Gırtlak kanseri, toplumda yaygın yanılgılara konu olan hastalıklardan biridir. Özellikle, hastalığın bulaşıcılığı konusunda pek çok kişi yanlış bilgilere sahiptir. Aslında, kanser doğrudan bulaşıcı bir hastalık değildir.

Ancak, kansere yol açabilen bazı mikroorganizmaların bulaşması mümkündür. Bu mikroorganizmalar aracılığıyla riskin artabileceği doğrudur. Fakat bu durum, gırtlak kanserinin kendisinin bulaşıcı olduğu anlamına gelmez.

Dolayısıyla, hasta ile günlük yaşamda yakın temasta bulunmak, bu tip bir kanseri kapma riskini doğurmaz. Bu, toplumdaki yanlış algıların düzeltilmesi gerektiğini gösterir.

Gırtlak Kanseri Tanımı

Gırtlak, solunum ve ses üretimi gibi hayati işlevleri yerine getiren önemli bir organdır. Soluk borusunun hemen üstünde konumlanmış olup, hava yoluyla gelen soluğun vücuda giriş ve çıkışını düzenler.

Ayrıca, konuşma sırasında ses üretiminde temel bir rol oynar. Gırtlak kanseri, bu bölgedeki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla karakterize edilir. Bu anormal hücre çoğalması sonucunda meydana gelen tümör, tedavi edilmezse çevre dokulara ve hatta vücudun diğer kısımlarına yayılabilir.

  • Gırtlak kanserinin belirtileri arasında ses kısıklığı, yutma güçlüğü ve boğaz ağrısı yer alır.
  • Risk faktörleri sigara kullanımı ve aşırı alkol tüketimi gibi etkenleri içerir.

Erken teşhis, bu hastalığın tedavisinde kritik bir öneme sahiptir. Tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi bulunur. Gırtlak kanserinin tanı ve tedavisi, hastalığın evresine ve yayılımına bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu nedenle, belirtileri fark eden bireylerin hemen bir sağlık kuruluşuna başvurması önerilir.

Gırtlak Kanseri ve Bulaşma Mitleri: Gerçekler Nelerdir?

Gırtlak kanseri ile ilgili en büyük yanılgılardan biri bulaşıcılığıdır. Toplumda yer alan bu yanılgı, çeşitli temaslardan sonra bireylerin hastalığı kapabileceği düşüncesine yol açmıştır.

Oysaki gırtlak kanseri, doğrudan bulaşıcı bir hastalık değildir. Hastalığın bulaşma şekli üzerinde yanlış anlamaların oluşmasının sebebi, kansere yol açabilen bazı virüslerin varlığıdır. Bu virüsler arasında:

  • Hepatit B ve C virüsleri,
  • İnsan Papilloma Virüsü (HPV)

yer alır. Bu virüsler, kanser gelişimini tetikleyebilir ancak kanserin kendisinin bulaşıcı olmadığını unutmamak gerekir. Yani, bir kişi bu virüslere maruz kaldığında, kanser riski artabilir. Ancak bu durum, kanserli bir bireyin solunum yoluyla ya da fiziksel temas yoluyla hastalığı başkasına bulaştırdığı anlamına gelmez.

Gırtlak Kanserini Tetikleyen Etmenler

Gırtlak kanseri üzerine yapılan araştırmalar, hastalığın ortaya çıkmasında etkili olan birçok faktörü ortaya koymuştur. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı, gırtlak hücrelerine zarar vererek kanser riskini büyük ölçüde artırır.

Zararlı maddeler, bu organın dokularında değişikliğe yol açar. Aşırı alkol tüketimi de riski yükseltir. Alkol ve tütün birlikte kullanıldığında bu etki katlanarak artar. HPV virüsü ile enfeksiyon da gırtlak kanserine yol açabilir. Cinsel yolla bulaşan bu virüs, risk faktörleri arasında önemli bir yer tutar.

  • Tütün ve Sigara Kullanımı: Kanserin ana tetikleyicisi olarak kabul edilir.
  • Alkol Tüketimi: Özellikle tütünle kullanıldığında riski artırır.
  • HPV Enfeksiyonu: Cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında yer alır ve riski yükseltir.
  • Mesleki Maruziyet: Asbest, toz ve bazı kimyasallara uzun süreli maruz kalmak tehlike yaratır.
  • Aile Geçmişi: Ailesinde bu hastalığı olan bireylerde risk artar.

Bu faktörlerin her biri, gırtlak kanserine yakalanma olasılığını artıran önemli unsurlardır. Dolayısıyla, risk altındaki bireylerin bu etkenlere karşı dikkatli olmaları ve önlem almaları önerilir. Bu şekilde, gırtlak kanseri riskinin azaltılması mümkündür.

Gırtlak Kanserinden Korunma Yolları

Gırtlak kanseri, önlem alınmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, bu hastalıktan korunmak için atılacak adımlar büyük önem taşır. Öncelikle, tütün ve tütün ürünleri ile tamamen vedalaşmak gereklidir.

Tütün, gırtlak kanserinin en büyük düşmanlarından biridir. Bu alışkanlığı bırakmak zor görünse de profesyonel destek almak faydalı olacaktır. İkinci olarak, alkol tüketimi azaltılmalı hatta mümkünse terk edilmelidir. Alkol kullanımı, risk faktörlerini önemli ölçüde artırır.

  • Sigarayı ve tütün ürünlerini kullanmamak.
  • Alkol tüketimini minimuma indirmek veya bırakmak.
  • HPV virüsüne karşı aşılanmak.

Gırtlak Kanseri Bulaşıcı Mı?

Ek olarak, HPV virüsüne karşı aşı olmak, gırtlak kanserine karşı korunmada etkili bir yöntemdir. Hem kadınlar hem de erkekler için geçerli olan bu aşı, riski azaltmada büyük bir rol oynar. Bu adımlar, gırtlak kanserinden korunma konusunda büyük bir fark yaratabilir.

Kaynakça:

https://www.vinmec.com/eng/article/is-throat-cancer-contagious-en

https://www.webmd.com/oral-health/throat-cancer-symptoms-treatments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir