak kesin tanı için tıbbi değerlendirme şarttır.

Boyundaki şişlik tedavisi nasıl planlanır?

Tedavi altta yatan nedene göre değişir. Enfeksiyonlarda antibiyotik veya antiviral tedavi, tiroid hastalıklarında ilaç veya cerrahi, tümörlerde ise onkolojik tedavi yöntemleri uygulanır.

Boyundaki şişliklerin tamamen geçmesi ne kadar sürer?

Enfeksiyon kaynaklı şişlikler genellikle birkaç hafta içinde kaybolur. Tiroid nodülleri veya tümörlere bağlı şişlikler ise kendiliğinden geçmez ve tedavi edilmedikçe kalıcı olabilir.

Kaynakça:

https://www.healthline.com/health/neck-lump

https://medlineplus.gov/ency/article/003098.htm

Vakalar

Anadolu Yakası, İstanbul'daki Konumumuz

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Call Now Button